Giriş
Şanlıurfa Suruç’ta yaşanan alçak terör eylemi milletçe kimyamızı bozdu. Açıkçası tek başına haberlere bile bakamayan ben sosyal medyanın başında gelen haberlere sabitlenerek; “insan dediğin daha ne kadar kötüleşebilir?” sorusuna yanıt arayıp durdum... Açıkçası umut her şeyin başı ama mevcut tabloya bakıp da umudu yükselebilenler olsa olsa niyetini çoktan bozmuş olanlardır... Burası bir TV eleştirisi sayfası. Ama TV ekranlarında eleştirilecek mevzuları bulup da yazmak dün sabah saatlerinden beri gerçekten elimin vardığı bir şey değil...
[[HAFTAYA]]
Ülkeyi gölgeye çekmek isteyenlerin umudu zaten içimizdeki yaşam sevincini yok edebilmek. Kısman de başarmış durumdalar. Ve fakat yine de ben birliğin, beraber olma sanatının terör denilen belayı kendi kanında boğacağına inanıyorum. Bir gün bunu elbette göreceğiz...
İşin TV kısmına gelince; böyle toplumsal cinnet vakalarında bugüne kadar yayın akışını değiştirmemekle eleştirilen Flash TV’nin herkesten önce şarkılı türkülü içeriğini kaldırıp ağırlaştırılmış yayına geçmesi alaycılara verdiği önemli bir yanıttır... Memleket terör belasından belki de bu tip reflekslerin toplamıyla kurtulacaktır. Bilemiyorum ama acılar artık bitsin istiyorum
Bir dizide kaç tane inatçı aşk olur?
İlişki Durumu Karışık, Ne Münasebet (Show TV), Kiralık Aşk, Çilek Kokusu (Star TV) gibi dizilerde genç, güzel, sakar, şaşkın; sevimli mi sevimli kızlarımız yakışıklı genç patronlarıyla sürekli bir çekişme, savaş ve rekabet halindeler...
Birbirlerine taban tabana zıt olan bu karakterler karşılıklı hislerini yani ilgi ve sevgiyi itiraf edemiyorlar. Bu dizilerden biri de İnadına Aşk (FOX). Güzel Defne de diğer esas kızların özelliklerine sahip olup, patronu Yalın ile bahsettiğim diğer dizilerin hikayelerindeki gibi inadına bir aşk içinde. Aslında ilginç olan bu dizide Yesim ile Çınar, Deniz ile Ezgi gibi karakterler de inadına ask yaşıyor...
Zaten bu yazın yerli dizilerinde çok sayıda inadına aşk yaşanırken İnadına Aşk’ta üç tane inadına aşk idrak ediliyor. Bu tarz hikayeler bir süre güldürüyor ama bir dizide aynı hikaye 3 ayrı çiftle yaşanınca bayıyor be dostum!
Zamana bıraksak kardeşim...
Kimi “Medcezir neden bitti?” diye soruyor. Kimi “Güzel Köylü’nün daha vakti vardı” diyor. Kimi altın yumurtlamaya devam ederken kanal değiştiren Arka Sokaklar’ın aldığı karardan şikayetçi. Kimi “Beş Kardeş 13 bölüm daha devam etsin” diyor...
Açıkçası izleyiciyi memnun etmek zor ama hayal kırıklığına uğratmak kolay. Bu yüzden televizyon yöneticileri sürekli bir stres altında... İzleyicinin baskısı, sosyal medyanın gücü filan derken kafalar iyiden iyiye karışıyor. Ama sonuca hep reyting karnesi karar veriyor. Ve ilginç olanı o karneyi de durumdan şikayetçi olan kitleler bizzat yazıyor...
İzlerin birbirine karıştığı bu ekran ikliminde ne doğrudur ne yanlış, biz de bilemiyoruz vallahi. En iyisi işleri akışına bırakmak...
Ekrandan sokağa koşuyorlar
Yaz aylarında ekrandan koparak halkla iç içe geçen bir dolu iş oldu. Geçtiğimiz yıl Arkadaşım Hoşgeldin isimli komedi programı sahne performanslarıyla adından çok bahsettirmişti...
Hemen arkasından onu izleyen Güldür Güldür Show da bu yaz aynı kararlılıkla kendini açık hava sahnelerine attı. Program tayfası yaz boyunca birçok sahnede ekranda yaptığı skeçlerin benzerlerini canlı izleyicinin karşısında gerçekleştirecek...
Bunun yanında çocukların sevgilisi Pepee de sevilen şarkılarını bir araya getirdiği yarı animasyon ağırlıklı konserlerini sahil kentlerinde sergileyecek. TV sokağa indi desek sanırım yanlış bir tespit olmaz..
Sünger yatağın orada işi ne?
Okurlarımız Ramazan boyunca günlük olarak ekrana gelen ve hatırı sayılır bir izleyici kitlesiyle buluşan TRT yapımı Yunus Emre dizisinde dikkati çeken bir ayrıntı yakalamış...
Çok sayıda mail gelince sormadan geçemeyeceğiz elbette. Döneminin çilehanesinde çile dolduran Yunus Emre’nin yatağının hallacın attığı yünden değil de süngerden yapılmış olduğu dikkat çekmiş. Hatta Yüksel Oral isimli okurumuz, “Askerde bile o denli tertipli yatak yapılamazdı” diyerek durumu özet geçiyor. Bunlar tabii ki bir dizinin değerinden düşürmeyecek ayrıntılar. Ama küçük de olsa sinek mide bulandırıyor. Yine de dönem dizilerinde insan üstü performans harcayan tüm ekiplerin emeğinden öpmek lazım. Bize sağlıklı izlenceler kazandırdıkları için...
