Alo, buyrun efendim ben Zeki Müren!

Sanat dünyasının efsane ismi Zeki Müren’in adını yaşatmak için bir dolu proje hayata geçiriliyor… Ünlü isimlerin Zeki Müren şarkılarını seslendireceği albümden önce, sanatçının telefon hattı geldi! Belgesel yönetmeni ve akademisyen Beyza Boyacıoğlu, sanatçının belgeselini hazırlarken ‘Zeki Müren Hattı’ diye bir telefon hattı kurdu.

Bu hattı arayarak Zeki Müren’e söylemek istediğiniz ne varsa anlatıyor, istediğiniz şarkıyı seslendiriyor, sesli mesajınızı bırakabiliyorsunuz. Geçen gün merak edip aradım, “Alo, buyrunuz efendim” diyen bir Zeki Müren sesi karşıladı beni. Çok matraktı. Hattı arayanların bıraktıkları sesli mesajlar ise zekimurendebiziduyacakmi.com adresi üzerinden yayınlanıyor. Projenin amacı, Türkiye’nin en özgün isimlerinden biri olan sanatçının bıraktığı etkiyi araştırmak. Son zamanların en ilginç projesi bence… Yani ‘Sanat Güneşi’ bir telefon uzaklığında. Hat da ücretsiz: 0212 988 02 08.

arif ‘Carol’ Oscar’ı alır

Gittiği her film festivalinde büyük sükse yapan, herkesi etkileyen‘Carol’ı merakla bekliyordum. Sonunda vizyona girdi. Peki filmi sevdim mi? Hemen anlatayım… 1950’lerde New York’ta geçen, birbirlerine tutkuyla bağlı iki kadının hikayesi... Dönemin muhafazakar ortamına rağmen birbirlerine olan ilgilerini yok sayamıyor, birlikte oluyorlar. Üstelik bu uğurda kızını kaybetmeyi bile göze alıyor ‘Carol’. Hikayeden çok oyunculuk başarısıyla fark yaratan bir film bu. Ben de filmden çok, Blanchett’in yeteneğine ve güzelliğine hayran kaldım zaten. Gerçekten müthiş.

Cate Blanchett’in giysileri, sigarayı içişi, tarzı, tavırları, bakımlı hali öyle etkileyici ki, “kadın dediğin tam da böyle olmalı” diyorsun! Dişi, zarif, şık, göz alıcı. Filmin başarısı, iki kişi arasındaki aşkı cinsellikten ziyade, bakışlarla bu kadar iyi anlatabilmesi. Bu konuda yönetmen Todd Haynes’i kutlamak gerek. Filmde, iki kadının cesur sevişme sahneleri de var. Blanchett bir röportajda, ‘filmin erotik sahnelerini komik bulduğunu’ itiraf etmiş ve şöyle demişti: “İyi tanımadığınız birinin meme uçlarını öpmek kesinlikle sıkı bir espri anlayışı gerektiriyor. Yine de o sahne filmin çok önemli bir parçasıydı. Kesinlikle seyirciye lüzumsuz gelecek ya da yabancılaştırabilecek bir şey yapmak istemedik. Derdimiz, yaşanılanları estetik biçimde aktarmaktı.” 6 dalda Oscar’a aday olan ‘Carol’, Cate Blanchett’e ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülünü getirebilir. Törenden önce izlemenizde fayda var.

Kıyafetleri nakde çevirin

Son zamanlarda, şöyle alıcı gözle gardrobunuza baktınız mı hiç? Bir zamanlar bayıla bayıla aldığınız ama bir kez giydiğiniz kaç kıyafetiniz var, saydınız mı? Ve bu giymediğiniz kıyafetler ve ayakkabılar yüzünden gardrobunuzun tıka basa dolduğu ama sizin her sabah dolabın başında “Giyecek bir şeyim yok” diye sızlandığınız oldu mu? Çoğu kadının derdi aynı. Bu fazlalıkları ihtiyacı olanlara vermek gerek ama kadınlar, marka giysilerine asla kıyamıyor. modacruz.com isimli, ikinci el alışveriş sitesi bu anlamda çok işe yarıyor. Kullanmadığınız ya da az kullanılmış giysilerinizi fotoğraflayıp siteye yüklüyor ve satıyorsunuz. Pazarlık da mümkün. Site her satıştan ufak bir komisyon alıyor, o kadar. Hafiflemekte fayda var.

ŞİRİN BİR LAF

İki biradan sonra herkes sever; sen beni kahvaltıda sev…

Türk karmasında kimler olurdu?

Vanity Fair dergisinin her yıl Oscar ödül töreni yaklaşırken piyasaya çıkardığı ‘Hollywood Sayısı’, bu yıl yine çok görkemli, star dolu ve göz alıcı. Usta fotoğrafçı Annie Leibovitz’in çektiği bu kapak fotoğrafında, bu yıl ‘en iyi kadın oyuncu’ dalında yarışanlar ve en güçlü oyuncular var. Bu isimler sadece sıradan birer oyuncu değil, aynı zamanda Hollywood’un en güçlü kadınları.

Bu fotoğrafa bakarken şunu düşündüm… Türkiye’de böyle bir kapak çekilse, en güçlü ve en iyi kadın oyuncular bir araya getirilse, aralarında kimler olurdu? İşte ilk anda aklıma gelenler:

*Demet Akbağ

*Hümeyra

*Farah Zeynep Abdullah

*Gökçe Bahadır

*Binnur Kaya

*Ebru Özkan

*Gupse Özay

Sizin karmanızda kimler olurdu peki?

Dramı anlatan en iyi kare!

3 Şubat ‘Dünya Bekarlar Günü’ymüş. Kim bulmuş, neden ve nasıl böyle bir güne karar verilmiş bilmiyorum ama en azından bugün, sosyal medyada kutlandı! Günün anlam ve önemine uygun olarak çeşitli paylaşımlar yapıldı, geyikler çevrildi. ‘Bekarlığın harbiden sultanlık olduğunun’ kanıtı olarak kullanılan bir fotoğraf ise, olayı çok güzel özetliyordu. Listelist.com’da gördüm, çok güldüm...

Evlilik söz konusuysa evdeki eşyalar kadınların isteği doğrultusunda seçilir, kadın eşyaları ağırlıktadır ve gardropların büyük bölümünü kadınlar kullanır. Hele kadınların ayakkabılarından erkeklerinkine asla yer kalmaz. İşte bu bir dramdır sayın seyirciler. Evli erkeğin dramıdır! Peki bu fotoğraf üzerine söyleyecek sözü ya da itirazı olan var mı?