Mesut Yar Bu kez kendime üç soru soruyorum!
HABERİ PAYLAŞ

Bu kez kendime üç soru soruyorum!

Buraya sadece eleştirilerimizi not düşüyoruz. Elbette bir TV eleştirmeni gözüyle. Her ne kadar kendimi sıradan bir TV izleyicisi olarak kabul etsem de “eleştirmen” şapkası diye bir şey var... Ama bugün o şapkayı bir kenara koymak istiyorum. Sıradan izleyici Mesut’la dertleşmek geldi içimden. Kendim sorup kendim yanıtlayacağım. Dilerim sizin için de eğlenceli olur!

[[HAFTAYA]]

Sezonun severek izlediğim üç dizisi hangisiydi?

Karadayı dizisini başa koyuyorum. Çünkü atv’nin son dönemdeki en iyi işiydi. Gövdeyle değil gözlerle oynanan... Ulan İstanbul’u (Kanal D) atlamak da olmaz. 39 bölümlük ömründe bize kahkahanın en afilisini yaşattı. Hatta “güzel insanlar hep varmış” diye düşündürdü... Bir de sanırım Gönül İşleri aklımı fena halde çelmişti. Belki de ekranda bu kadar içtenlikli, yapaylıktan uzak çok fazla iş göremediğim için...

Haberin Devamı

Sezonun en iyi üç formatı hangisiydi?

Sadece bu sezonun değil son birkaç yılın en iyilerinden biri Müge Anlı ile Tatlı Sert (atv). Sunucusu bu köşenin yazarına gıcık. Ama hiçbir önemi yok. Ben rövanşist filan değilim. İyiye iyi derim. Tatlı Sert hiç referans kaybetmeden ekranda 10’uncu yılına yaklaşıyor! Elbette son üç yılın fenomeni Ben Bilmem Eşim Bilir’i (Kanal D) bir kenara koyamam. İlker Ayrık, insanüstü bir performansla programını bazen günlük, bazen haftalık, bazen de hafta sonu iki gün olmak üzere hep revaçta tuttu. Daha da gideri var vallahi! Son olarak Survivor’ı (TV8) not düşelim. Kabul etmek gerekir ki tüm zamanların en çok konuşulan işi. Ve dünyada gözden düşse bile bizde öyle bir şansı hiç olmayacak. Acun Ilıcalı müthiş bir TV illüzyonisti...

Sezonun en iyi üç kanalı hangisiydi?

Bu yılın kanallar arasındaki rekabetinin sac ayakları Kanal D, Star TV ve FOX olmuştu. Taa ki prime time kuşağında Acun Ilıcalı faktörü ortaya çıkana kadar. TV8’i önce O Ses Türkiye, kısmen Yetenek Sizsiniz ve son olarak Survivor All Star ile son üç ayın en çok TV izlenen saatleri bazında birinci kanal yaptı. Aslında bu yıl ne en iyi vardı ne de en kötü. Kanallar yeni izleyici evrenine alışmak için yalpalayıp durdu. Elbette bir kazanan olacaktı. O da kısmen TV8 oldu!

Haberin Devamı

Zengin Kız Fakir Oğlan FOX’ta!

Benim eğlenerek izlediğim dizilerden Zengin Kız Fakir Oğlan, TRT 1’de yayın hayatına nokta koymuş, bir bilinmeze doğru yol almaya başlamıştı... Son bölümünde ilk yüz listesinde ciddi bir reyting alan dizinin yayıncı kanalı FOX olarak netleşti. Hatta yeni sezonda kadro bir hayli sağlamlaştırılarak yoluna devam edecek... Mesela bir sorunlu dadı rolü var ki kendisi için netleşen isim Burçin Abdullah olmuş... Burçin kardeşim son iki yılda çok dizi değiştirdi ama ne bileyim sanki Zengin Kız Fakir Oğlan’da izleyiciye ters köşe yaparak uzun bir set hayatına girecek gibi...

Ekranın en genç anneleri...

Bu yaz romantik/komik gençlik dizileri revaçta olunca ortaya bir anne sorunu çıktı. Ve kadroları oluşturanlar annelerin neredeyse hepsini daha çok genç tabir ettiğimiz isimlerden seçtiler... Yaz’ın Öyküsü’nde (Kanal D) Vildan Atasever, Adı Mutluluk’ta (FOX) Yağmur Kaşifoğlu, Güneş’in Kızları’nda (Kanal D) Evrim Alasya çok genç yaşta anne olan karakterleri oynuyorlar...

Haberin Devamı

Açıkçası izleyici olarak ilk bakışta daha dün hani teşbihte hata olmaz “çocukluk hallerini” bildiğimiz için “ne zaman aktı koca bir ömür?” demeden edemiyoruz... Ama adı üstünde, oyunculuk sınırları zorlamaya en açık meslek kolu. Ve kabul etmek lazım ki saydığım bu isimler ve önümüzdeki günlerde sayacaklarımız bu işin hakkını veriyorlar gibi...

Genç yaşımda baba olduğum için bu hızlı büyüme süreci bana çok olağanüstü gelmiyor. Ama kimilerinin “yok olmamış” eleştirisine de açık olmak lazım... Çünkü malum, oyuncuların sınırlarını hâlâ yapımcılar belirliyor; dünün genç kızlarından bugün boyunca çocukları olan anneler yaratarak

CemYılmaz yoksat arihde yok!

Başka türlü açıklayamam uzak tarihle sıradan insanın arasındaki kopukluğu. Ancak başlıktaki gibi bir isim, işin sadece mizahını yaparak medeniyet tarihi anlamında en bereketli toprakların üstünde yaşadığımıza bizi ikna eder..

. Ne benim, benim gibi tarihçilerin büyük çilelerle çektiğimiz arkeoloji/tarih belgeselleri, ne de işi artık karikatürize etmek zorunda kalan İlber Ortaylı hoca çaresizliği...

Hiçbiri Cem Yılmaz’ın müze ve ören yerlerine bir ay ücretsiz giriş imkanı sağlayan filmindeki kadar efektif değil, olamayacak da... Kime kızmalıyım bilemiyorum? Ama kimi tebrik edeceğim ortada. Tarihi reklam yoluyla da olsa havsalamıza sokan o reklamı elbette!

Bir de umutlarım var

İki haftada ekranlarımıza bir sürü dizi girdi. Bir sürü dizi de yolda. Temmuz ortasına kadar 10 küsur yeni dizimiz olacak... Şu ana kadar bunların içinden gelecek sezonu görebilecek üç iş çıkardım. İlki Kiralık Aşk. Star TV’de çok sağlam bir efekt yarattı... Hikayesi çok dişi olan Güneşin Kızları da (Kanal D) belli ki tam gaz yeni sezona doğru yol almanın hevesinde. Kursağında kalacak bir şey de yok hani... Bir de sanırım Fabrika Kızı (Show TV) izleyiciye sürpriz yapacak. Sonradan açılacak ama tam açılacak hani...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder