Giriş
Serenay Sarıkaya ve Kerem Bürsin bir reklamda birlikte oynuyorlar. Gerçek hayatta da sevgili oldukları için reklamda iyi bir hava yakalanmış... Aksiyon, aşk ve kalın bir romantizm derken insan reklama dizi izliyormuş gibi bakınıyor. Eh, bu durumda yeni dizisine iki yıl öncesinden yatırım yapılan Kerem Bürsin’e partner bakınmaya ne gerek var? Dizinin reyting yapabilecek ana kadrosu kabak gibi ortada duruyor işte. Lütfen kelleleri çalıştıralım
Nereye koyarsan koy
Bazı dizileri boş beleş izlerken, bazılarından lügatimizde işe yarayacak müthiş aforizmalar çıkarabiliyoruz. Mesela Hayat Şarkısı (Kanal D)... Şu Bayram baba karakteri var ya, bitiyorum ona. Dengesizliğiyle olduğu kadar bilgeliğiyle de şaşırtan bir ağabeyimiz...
Geçen akşam oğlu Kerim ile girdiği muhabbette lafın kralını sarf etti. “Bak Kerim, lafı nerenle dinlersen orana girer”... Şimdi al bu lafı hayatın neresine koyarsan koy. Politikadan gündeliğe kadar gideri var. Malum bu kadar kavga gürültünün nedeni birbirimizi doğru dürüst dinlememek değil mi
Kenan’dan sonra ne olacak?
O Hayat Benim (FOX) dizisinin temel hikayelerinden birini Ateş’in kendi ailesini öldürdüğünü düşündüğü Mehmet Emir Atahan ve ailesinden intikam almaya çalışması oluşturuyordu... İlerleyen bölümlerdeyse Ateş’in ailesinin vahşice katledilmesini azmettirenin Mehmet Emir’in annesi Edibe Atahan ve öldürenin de tetikçi Hasan olduğu ortaya çıkmıştı...
Edibe Atahan felç geçirmiş ve cezaevine düşmüş, ardından vefat etmiştiSonradan Ateş ve Mehmet Emir dost olmuşlardı ve konu kapanmıştı... Ancak son yayınlanan bölümde ortaya çıktı ki; Ateş’in ailesini Hülya Atahan’ın psikopat kocası Kenan öldürmüş. Hatta Kenan kendi ağzıyla itiraf etti... Ha, Kenan da gittikten sonra “pardon Ateş’in ailesini şu yeni karakter öldürdü, şimdi de ondan intikam alması lazım” mı denecek? Merak ediyorum vallahi
Ben yazarken ezberledim
İzdivaç programlarında Zuhal Topal, Seda Sayan ve Esra Erol’un sürekli uyarıda bulunduğu şeyler üç başlıkta toplanıyor. Uyarılara rağmen katılanların kafaya takmadığı şeyler bunlar. Neymiş? Locada kısmetini arayan adayların hiçbirisi birbirinin dünya ahiret bacısı ya da kardeşi değildir, bu bir... Adayların birlikte çay içmesi, adayları sahiplenmek demek değildir. Kimse kimseye yüzük takılana kadar rezerv koyamaz, bu iki... Sosyal medyada yazılanlara itibar edilmesin. Gerekirse sosyal medya hesaplarınızı kapatın bu da üç...
Bu üç altın kurala uyulacak, bu kadar basit. Yahu, ben yazarken ezberledim; şu talipli, talipsiz tayfası yaşarken neden ezbersiz?
BU DA İDEAL DIŞI!
Şimdilerde TV endüstrisiyle ilgilenen tüm internet siteleri kafayı dizilerle bozdu. Eh bizim de durumumuz farklı değil... Hemen hepsinde sorular aynı; “Dizilerin ideal kadını kim?”, “En yakışıklı aktör hangi dizide?” falan da filan... Bir de en ideal çifti bulma meselesi var ki, o çok popüler. Bir tanesi sonunda bulmuş. Ekranın en ideal dizi çifti Elçin Sangu ile Barış Arduç olmuş...
Sonuçlar ideal kriterlerine göre değişir tabii, tartışmaya gerek yok. Benim için de mesela ekranın en berbat çifti Kış Güneşi (Show TV) dizisindeki Şükrü Özyıldız ile Aslı Enver ikilisi. Bir türlü yakıştıramıyorum. Kimseyi bağlar mı, elbette hayır! O yüzden böyle yarış parkurlarına çok da takılmayın, dizinizi keyifle izlemeye devam edin, olsun bitsi
Sakın TrİBÜn yaPmayın
Beni Affet (Star TV) dizisinde düşman kardeşler Feride ve Eylül ile O Hayat Benim (FOX) dizisinde Bahar ve Efsun, aralarında yaşanan onca entrika, savaş, nefret, kapışma sonunda bir arada mutluluk tablosu çiziyorlar...
Oysa normal bir ruh durumuna sahip izleyici; “Bunlar hayatta bir araya gelemezler” diye düşünüyor olmalı. Ama geliyorlar işte! Şimdi Paramparça (Star TV) dizisinde benzer bir hatta ilerleyen Cansu ve Hazal gerginliği yarın bir gün böyle “canciğer” kıvamına gelirse kimse şaşırmasın derim. Oluyor işte! O yüzden tribün yapmaya gerek yok. Hayatta her şey olabilir (olasılık) ama dizilerde her bir şey olur (kesinlik) sevgili izleyiciler. Net...
