Giriş
Haftanın özetini mi istediniz? Şehit haberleri bitmiyor, sokağa çıkma yasakları yürürlükte, hükümet kurulamamış, analar hep ağlıyor, döviz almış başını gidiyor,
[[HAFTAYA]]
piyasalar savruluyor, biraz merak duygusu taşıyan vatandaşta anlatması zor bir iç sızısı ve soru hep aynı; “neler oluyor?”...
Haftanın TV ekranı özetini mi istediniz? Bir tanesi güldürüyor, diğeri yardıra yardıra güldürüyor, biri meyve kokluyor, bir diğeri kıta keşfeder gibi ses keşfediyor, bir başkası vermiş kendini futbol topuna, ötekisi klip üstüne klip yayınlıyor, berikisi heyecan ve para vaat ediyor...
Sonra artık bulantı yaratacak bir benzetmeyle “Flash TV kafası” diye sadece bir kanal taşlanıyor. Hadi be oradan, o kafa en azından samimiyetsiz değil. Dün neyse bugün de o; ne varmış gibi yapıyor ne de yokmuş gibi. Net!
Öteki skora da bakacağız
Zuhal Topal’la (FOX) henüz bir Esra Erol’la kadar olamadı. Ama belli ki Zuhal, bir dönem ekranda estirdiği izdivaç rüzgarına inceden bir gaz verecek... Koşuya erken başlaması bir miktar işe yaradı diyebiliriz ama sanırım Esra Erol ile rekabeti işin içine bir miktar daha heyecan katacak...
Ha, ben ne mi yapacağım? Elime kalem kağıt alıp bu sene dünya evine soktukları çiftlerin sayısını kenara not düşeceğim. Çünkü önemli olan skorlardan biri de bu; malum her şey reyting değil
Poyraz’ın cep telefonu
Vallahi benim okurlar bir harika. Çok ilginç detayları bulup, beni de elçi yaparak yayıncı ve yapımcılara seslerini taşıyorlar...
Mesela bir okurum yeni yayın dönemi için Poyraz Karayel (Kanal D) dizisinin yönetmenine bir ricada bulunmuş. “Ne olur Poyraz’ın cep telefonu modelini biraz yükseltsin” diyor ve ekliyor; “Gerçekçi olmak adına teknolojiye sırt çevirmek kahramanımızın karizmasını zedeliyor”. Dedim ya, ben elçiyim ve sanırım zeval olmaz...
Güneş bildiğimiz Güneş değil mi?
Mehmet Türk yazmış; “Güneşin Kızları (Kanal D) dizisinde eski kocası sayesinde Güneş karakterinin bir başka isminin de Türkan olduğunu öğrendik. Ya Güneş’in geçmişte saklanan bir ikizi var ya da şimdi başka bir isim kullanıyor. Haluk’un kardeşi Ahmet’in atölyesinde 1997 tarihinde yapılmış Güneş’e ait bir portre var ama o gerçekten Güneş mi? Güneşi Beklerken dizisinde seyirci Güneş’in kim olduğunu merak ederken Güneş, Kerem Bürsin çıkmıştı...
Güneşin Kızları’nda da Haluk’un beklediği Güneş, Türkan çıkabilir mi? Şaka gibi. Vallahi güven ayarlarımızla öyle bir oynandı ki Güneş başka biri yani Türkan çıkarsa şaşırmayacağız. Ters köşeye yatırmak bu değil çünkü”...
Vertigo ediyor vallahi...
Arka Sokaklar’ın tekrarını izliyorum. Bir süre sonra ister istemez midem kalkıyor. Konulardan filan değil. Kamera bir türlü yerinde duramıyor... Aksiyon sahnelerinin dışında ev içinde bile kamera içine çekirge kaçmış gibi zıplayıp duruyor...
Dizinin yeni kanalında yayınlanacak olan yeni hali de böyle yerinde duramayan bir kameradan hayata bakacaksa, üstü kalsın diyorum. Vallahi bu dizi adamı vertigo yapar!
Neyin değişimidir affedersin?
TRT Belgesel izliyorum. Müthiş bir iddiası var; “değişim başladı”. Ne zaman bir koordinatör değişse tüm TRT kanallarının öne çıkan iddiasıdır bu... Bakıyorum, nedir bu değişim diye? Kanalın yarısı ithal edilmiş belgesel dizilerle dolu. Bir diğer yarısında da belgeselle uzak yakın ilgisi olmayan işler. Mesela “Bir Koşu Türkiye”, mesela korku filmlerinden fırlamış karakterleri andıran bir arkadaşın insanda büyük endişeler yaratan sunumuyla “Son Karar”, mesela da mesela... Yüzlerce yabancı belgesel kanalı içinde TRT Belgesel’i yüreği bilgilendirmek için çarpan yurdum belgeselcisinden bu kadar uzaklaştırmak mıdır değişim dediğin? Bilemedim
Mehmet Ali neden korkuyor?
Anlaşılan Mali korkuyor. Çarkıfelek’te (Star TV) ünlü ünsüz yarışmacıların alayına birden art arda gelen iflas ya da pas durumu için Mali tüm eski programlarında “Banyo yapmadan mı geldin?” minvalinde hatta biraz daha amiyane şekilde bir benzetme yapardı...
Şimdi yarışmacıların bu durumla karşılaştığı an itibarıyla yüzüne dikkatlice baktığım Mali bildiğin yutkunuyor. Kelimeler ağzında düğümlenip kalıyor. Kimi zaman da nahif esprilerle mizah üretmeye çabalıyor...
Mehmet Ali Erbil yıllar boyunca ağzına bant takmadan yarışmaları sundu. Böylesine yutkunur şekilde Mali izlemek bana biraz tuhaf geliyor. Korkuyor evet, RTÜK’ten (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) korkuyor!
