Mesut Yar Hayrettin hayret ettirebilecek mi?
HABERİ PAYLAŞ

Hayrettin hayret ettirebilecek mi?

Komedyen/şovmen Hayrettin uzun bir süredir yurt dışında çektiği şaka videolarıyla internet izleyicileri arasında ciddi bir popülerlik kazandı. Açıkçası bunu TV ekranı dönemine göre çok daha takip edilebilir rakamlarla ifade edebilirim...

Biraz sokakta pişen, internet üzerinden idman yapan Hayrettin’in yeni sezonda bu şaka ve skeçleriyle atv ekranında olacağını öğrendim. Daha önce o kanalda bir şov yapan Hayrettin bir miktar hayal kırıklığına uğramıştı...

[[HAFTAYA]]

Ama şu da var, şaka programları belli dönemlerde ilgi çekici hale gelir sonra da kaybolur gider. Eğer ilgi dalgasını zamanında yakalarsa Hayrettin’in ekran ömrü en az 1 sezona yakın olur. Demedi demeyin!

Haberin Devamı

Parayı bastıran okul iyi midir?

Ekranlarda çok ciddi bir eğitim programı modası başladı. Daha doğrusu tam da gençler üniversite tercihlerini yapacakları sırada bu programlar mantar gibi bitiverdi...

Geçtiğimiz yıllarda bir ya da iki saygın eğitimcinin sunduğu ve açıkçası çok da torpil dönmeyen programların şimdiki haline bakınca insan “kim parayı yatırdıysa onun reklamı yapılıyor” diye düşünüyor...

Yüzlerce üniversite öğrenci avına çıkmış. Bunların çoğu da ticari kurumlar. Hâl böyle olunca aklı zaten yeterince karışmış olan gençlerin fırsat eşitliği yakalaması nasıl mümkün olacak, bir bilen var mı?

Hafta sonuna taşınmak zorundalar

Size bir istatistik vereyim. Yaz dizilerinin ağırlıklı bir “gençlik rüzgarı” estirdiğini görüyoruz. Birçoğu izleyicinin belirlediği reyting listelerinde iyi skorlar alıyor...

Şimdilik rekor 12-19 yaş izleyicinin yoğun talep gösterdiği Kiralık Aşk (Star TV) ve Güneşin Kızları (Kanal D) isimli dizilerde...

İki dizi de o yaş grubu izleyicide yüzde 50’ye yakın izlenme oranları yakalıyor. Yani yayın saatlerinde 12-19 yaş grubu olarak tanımlanan izleyici kitlesinin yarısı bu dizileri izliyor...

Buraya kadar sorun yok. Ama ne bileyim, çok değil bir ay sonra yaklaşan okul mevsimi, eğitim hazırlıkları, eve dönüş filan derken birçok dizinin hafta içi günlerde aynı izleyici oranını yakalayabilmesi giderek güçleşecek...

Haberin Devamı

Eğer mevcut dizilerden sezona gidebilenler olursa bunların yayın günü en iyi ihtimalle hafta sonuna denk gelmek zorunda. Çünkü kitlesi uykuda olan bir diziyi hafta içi ayakta tutmak mümkün değil...

İki sevinç bir arada...

Kahpe Bizans isminde sorun çıkınca Gani Müjde 15 yıl önce vizyona soktuğu filmin ikinci bölümünü farklı bir isimle çekmek zorunda kaldı...

Bulgaristan ve Kapadokya’da yapılan çekimler sonrasında filmin bağlanmasına sadece bir hafta kala Gani yeni ismi açıkladı; Malum Bizans...

Sevgili eşi Belma Canciğer ile ilk filmde tanışan Gani’nin 15’inci evlilik yıldönümü de bu araya girmiş oldu ve Gani bu hayatta önemsediği iki şeyin mutluluğunu aynı anda yaşadı...

Bir sevgili eşiyle biraz daha yıllanmanın bir de en güzel çocuğu olarak tanımladığı Kahpe Bizans’a farklı bir isimle kardeş getirmenin. Ne diyelim, mutluluklar...

Zorlamayla olmaz ki!

Tatlı Küçük Yalancılar (Star TV) daha şimdiden yalan oldu desem kimse darılmaz sanırım. Uyarlama diziler penceresinden bakarsak, orijinalinde çok daha marjinal olan sahne ve karakterlerin bize uyarlanmış hali bir parça sırıttı...

Haberin Devamı

“Kim var orada?” türünde yaratılan bir gerilim havasına da yabancı filmlerden fazlasıyla alışmışız. İzleyiciyi öyle yerinden hoplatması zor...

Bir de zaten bizde gerilime karşı ciddi bir mesafe var. Tüm bunları yok sayıp sadece kızlar ve gizemli erkekler üzerine kurulu bir mesaja yüklenmek de diziyi formatından çıkarır...

Ha, bu çok önemli mi? O gerilimi Sana Bir Sır Vereceğim isimli dizide kısmen yaşamıştık ve yine kısmen tutmuştu. Ama Tatlı Küçük Yalancılar için aynı şeyi söylemek zor. Çünkü zorluyor!

Ramazan’ın kazananı

Ramazan bitti sayılır. Hayırlarla arifeyi idrak ediyoruz. Peki, bu kutsal ayda dini programları saymazsak en verimli işler hangi hattan çıktı? Net söylüyorum tek hattan. O da Mehmet Ali Erbil ile ekrana taşınan Çarkıfelek (Star TV) hattıdır. Bir kez daha gördük ki Mali, 20 yıldır değişmeyen şablonuyla sadece eski izleyicisini değil, yeni kuşağı da kendine sardırdı.

Ve açıkçası Çarkıfelek, Ramazan’ı beklentinin çok üstünde bir performansla kapattı. Ha, bundan sonrası ne olur derseniz; yaz ekranında Ramazan’da iftarı bekleyen izleyiciyi bıraktığın yerde bulmak kolay değil...

Dolayısıyla programın mevcut yüz güldüren halini sezona taşımak bir miktar risk almak anlamına da gelir. Yine de haftada bir gün de yayınlansa Çarkıfelek bu rüzgarıyla yıl sonunu görebilir...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder