Giriş
Esra Erol doğum iznine çıktı. Sevgili kardeşim Esra ve Ali’nin yeni evlatlarının hayırlarla gelmesini diliyorum. Bunun yanında önemli bir gelişme oldu tabii...
Programın malum doğum izni süresince bir sunucuya ihtiyacı vardı. Bu sunucu da Nilgün Belgün olarak netleşti. Yani Nilgün bir nevi üstlenici firma oldu...
Ricası üzerine bir süredir kendime sakladığım bu gelişme netleştiği için yazmamda sıkıntı yok artık. Bu yüklenici sunuculuk işi Nilgün’e bir ay kadar önce teklif edilmişti.
“Bugüne kadar izdivaç programlarını izlemek yerine kendi izdivaçlarını gözden geçirmeyi yeğlediğini” söyleyen dostum Nilgün için bu emanet işin “değişik bir deneyim” olacağı kesin...
Kim bilir belki o bitmeyen enerjisi, sürdürülebilir pozitifliği ve ince mizahıyla gelecek yıl izdivaç ekranında Nilgün’ü farklı bir sunucu olarak görebiliriz. Neden olmasın sahi?
Üç harfliler mi fısıldadı?
Dizilerde senaristlerin akıl boşluğu yaşaması izleyiciyi de çileden çıkarıyor. Bir dizinin kurulu olduğu gerilim ekseninde yapılan basit hatalar, “yok artık” dedirten cinse kadar geldi...
Mesela Kaderimin Yazıldığı Gün (Star TV) isimli dizide büyük önem taşıyan bir telefon kaydının hop diye bulunup silinmesi ne iştir?
İzlemediyseniz söyleyelim; Dizide Elif karakteri Defne’yi el altından para verirken görüp cep telefonuna kaydediyor.
Olayların akışını değiştirecek olan bu kaydın bulunduğu telefonu çocuğunun odasında unutacak kadar da saf olmalı ki Defne, telefondaki kaydı iki dakikada siliyor...
O telefonda kaydın olduğunu nereden biliyorsun, bir? Hadi bildin diyelim telefonun yerini üç harfliler mi kulağına fısıldıyor, bu da iki? Ne denir ki?
Kısmetmiş ki oldu!
Sevgili okur, bazen inanılmaz bir merakla “TV’de son zamanların en parlak işinin ne olduğunu” bana soruyorsun...
İnanılmaz bir samimiyetle itiraf etmeliyim ki Kanal D ekranında yayınlanan Kısmetse Olur isimli programdır o sorunun yanıtı...
Seda Akgül, içinden çıkardığı bambaşka bir sunucuyla hem ev içindeki gençlerin “ağır ablası” hem de dert ortağı oldu...
Bu arada yarışmacıların titizlikle seçilmiş olması, konuların gereğinden fazla uzatılıp dramatize edilmeyişi filan derken bir gözetleme işi olarak Kısmetse Olur, Kanal D’nin uzun süredir mesafeli olduğu bir içerikle parlamasına neden oldu...
Açıkçası son reytingleriyle yukarı doğru bir grafik sergileyen programın sezon sonuna kadar fenomen olacağına inanıyorum.
Önlü arkalı farklı!
Dizilerde sadece senaristleri suçlama, peklik çektiklerini söyleme ısrarı ve israfından artık kaçınmamız gerekiyor. Malum iş komplike ve birlikte yapılan bir iş...
Mesela senaryosunda sorun olmayan kimi dizilerde iş sete gelince tuhaflıklar söz konusu olabiliyor. Önceki bölümünde Kara Sevda’da (Star TV) Kürşat Alnıaçık’ın canlandırdığı Önder’in indiği cipin ön plakası 34 JH 8695 iken kamera diğer plana geçince arkadaki plaka 06 SS 738 olarak değişiyor...
Yani plaka üzerinden sabıka araması yapacak bir polis önden farklı arkadan farklı bilgilere ulaşacak. Hadi harfleri gözden kaçırdınız, arkadaş şehirleri temsil eden plaka kodları da gözden kaçar mı; ben bilemedim vallahi...
Bu sıralar en gamlı iş!
Şu sıralarda en gamlı iş, adında gamsız sıfatı taşıyan Gamsız Hayat olmalı. Show TV’nin yüksek beklentiyle yayına koyduğu işin geleceği şimdilik flu gibi görünüyor...
Aldığı reytingler göz doldurmayınca önce yönetmeni ardından da senarist grubundan belli kalemler değiştirilen dizi için yayıncı kanal tarafından yeni ve süreli bir kredi açılmış...
Açıkçası dizinin mevcut işleriyle riske girmekten hoşlanmayan ve neredeyse hiçbir işi batmayan bir yapım şirketi olduğunu düşününce insan bu hayat öpücüğünün işe yarayacağına inanıyor. Ya da temenni ediyor.
Çünkü yeni başlamışken eskimeden bitecek bir başka işe daha kimsenin tahammülü kalmadı!
Haber önünden isimler düştü!
İş biraz sessiz sedasız oldu ama oldu. Geçtiğimiz yıl reyting listelerinde ve yayın jeneriklerinde sunucu isimleriyle birlikte anılan haber bültenleri özüne döndü. Yani sunucunun haberin önüne geçmesi devri kapandı...
Bir kanal hariç. O da haberleriyle ilgi çeken ve reyting toplayan FOX Ana Haber. Bence onlar da bu marka isim yaratma çabasını bırakmalı...
İzleyici hangi haberi kimden izlediğini artık ezber etti, isimlerin oradaki varlığı sunucuyu onore etmekten başka bir işe yaramıyor...
Eh sunucular da bildiğim kadarıyla fazlasıyla onurlu insanlar. Reklama ihtiyaçları olduğunu düşünmüyorum. Sonuç itibarıyla haber kolektif bir iş, bir kişinin malı değil, haksız mıyım?
