Mesut Yar Beş tamam yediyi de bulur
HABERİ PAYLAŞ

Beş tamam yediyi de bulur

O Ses Türkiye (TV8) sayı olarak haftanın beş gününe çıktı. Sanıyorum aldığı reytingler bu ortalamada giderse Survivor gibi bir ekran macerası olacak... Yani üç günle başlayıp yolculuğunu altı ya da yedi günle tamamlayacak.

Kabul etmek lazım ki TV8 kolektif bir yarışma kanalı oldu. Ve açıkçası bu haliyle bir koyup beş alıyor... TV dediğin haftanın yedi günü 24 saat çalışır ama bizde para kazandıran saatler belli. Sanırım kalan açık gündüz ucuz işlerle kapatılacak. Ve O Ses Türkiye ile gelecek yılın ilk aylarında yeniden yayında olacak Survivor, kanalın marka değerini hep yukarıda tutacak!

Haberin Devamı

Vadidekilerin başı sağ olsun!

Kurtlar Vadisi Pusu’nun (Kanal D) hikayedeki kara kutu olarak niteleyebileceğimiz karakterlerinden Süha Tanık’a can veren oyuncu, öğretmen ve senarist İsmail Aydın önceki gün yaşamını yitirdi...

Aynı gün dizi ekibini programımda ağırlayacaktım ve inanın ki samimi bir üzüntüyle karşılaştığım için ekibi misafirlikle zorlamaya vicdanım el vermedi...

Şu bir gerçek ki, bahsettiğim dizi gerçek bir “aile sıcaklığıyla” yazılıyor, çekiliyor, oynanıyor ve yayınlanıyor. Bu kolektif samimiyet içinde eksilen her isim üretimin bedeninde yara açıyor... İnsan ancak ölüm Allah’ın emri bir de ayrılık olmasa diyebiliyor ve ekliyor tabii ki; “cümleten başınız sağ olsun Kurtlar Vadisi ekibi!”...

SABAH EKRANIYLA KARŞIMIZDA

Zahide Yetiş, Show TV ekranındaki yeni hayatına sabah saatlerinde başlayacak. Yani gerek TRT’de gerekse Kanal D’de onu keşfedip sevdiğimiz saatlerde... Zahide’nin yerine atv’de yayına giren kuşak programı henüz bir efekt yaratmadı. Sonuç itibarıyla bir öncesinden farklı bir formata sahip değil...

Zahide ise kısmen daha ateşli bir kuşakta insanları sağlık, sosyal sorunlar ve gündeme çağıracak. Bunlar sabah izleyicisinin genelde sevdiği konular. Açıkçası iyi müşteri toplayabileceğini düşünüyorum!

Çocukların yeni ağabeyi!

Yeni bir Barış Manço çıkabilir mi, kestirmek zor. Ama çocuklarla yapılan işlerin kendi içinde bir samimiyeti olduğunu da düşünüyorum... TV8, “Bir Alp Üç Çocuk” isimli, bir miktar “Adam Olacak Çocuk” kıvamında yeni bir işi ekrana sürüyor. Sunucusu Alp Kırşan olunca negatif bir sürpriz beklemiyorum...

Haberin Devamı

Alp, onu tanıyanların yakından bildiği gibi iletişimde hiç sorunu olmayan ve egolarını bir kenara koymuş önemli bir TV figürü, yeni kuşağın “ağabeyi” olması mümkün. Bu işi geçtiğimiz yıl Star TV ekranında deneyen ve yanılmayan Serhat Kılıç gibi yani. Hayırlı olsun

İntihar ve travma deyince...

Güneşin Kızları (Kanal D) dizisinde Haluk ve Savaş karakterlerinin bu kadar öfkeli ve psikopat olmalarının arkasında her ikisinin de annesinin intihar etmesi yatıyordu...

Şimdi hayatımızda bir intihar sonrası travma vakası daha oldu. Hatırla Gönül (Star TV) dizisinde siniri her daim bozuk olan Doktor Tekin’in de annesi intihar etmiş. Hâl böyle olunca dizilerde ortaya çıkacak yeni psikopatlar için konserve bir neden bulunmuş oldu, güle güle harcasınlar

Bir dahaki sefere!

Engin Akyürek, Amerikan Uluslararası TV Ödülleri’nde (Emmy) En İyi Erkek Oyuncu dalında (Kara Para Aşk isimli dizideki rolüyle) finale kalan isimlerden biriydi. Açıkçası ödül gecesini sosyal medya bildirimleri üzerinden takip ettim. Ve bir hayli de heyecan yaptım...

Haberin Devamı

Çünkü Engin’in özellikle kırmızı halıdaki hali, izleyicisinin coşkusu, sevenlerinin çığlıkları filan beni bir hayli ümitlendirmişti. Sonuç olarak Engin Akyürek yurda ödülle dönemedi...

Ama bir zerre üzülmedim. Markasını oturtmuş ve yapımcısından senaristine kadar sağlam bir destek gören bu genç aktörün bundan sonra bavulunda ödül olmadan memlekete dönmeyeceğinden eminim. Helal olsun, bekliyoruz o Engin

Doğum hediyesi gibi...

Emaneti koruyup kollayabilmek çok önemli. Üstelik emanet aldığınız şey marka değerini oturtmuş, onunla bütünleşmiş bir isimle anılan ve ekranın en çok izlenen işlerinden biriyse...

Allah analı babalı büyütsün, Esra Erol ve Ali Özbir kardeşlerimin yeni bir evladı oldu. Bu doğumun gerektirdiği molada emaneten ekran maratonunu üstlenen Nilgün Belgün ise çıtayı hiç düşürmeden yoluna devam ediyor. Nasıl derler; “hoş bir doğum hediyesi” gibi...

Bu emanet eden ile emanet edilen arasındaki güven ilişkisinin resmi sonucudur. Samimi sonucuysa her iki tarafın da bu durumun altından ustalıkla kalkıyor oluşudur. Ne mutlu

Sıradaki haber yükleniyor...
holder