Giriş
Ana Ocağı’nı gündüz kuşağının iyi işlerinden biri olarak görüyorum. Çekim kalitesi, yarışmacıların samimiyeti ve ağır dram içermeyen birliktelik hikayeleriyle dikkat çekiyor... Üstelik bunu reyting kaybına uğramadan neredeyse üç sezondur yapıyor. Hâl böyle olunca insan TRT 1’in “göz bebeği” olarak gördüğü işlerden biri olarak değerlendirilmesini istiyor ama kazın ayağı öyle değil... Ana Ocağı önümüzdeki günlerde final yapıyor. Nedenini hakikaten bilmiyorum. “Bitiyor” haberini alınca insan artık neden filan da aramıyor. Sadece bir yazı olarak not düşebiliyor. TV ekranı artık böyle bir mecra oldu, geçmiş olsun...
Kraliçelerden biri gitti...
Salı akşamları Gecenin Kraliçesi (Star TV) ile Mayıs Kraliçesi’nin (Show TV) rekabetine tanıklık ediyorduk. Aradan bir Eşkıya (Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz/atv) çıkıp iki kraliçenin de hükümdarı oluyordu, o ayrı... Yine geçmiş zaman üzerinden konuşuyorum değil mi? Nedeni var. Kraliçelerden biri bu akşam aramızdan ayrılıyor. Mayıs Kraliçesi bitiyor... Dolayısıyla Gecenin Kraliçesi tek tabanca kalıyor. Hani monarşilerde sıklıkla kullanılan bir sözdür ya; “Kral öldü, yaşasın yeni kral”, insanın öyle bağırası geliyor ama mümkünü yok. Çünkü yeni kraliçenin ömrü de uzun değilmiş gibi görünüyor
Pamuk Prens kahkaha attırıyor...
Hepimizin gülmeye ihtiyacı var. Ekranda da öyle katılarak gülebileceğimiz işler maalesef yok... Bu serzenişimi önceki gün yapımcı Birol Güven’le paylaştım.O da son zamanlarda katılarak güldüğüm yegane şeyi birlikte kahve içerken izletti... “Pamuk Prens” diye bir dizi girişimi olduğunu, bu dizide herkesin gerçek kimliğini oynayacağını daha önce yazmıştım. O girişim sinema filmine dönüşmüş. Ve size yemin ederim ben Tamer Karadağlı’ya hiç bu kadar gülmemiştim... Sanırım tanıtım filmciklerini video paylaşım sitelerinde bulabilirsiniz. Tamer Karadağlı’nın, 5 saniyede nasıl da Robert De Niro’ya dönüştüğünü bir izleyin lütfen. Çok güleceksiniz, çok bomba bir işle tanışacaksınız
Esinlenme değil esinti
Yeter (atv) dizisi aslında bana Jennifer Lopez’in 2002 yapımı Yeter (Enough) filminden ilham almış görüntüsü veriyor... Dizide çocuklarıyla kaçmaya çalışan Aylin’in çabaları sürekli hüsranla sonuçlanırken, her yerli dizide olduğu gibi kazanan Yekta yani kötüler oluyor... Bu kedi fare oyunu nereye kadar sürecek sorusu hep aklımın bir köşesinde. Bir diğer soru da yaklaşık üç haftadır neredeyse hiç reklam arası vermeden giden Kördüğüm ve Yeter’in reklamsız ne kadar daha dayanabileceği?
Hiçbir dosya kapanmayacak!
X Files isimli Amerikan dizisi gerçek oyuncularıyla ekrana döndü. Yeni bölümleri çekildi ve yayına gönderildi... Ülkemizde “doğaüstü” dosyalarla uğraşan iki FBI ajanının yani Ajan Mulder ve Ajan Scully’in maceralarını afiyetle izleyen kuşağın arasında olduğum için bu yeniden doğuş haberi benim adıma bir hayli sevindirici oldu... Dünyanın en çok taklit edilen dizisinin orijinal kadrosuyla yeniden çekilmesi hepimizi kötü kopyalardan kurtardı. Hiçbir şey gizli kalmasın, taklitler de gerçekler de!
TEHLİKE BÜYÜK!
Ben tehlikenin büyüğünü söyleyeyim de, siz ne düşünürsünüz bilemem artık. Kanal 7’de Bir Garip Aşk isimli günlük bir Hint dizisi oynuyor... Ve şu kadarını söyleyeyim, neredeyse yerlı mali günlük dizilerin topunu taca atmak üzere. Her gün daha çok izleyiciye ulaşıp, daha iyi geri dönüşüm alıyor... Bunun meali şu. Hem günlük hem de haftalık dizilerde bize izletilen konular hep aynı. Tüm diziler birbirine benziyor. Aynı kumaştan yapılmış elbise gibi... Tam da bu yüzden Hint kumaşı farklı bir şey vaat ederek aradan sıyrılıyor. İzleyin ne dediğimi anlayacaksınız...
