Mesut Yar İlk taşı günahsız olan atsın!
HABERİ PAYLAŞ

İlk taşı günahsız olan atsın!

İnternet sitelerinde Zuhal Topal’ın erotik fotoğrafları servise kondu. İnsan ister istemez işkilleniyor; “bayram değil, seyran değil”...

Sektör son zamanlarda birbirinin kuyusunu kazanlarla doldu. Ve insan salvoların nereden, nasıl geleceğini kestiremiyor...

Ama bu bahsettiğimin çok da ahlaki bir yöntem olmadığının altını çizmeli ve hemen muhalefet şerhini düşmeliyiz.

Çünkü ilk taşı atan en günahsız olmadıkça meselelerin hiçbir samimiyeti kalmıyor. Günahsız olanı da bulmak zor açıkçası. Yapmayalım, etmeyelim!

Haberin Devamı

Hayırdır inşallah

İnsanın suratına ister istemez biçimsiz bir gülümseme geliyor. Tövbe estağfurullah. Çünkü Türk Sineması’nda son dönem korku filmlerinin hepsi “cin ve büyü” ağırlıklı olduğu için işin PR tarafı da içimizdeki korku telini titretiyor...

Sadece son beş yılda çekilen ecinni filmlerinin hepsinde gerek set, gerek gösterim aşamasında “doğaüstü” bir şeyler olmuştu...

Ha, bu meseleler filmin gösterimini iptale kadar gelmemişti ama o da olacak sanırım. “İfrit’in Diyeti-Cinnia” ekibi gösterimi bazı “doğaüstü” gelişmeler yüzünden ertelemiş, gerisini varın siz düşünün. Tekrar ediyorum; tövbe estağfurullah...

Orası hangi kahveci?

Ortalamanın üstü bir kahvecide çalışan garsona 20 lira bahşiş veren Özkan (Paramparça/Star TV) gözünü boyamaya çalıştığı kızı etkilemesi için garsondan kendisine “Özkan Bey” diye hitap etmesini istedi...

Garson da meseleyi “Özkan Bey’in lezzet kültürü çok geniştir” fantezisine kadar getirdi. Vallahi öyle bir kahvecide insanlar o parayı sadece valelere veriyor.

Alan vale de burun kıvırıyor doğrusu... 20 liraya yancı kadrosuna girebilecek garson hangi kahvecide çalışıyor merak ettim doğrusu. Mutlaka birilerine lazım olur!

Trt hepimizin gururu olmalı

TRT 1 önceki gün itibarıyla Antalya’da “İzleme Günleri” adı altında geniş hacimli bir sektörel etkinlik düzenlemeye başladı. 1 Mayıs’a kadar devam edecek etkinliğin önemli bir bölümü kanalın uluslararası sektörde prestijine yönelik PR çalışması...

Peki, şunu soralım; TRT’nin mevcut halini başarılı buluyor musunuz? Benim yanıtım lokomotif kanal TRT 1 başta olmak üzere birkaç kanal için evettir.

Haberin Devamı

Tematik kanallarında daha çok siyasal kaygıların güdüldüğü kamu kuruluşunda dünya kalibresinde işler yapılmıyor değil. İş bu prestiji kurumun tamamına yayarsa, TRT markasının algısı sadece TRT 1, TRT FM, TRT Çocuk ve TRT Müzik gibi başarılı kanallarla değil tüm girişimleriyle ciddi bir güç haline gelir.

Eh bu da hepimizin gururu olur!

Fenomen’ın sıkıntısı...

Ütopya (TV8) yayınlandığı dönem için bir hayli ütopik bir iş olarak kalmış, buna rağmen Acun Ilıcalı son tarihe kadar programı yayından kaldırmamıştı...

Ama aynı iştahın Fenomen isimli yarışma için geçerli olacağını düşünmüyorum.

Açıkçası internet üzerinden “fenomen” olarak hayatımıza giren elemanların hiçbiri tutunamadı. Malum TV ekranı o mecradaki özgürlüğün onda birine sahip değil...

Hâl böyle olunca performanstan ziyade egolarını yarıştıran tipleri izlemek bana çok da çekici gelmiyor. İzleyici de aynı fikirde olmalı ki yarışmanın reytingi yerlerde...

Haberin Devamı

Acaba diyorum; “Acun Ilıcalı şu yarışmanın bir yerinden kafa gösterse durumlar düzelir mi?”. Aksi takdirde yarışma bir “bilinmeyen” olmaktan öteye gidemeyecek...

Aydama'ya sinema sıçradı!

Son olarak Planet Çocuk kanalında yayınlanan Aydamaya animasyon dizisi sinema perdesine taşınıyor...

Bakanlık desteğiyle bir hayli alengirli olan çekim sürecinde en azından eli bir parça rahatlayacak olan projenin annesi Ayşe Şule Bilgiç belli ki Aydamaya’yı da Pepee gibi uluslararası bir marka haline getirmeye çalışıyor...

Vallahi sonuna kadar yanındayım. Eloğlunun oyuncak dükkanlarını sıklıkla gezen biri olarak bizden birkaç animasyon karakterinin vitrinlerde olması beni “çocuk gibi” sevindirir. Hadi bakalım, bahtı açık olsun!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder