Mesut Yar Demokrasi ömrünü uzattı...
HABERİ PAYLAŞ

Demokrasi ömrünü uzattı...

Bana göre demokrasiye geçilmesiyle birlikte “Seksenler” (TRT 1) dizisi de iki sezonu daha garantiye aldı. Malum önceki gece reytinglerinde anlamlı bir yükseliş vardı ve “Kurt Seyit ve Şura” gibi iddialı bir diziyi bile geride bıraktı... Anladığım kadarıyla Birol Güven özellikle TRT’ye yaptığı işlere daha bir özen gösteriyor. Ya da şöyle söyleyelim, kurum yapımcıya bir şekilde inisiyatif kullandırıyor... Reklamların rakiplere göre girilmesi, yayın akışında hikayenin en heyecanlı yerinin bir şekilde öne çıkarılması, dizinin kliplerinde ekstra bir hassasiyet görülmesi bunun ipuçları... Hâl böyle olunca “Seksenler” “eskimiş bir iş” olmaktan çıkıp yine küllerinden doğuyor. Birol’un biraz zorla yaptığını düşündüğüm “Doksanlar”ın (atv) tam tersine...

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Saç dibi meselesi üzerine...

Bana göre dizilerde en önemli iş kalemlerinden biri kuşkusuz ki sanat yönetmenliğidir. Kısaca mesleki bir özet geçersek; bu ihtisas alanı kostümden dekora kadar, oyuncunun saçından figürasyonun duruşuna kadar “sanatla” ilgilenir... Doğal olarak özellikle dönem dizilerinde gördüğümüz yanlışlardan da vitrin devamlılığını kovalayan bu ekip sorumludur... Neyse, tanımı geçtikten sonra durumu da not düşelim. “Kurt Seyit ve Şura” (Star TV) dizisinde “Şura” karakterine can veren Farah Zeynep Abdullah’ın sarı saçlarına karalar düşmüş anacığım. Ya da kuaför söylemiyle; “saçının dibi gelmiş”. Yani boyaya ihtiyacı var... “Bu kadar lirik hikayenin içinde bu abuk ayrıntıyı mı buldun?” diyenlere küçük bir not düşelim. Malum “şeytan” tam da o ayrıntıda gizlidir...

Gölgedekilerden korkarım...

Show TV ne zaman yeni bir işe başlasa öncelikle ismine bakar oldum. Malum seyirciyle saklambaç oynayan “Saklı Kalan”, gidişatı hakkında üzülmememiz imkansız olan “Benim İçin Üzülme” gibi tuhaf vukuatları var... Neyse, kanal gerilim ağırlıklı yeni bir işe başlıyor. İlk izleyişte bende biraz geçtiğimiz sezon Star TV’de yayınlanan “Acayip Hikayeler”i anımsatan bir lezzet bıraktı. Hani orada da anlatıcı Hayko Cepkin kardeşimizdi... Belli ki Show TV bu işiyle Türk izleyicisinin çok da ısınamadığı gerilim topuna iddialı bir giriş yapacak. Bugüne kadar bu hatta tutan iş olmadı. Bizdeki en büyük gerilim malum “bu hafta hangi şehzade ya da lalanın kellesi gidecek?” tadında ilerliyor... Konuyu dağıtmayalım. Dizinin ismi “Gölgedekiler” olunca iki hafta yayınlanıp aniden gölgeye saklanmasından filan ürktüm. Bu, bende dizinin izlerken yaratacağı gerilimden daha yüksek bir endişe haline geldi. Ne diyelim, ışığı bol olsun...

Haberin Devamı

Kardeş Payı kalabalıklaşıyor!

Star TV’nin sevilen işlerinden “Kardeş Payı”, ekibin bir önceki kuşak sayacağımız işi “İşler Güçler” dizisindeki kadroyu da arasına alarak genişliyor... Kulağıma gelen son haber şimdilerde reklamlardan da izlediğimiz “Boomcu Onur” karakterinin de yeni diziye dahil olacağıyla ilgiliydi... Ama bu kez Onur’un konuşmalarını anlayacakmışız. Haberi de bizzat projenin yaratıcısı Selçuk Aydemir verdi... Açıkçası “İşler Güçler”de müthiş bir rüzgar yakalayan ve “Düğün Dernek”le o rüzgarı gişede kasırgaya çeviren “Kardeş Payı” ekibinin içine Sadi Celil Cengiz’in de girmesini istiyorum. Öteki işlerinde pek dışarıda ve pek mahzun kaldı... Ha bir de Salih ağabeyimiz Burak Satıbol da bu hatta girse; tadından yenmeyecek vallahi. İzleyici olarak payımıza ne düşerse ödemeye hazırız hani!

Haberin Devamı

Kenan ağabey ayaklanıyor...

Kenan Işık’ı önceki akşam öyle kanlı canlı görmek çok hoştu. Neyse ki, geçtiğimiz günlerde rahatsızlanarak yoğun bakımda tutulan Kenan ağabeyden güzel haberler geliyor... Uzmanlar belli bir süre sonra ayağa dikileceğini söylüyor. Duamız da zaten farklı bir yönde değil. Onu kısa zamanda kanalın (atv) elindeki son üç yeni bölüm “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasındaki haliyle görmeyi umut ediyorum... Bir de şu var ki, varlığına bizi çok fena alıştırmış. Benim de artık içinde olduğum bilgi yarışması kuşağında bulunan bütün isimler gerçek bir ustanın eksikliğini hissediyoruz. Onun karşısında ezilmek bile bana göre zarif bir deneyimdir. Haydi Kenan ağabey, haydi ayağa lütfen...

Bilgi kazanıyor üstadım...

“Takip” şu sıralarda özellikle Amerika ve İngiltere’de çok tutulan bir bilgi yarışmasıymış. Oralarda yayınlanan haliyle bir karşılaştırma yaparsak önceki gece Kanal D ekranına gelen ilk bölümü için “tutarlı” tanımını yapabiliriz... Açıkçası eloğlunun “Chaser” dediği üstadın bizdeki karşılığı olan Muhsin Divan isimli ağabeyimiz tahtına yakışıyor. Eloğlunda dört üstat var ama bizdeki belli ki “bir Türk dünyaya bedeldir” tanımlamasından yola çıkan entegre bir ağabey... Ben açıkçası izleyicinin yarışmaya başından sonuna kadar takılması gerektiğini düşünüyorum. Herhangi bir yerinden girildiğinde çok da kolay anlaşılamıyor... Ama hepsi bir kenara, üzerinde çok emek olduğunu bildiğim bu yeni işin tutması da izleyici olarak artı hanemize girecek puanlardan. Bilgi kazanıyor çünkü...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder