Giriş
Sylvester Stallone yıllar boyu çektiği tüm aksiyon filmlerinde aynı adamı oynadı. Rambo ile Rocky arasında bir fark, bu ikisiyle de “Cehennem Melekleri” arasında bir makas olmadı... Dolayısıyla Ali Atay’ı yeni dizisi “Mutlu Ol Yeter”in fragmanlarında izlediğimden beri aşırı bir ters köşe karakter beklemedim... Mecnun neyse Can da yaklaşık olarak aynı adam çıktı. “Leyla ile Mecnun”u özleyenlerin farklı bir beklentisi olduğunu da hiç düşünmedim. Beni yeni dizide Babür karakterine hayat veren Ertan Saban şaşırttı... Son dizilerinden mizahın ipucunu veriyordu ama Balkan şivesiyle çıkardığı performans “Elveda Rumeli’deki Alex değil, iyi ki de değil” dedirtti... Dizi iyi reyting alamadı. Ama bunun bir önemi yok. Ortaya çıkan iş biraz nostalji kokan ve fakat yeni gülümsetme argümanlarıyla dolu bir diziydi sonuçta. Hayırlısı olsun...
Ya bu çocuklar küserse?
Bir de TV8 ekranından hayatımıza giren “Bana Baba Dedi” isimli dizi var. Yalın bir dili, fazla da zorlayamayan esprileri olduğunu gördüm... Tek sıkıntı bir arada görmeye alıştığımız o üç adamın burada da yapışık kardeş formunda yer alması. Allah korusun araya bir küslük filan girse bu çocuklar ne yapacak? Belli ki birbirlerini profesyonel olarak değil gerçekten yürekten seviyorlar!
[[HAFTAYA]]
Her hafta biri gitse...
“Şeref Meselesi”nde (Kanal D) Sibel karakteri öldürülerek diziden ayrıldı. Baştan beri Yasemin Allen ile Kerem Bürsin’in hayat verdiği karakterler arasında yaratılmaya çalışan duygusal atmosfer iş yapmayınca dizi de eksen değiştirmişti zaten... Bunu bir sürpriz ayrılık olarak niteleyenler var. Ben ise malumun ilanı diyorum. Yanlış bilmiyorsam haziranda sona erecek bir diziden bahsediyoruz. Her hafta bir karakter diziye veda etse konu sıkıntısı da yaşanmaz alimallah...
Fıkra gibi Yılmaz Morgül
“Dada Dandinista” (Star TV) belki cumartesi akşamının izlenecek yegane işiydi. Yılmaz Morgül uzun süredir sosyal medya üzerinden sürdürdüğü soğuk ama özgün espri kotasını sonuna kadar kullandı. Ortaya çıkan atmosfer Okan Bayülgen’in kimi skeçlerinden çok daha dondurucu olunca program kendini imha etti ve biraz da erken son buldu. Neyse... Okan’ın ekrandan benimle ve programımla (Burada Laf Çok/CNN TÜRK) ilgili güzellemelerine hastayım. Ben de kendisine boş değilim. Duyurulur. Hahahaha!
Bir yemek yarışması daha!
Görüyorsunuz, yemek programlarının durumu ortada. Hemen her kanalda birden çok yemek özneli iş var. Yemeyi sevdiğimiz kadar yemek yapanı izlemeyi de seviyoruz... Bu işin yarışması var, tarifi var, talk şovu var, var da var. En rağbet gören tarzı şimdilik yarışmalar oluşturuyor. Ama her yarışmanın izleyene yeni bir şey vaat etmesi lazım... Mesela bir parça eskidiğini düşündüğüm formatlardan “Yemekteyiz” (Kanal D) iki hafta sonra son buluyor. İzleyiciyle temas sorunu yaşadığı için... Ama durun, bitmedi. O kalkıyor ve yerine “Yer misin Yemez misin” isimli yeni bir yarışma formatı geliyor. Format aslında çok da yeni değil ama bir parça daha hareketli. Yemeği değerlendirecek bir jüri, yarışmacıları gaza getirecek bir şef var. Sunucuyu filan da koyarsanız ortaya şenlikli bir iş çıkacak... Tek temennim, yarışmacıların yemek diye birbirlerini yememeleri. Çünkü o format tutmuyor. Ben baştan uyarayım da...
Kim daha çok konuşuldu?
Geçtiğimiz ayın en çok bahsedilen kanalı atv olmuş. TV ve gazeteler bazındaki durum bu. İkinci sırada Show TV, üçüncü sırada Star TV, dördüncü sırada Kanal D ve beşinci sırada FOX yer alıyor... Kanallar hakkında çıkan haber sayısı baz alınarak yapılan bu araştırmanın reytingdeki karşılığı çok farklı ama. Mesela geçtiğimiz ay listede sonlara doğru görünen TV8 prime time bazında zirveye yakın bir yerdeydi, listedeki yeri ise ancak 8’inci sıra olabilmiş... Haber kanalları içinde en çok CNN TÜRK konuşulmuş, en yakın rakibi NTV’nin üzerinde bir bahis mecrası yakalamış. CNBC-e üçüncü sırada bulunuyor ve onu HaberTürk TV takip ediyor... Tüm bunları bir kenara bırakırsak seçime kadar medyada en çok bahsedilen kanalların haber kanalları olacağı görüşündeyim. Saatler buna göre kurulmuş durumda ve hepimizi ilginç sürprizler bekliyor. Çünkü haberciler sıkı çalışıyor! (Teşekkürler Interpress)
Stüdyoyu ayağa götürmek...
Son zamanlarda sabah haberleri içinde Anadolu’ya dokunan yegane isim İsmail Küçükkaya. “Çalar Saat”in (FOX) sunucusu stüdyoyu izleyicinin ayağına taşıyor. Haftada en az üç kent dolaşıp oralardan yayın yapan İsmail aynı zamanda yerel gazetelerin manşetlerini de yorumlayarak kaleyi içten fethediyor... Sabah haberlerinin Türkiye’deki ilk temsilcisi, biraz da ekrandakilerin ağabeyi olarak İsmail’in bu sıcak dokunuşlarının bir fark yarattığını söyleyebilirim... Aynı sıcaklığı İrfan Değirmenci de (Kanal D) pekala yakalayabilir. O naif ses tonu ve gülümseyen yüzüyle eğer giderse Anadolu kentleri onu da bağrına basacaktır. Çık sokağa İrfan; vakit bu vakittir!
