Mesut Yar Hangi finaller infial yarattı?
HABERİ PAYLAŞ

Hangi finaller infial yarattı?

Haberin Devamı

İstatistiklere güvenmek lazım. Rakamlar çoğunlukla doğruya yakın sonuçlar verir. Buradan hareketle bu yıl erken final yapan dizilerin izleyici üzerindeki izlerine bir baktım... Bu sezon beklenmeyen finaliyle en çok gürültü kopartan diziler şöyle sıralanıyor. İlk sırada “Sana Bir Sır Vereceğim” yer alıyor. İzleyicisi final yazısını görünce cidden kıyamet koparmış... Hemen ardından gelen dizi aynı tepki oranıyla “Bir Aşk Hikayesi” olmuş. Bu arada her iki dizi de FOX’ta yayınlandı...

Show TV’nin yayından kaldırdığını söylediği dizilerden “Adını Kalbime Yazdım” küçük çaplı bir infial yaratmış. İzleyicinin diğer dizilere çok da sesi çıkmamış... Kanal D’de bitişiyle kıyamet koparan iki dizi var. İlki “Vicdan” diğeri de “A.Ş.K.” olmuş. İzleyici “Cinayet”in de ansızın ortadan kaybolmasına tepki koymuş... Atv izleyicisi “Cesur Hemşire” için “çok erken gitti” derken diğer dizilerde sessiz kalmayı tercih etmiş... Star en az tepki alan kanal olarak görülse de “Leyla ile Mecnun” rüzgarı “Ben de Özledim” dizisiyle estiği için izleyicisini üzmüş. Bu arada geçtiğimiz seneden gelen “Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” kızgınlığı da devam ediyor... TRT için bir şey söyleyemiyorum çünkü benim tuttuğum istatistiklerde kanalın final yapan dizileri hakkında bir efekt yok. “Leyla ile Mecnun”u saymazsak!

[[HAFTAYA]]

Baba şu işe bir el atsan...

“Dön baba dönelim” diye bir deyim vardır.Genelde yerinde sayan işler ya da meseleler için kullanılır. Böyle bakınca bu sezon işi “dön baba dönelim” kıvamına getiren birkaç dizi var... Mesela “Karagül” (FOX) müthiş bir izlenme oranı yakalamasına rağmen erkenden temcit pilavına bağlayan hikayesiyle izleyicisini bezdirmiş görünüyor. Bakalım diziye yeniden giren Özcan Deniz bir ferahlık getirecek mi? Aynı şekilde bir başka reyting fenomeni “Küçük Gelin” (STV) yerinde saymaya devam ediyor. Öznesinde hep gözyaşı var. 10 bölümde bir başa dönen “Beni Affet” (STAR TV) dizisi için de farklı bir şey söyleyemeyeceğim... Farklı derken, farklı bir vaatte bulunamayan diziler “Umutsuz Ev Kadınları”, “Çocuklar Duymasın” (FOX), “Arka Sokaklar” (Kanal D) ve “Kaçak” (atv) için de hayırlı şeyler söylemek mümkün değil... Senaristlerin tıkanıp kaldığı, oyuncuların rutine bağladığı ve içindekine de dışındakine de heyecan vermeyen bu işlere kim el atacak bilemiyorum? Durumu yine bir kamyon arkası yazısıyla özetleyelim; “Dokunma baba yorgun”!

*

Çaydan soğutur Mu?


Eğer o çay firması reklam ücretini gösterilen sarı ya da kırmızı kartlar üzerinden ödüyorsa geçtiğimiz akşam ana sermayenin canına okundu diyebiliriz... Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde gösterilen her kart için çıkan reklam bandı bir izleyici olarak beni bile tedirgin etti. Öyle ya hakem resmen kart rekoru kırıyordu... Bir ara neredeyse dakika başına iki kart hızıyla gidilince, “aha da şirket battı” dedim içimden. Batmasa da kartla aynı anda gelen reklam bandı ciddi bir tepki doğuracak tribünler fabrikayı talana gidecekti neredeyse... Neyse fanteziyi bir kenara koyarsak, o çay firmasının fena halde bamteline dokunan reklamlardan nasıl bir geri dönüş aldığını merak ediyorum vallahi. Yetkililerden ricamdır, istatistikleri versinler buradan yayınlayalım... Ah bir de son söz; derbi karşılaşmalarının dışında maçın özet yayını hakkını elinde bulunduran TRT 1’in “Stadyum”u neden bu kadar sönük iş çıkartıyor? O görüntülerle hafta sonlarına rezervimi koyardım vallahi...

*

Güneş'i beklemek için

“Güneşi Beklerken” (Kanal D) dizisinde ebeveyn romantizminden kaçmalı sanırım. İşin açıkçası izleyici okuldaki genç tayfa dururken anne babaların zoraki ilişkilerine ilgi duymuyor... Okula taşınmasıyla ayrı, yan karakterlerin hikayeleriyle ayrı ilgi odağı olan “Güneşi Beklerken” dizisinin önümüzdeki sezonu görmesi için bence bir önceki kuşağı rafa kaldırması gerekiyor, bilmem siz ne dersiniz?

*

Kafes dövüşü mü dedin?


“Survivor”da (Star TV) hafta sonu Turabi kardeşimizin hayat hikayesini anıları eşliğinde öğrendik. Ben kendisini en az birkaç yarışmadan hatırlıyorum. Ama yarışmanın dışında da aksiyon filmlerini andıran bir hayat hikayesi varmış, değil mi? Mesela “kafes dövüşçüsü” olması... Türkiye’nin neresinde böyle yer altı dövüşleri yapılıyor, o konuda bilgi sahibi olan varsa bizzat beri gelsin. Horoz dövüşü tamam da rakibin bir diğerini ölesiye dövdüğü kafes dövüşü biraz fazla fantastik değil mi? Tıpkı ahıra kucağında eşek taşımak gibi. Neyse... Ben ünlüler takımındaki gerilimin yarışmalarda sıkıntı yaşayan Tolga Karel’e ihale edilmesinden korkuyorum. Tolga tanıdığım bir adam. Biraz delişmen ama fazla naziktir hani. O bile çılgın atıyorsa vay anam vay... Neyse, bu yıl sokağın sesi olacak bir gönüllü bulamadığımız için yarışma bir parça sönük geçiyor. Bir de sanırım entrika topuna bir türlü girilebilmiş değil. Nerede geçtiğimiz senelerdeki o hain planlar? Biz onları özledik vallahi. Bu yüzden oyunlarla geçiştirilen her bölüm için israf diyoruz...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder