Giriş
İçimden bir ses henüz meselesini ucundan filizleyen “Benim Adım Gültepe” (Kanal D) isimli dizinin çok konuşulacağını söylüyor... Bizde inceden bıçkın başlayıp ardından duygusala bağlayan aile odaklı mahalle dizileri çok tutuluyor. Bir semtin dizisini ilk kez “Karagümrük Yanıyor” isimli seride görmüştük. Bir şiir üzerinden giden dizi 17 bölümle kendi çapında bir rekor kırmış, hemen her bölümü zirveye oynayıp ömrünü de zirvede bitirmişti... “Benim Adım Gültepe” ise anladığım kadarıyla son yıllarda sıkça dile getirdiğimiz “öteki” kimliklerin dünyasına dalıyor. Bu hatta ekranlar geçen sezon bir iki iş yapmıştı. Kullanılan dil biraz “alt dil” dediğimiz destursuz ve yalın gerçeklik taşıdığı için berikiler bu yapımları pek tutmamıştı... Ama “Benim Adım Gültepe” sanırım toplam TV izleyicisinin içinde kalan bir damarı yerinden söküp çıkaracak... Gelir gelmez hepimizin içindeki ağır ağabeyi, çilekeş ablayı, ezilmiş çocukları, ötelenmiş vatandaşı dürtecek. Hâl böyle olunca hepimiz biraz İzmir Gültepeli olacağız, adını duymamış olsak bile!
[[HAFTAYA]]
Çırağan Baskını’nın sonrası...
Bir dizi olarak çok da haz ettiğimi söyleyemem ama “Çırağan Baskını”nın verdiği mesajları iyi okumak gerektiğine inanıyorum... Dizinin önceki bölümünde bir kadın kocasının kendisini dövdüğü gerekçesiyle şikayette bulundu. Kadının yüzü gözü morarmıştı... Kumandan Hasan Paşa (Ahmet Mümtaz Taylan), adamı cezalandırmak için Şifa Hatun adında bir kadının eline sopayı verip er kişinin falakaya yatırılmasını sağladı... Şifa Hatun, adamın ayaklarını morartana kadar gereken dersi (!) verdi. Kadın, kadına uygulanan şiddetin intikamını bir şekilde almıştı... Vallahi yöntem ne kadar doğru tartışılır. Kısasa kısas misali. Ancak; “Kaçak Gelinler”, “Güzel Köylü” (Star TV), “Kiraz Mevsimi” (FOX) gibi kadınların ön planda olduğu yerli dizilerde kadına dair ince mesajlar veren ya da gündemde kadınlara uygulanan haksızlıkları komedi de olsa eleştirecek bir hikaye bulmak çok zor... Bu üç yerli dizide de kadınların tek sorunu aşk yaşamak, koca bulmak, amiyane deyişle; evde kalmaktan kurtulmak. Vereceği güçlü mesajlarla kalıcı olmaya çalışmak varken, sabun köpüğü bir dizi yaratmak işin sizce de kolayı mı?
Yeni işinde nasıl olacak?
“Eyvah Düşüyorum” (Star TV) final yapıyor. Zaten yapmazsa Mali son reytingleriyle yaz boyunca hepimizi eğlendirdiği o çukurlardan birine düşüp gidecekti... Ama söylemiştik zaten. Süreli bir iş, süresini tamamladı ve Mehmet Ali Erbil’e yeni bir ufuk açıldı. Bundan sonrası şimdilik yayın periyodunun belirlenmediği bir yarışma diyelim... Geçenlerde bir dostumla laflarken Mali’nin zekasından söz etti. “Her dönem kendine yeni bir söz buluyor” diye de ekleyerek. Zeka konusunda hem fikiriz ama yeni söz konusunda Mehmet Ali Erbil’in kırılma noktası şimdilerde hazırlığını sürdürdüğü bu yeni işi olacak sanırım... O herkesin efsane diye bahsettiği içindeki büyük oyuncuyu da bir şekilde gösterebilirse biz de izleyicisi olarak “Küheylan” olup şaha kalkacağız. Dilerim olur!
Kelime bulup oynayacağız...
Belki son zamanların en heyecan verici gelişmesini duymuşsunuzdur. “Kelime Oyunu” isimli yarışmasıyla bir anda fenomen olan ekranların en ağırbaşlı sunucusu, şimdileri de “Kardeş Payı” (Star TV) oyuncusu Ali İhsan Varol efsane yarışmasıyla yeniden ekrana dönüyor... FOX’ta yayınlanacak olan programdan öyle müthiş bir reyting atağı filan beklemiyorum. Ali İhsan Varol bir şekilde kendi kitlesini kendi bulan başarılı bir adam... Küçük ama etkin bir kitleyle, kanalın da zorla reyting dayatması yapmayacağı bir alanda “Kelime Oyunu”nu en az 10 yıl kemiksiz götürebilir... Bunun yanında dizi oyunculuğuyla da hepimizi şaşırtan sevgili kardeşimin o bilezikten de asla vazgeçmemesini temenni ediyorum. Öyle sıkı bir tipi var ki, nereye vursa oradan ses getirir alimallah!
Zuhal güldürecek, bu kesin!
Ve Zuhal Topal’ın Kanal D macerası başlıyor. Önce yarışma, sonra izdivaç programı, sonra tatlı bir tartışma platformu son olarak da bir skeç programı olarak tanımlanan işinde kafa karışıklığı son buldu ve Zuhal’in izleyiciyi gülümsetmesine karar verildi... Ünlü oyuncunun başından beri yanında olan Artı Film yöneticilerinin bu yeni işe Zümrüdü Anka kuşu muamelesi yaptığını söylemeliyim... Öyle ya, ekrana ciddi sayılacak bir ara veren Zuhal küllerinden doğmak için tekrar izleyicinin karşısına gelecek. Hâl böyle olunca kendisinden beklentimiz büyük... Eylül ayının sonuna doğru göreceğiz eteklerde neler birikmiş ve güleceğiz eteklerde neler biriktirilmişse artık...
