Mesut Yar İyi geceler hünkarım...
HABERİ PAYLAŞ

İyi geceler hünkarım...

Şimdi tabii bir takım mağdur dizi karakterleri var. Bunlardan biri de maalesef Kanuni Sultan Süleyman olarak “Muhteşem Yüzyıl”da (Star TV) resmediliyor... Dizinin müdavimleri bilirler; hünkarımız hiçbir şeyden çekmedi kabuslarından çektiği kadar. Bir dönem Pargalı, arada bir iki lala son olarak da Şehzade Mustafa’nın ziyaretleriyle kabusa dönüşen gecelerde “Mustafa faslı” önceki akşam itibarıyla son bulmuştur... Süleyman, Mustafa’nın o iç titreten mektubu ve yüzüğünü ateşe atarak kabuslardan bir seriyi daha tarihe gömdü sanırım... Şimdi biraz Hürrem’le uğraşacak bir süre sonra da bizzat kendisi veliahdı Sarı Selim’in kabusu olacak. Ülke yönetirken uykuya dalmak ne zor şeymiş be birader!

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Bak bu sürprizdir...

Tematik kanalların haber karnesine bakınca ilginç bir sonuç ortaya çıkıyor. Seçim süreci boyunca en çok rağbet gören kanal olan CNN Türk hakkında haber çıkan kanal listesinde birinci sırada. Onu çok da büyük olmayan bir farkla NTV izliyor... Ama üçüncü sırada hakikaten sürpriz bir isim var; Disney Channel. Yani bu eğlence kanalı seçim sürecidir, siyasettir, ekonomidir filan takılmadan hakkında konuşturma sıralamasında bir dolu haber kanalını geride bırakmış... Buradan hareketle memleketin üçte birinin kafası rahat, eğlencesine bakıyor diyebilir miyiz? Sanırım bu Disney Channel’ın başarısına haksızlık olur...

Hürrem de kanatlanıp uçar mı?

Antik çağ efsanelerinin hemen hepsinde geçer. Hükümdarın kızı bir gün hastalanır. Vücudunda iyileşmeyen çıbanlar filan çıkar. Hükümdar o kadar çaresizdir ki dört bir yana haber salar. Eninde sonunda bir şifacı bulunur ve kız iyileştirilir... Sonuç itibarıyla Anadolu’da farklı şifacıların adına açılmış bir sürü antik Roma hamamı ya da efsanevi yazıtlar filan vardır... Bu kadar tarih dersi yeter. Gelelim “Muhteşem Yüzyıl”a (Star TV). Malumunuz önceki akşam Mihrimah sultanımız o dermansız çıbanlarla tanış oldu. Ne hekim başları ne de ebe hatunlar yaralarına şifa bulamadı... Sonunda Pedro isimli bir vatandaş topa girerek sultanımızı onulmaz yaralardan kurtardı. Bu arada inceden de bir kalbini çaldı gibi. Bunu bir kenara koyalım, tarih Mihrimah ile gerçekleşen bir “mutluluğu” yazmaz çünkü... Diyeceğim o dur ki dizide gerçekle efsanelerin savaşı başladı. Ve sanırım bu gidişle iki hafta sonra ölmesini beklediğimiz Hürrem Sultanımız kanatlanıp göğe yükselen Pegasus (kanatlı at) gibi aramızdan ayrılacak. Süleyman’a gelince onu da sizin hayal dünyanıza bırakıyorum artık. Artık hepimiz biraz senaristiz...

Haberin Devamı

Ama sessiz daha...

'Misafir Ol Bana” (Show TV) isimli TV programında yarışmacılar “Yemekteyiz” formatının tıpkı kopyasını eşli şekilde yaşıyorlar... Bilmeyenler için hafta içi birkaç çift evinde diğerlerini ağırlıyor. En iyi ağırlayan çift ipi göğüsleyip ödülü kazanıyor. Formatın gerçek sahibi olan firma duruma acayip bozuk, çünkü mevcut resim “esinlenmenin” biraz daha ötesine geçmiş... Ben ona değil de önceki gece çiftlerin kendi aralarındaki diyaloga takıldım. Hanımefendinin biri kocasını bildiğin azarlayıp mutfaktan kovuyor. Koca da bir hayli dilli bir adam ve her bir araya geldiklerinde eşine laf sokuyor... Eh yani kendi aralarında ilişkilerini ağırlayamayan bir çiftten nasıl “muhteşem” bir ev sahipliği beklenir, işin orasına kafam basmadı... İzleyiciyle inceden dalgalarını geçiyorlar işte. La havle...

Haberin Devamı

Aşk iyi güzel de...

“Kara Para Aşk” (atv) dizisinde işler ve dolaylı olarak da aşk şu anda “ortaklık” bazında ilerliyor. Yani Ömer ile Elif henüz özlenen “sarılma” meselelerine girebilmiş değil. Olsun. İlişki bu haliyle de fena değil... O aşk bir şekilde ortaya çıkacak, harlanan bir alev gibi izleyiciyi de yakacak besbelli. Ama biz aşka odaklanmışken “dolandırıcılığın” tüm detaylarına da haiz olacağız bana göre... Kara para nedir, nasıl aklanır, aklandıktan sonra piyasaya tekrar nasıl sokulur, bu yolla köşe kaç kere dönülür, köşe dönüldükten sonra neden çok daha fazlası istenir gibi kritik soruların yanıtını “Kara Para Aşk” bir bir verecek gibi... Buna dolandırıcılığın meşrulaşma hali de diyebiliriz, kendi aramızda “kötüler bir gün elbet cezasını bulur ve aşk kazanır” diye de takılabiliriz. Karar bizim!

Peki gerçek yarışı kim kazandı?

“Sevdaluk” (Show TV) ekranda kalan son kartpostal dizi. Açıkçası yayınlandığı geceler içimizdeki yeşil sevdasını bir nebze hafifletiyor sanki... Dizinin başından beri muhtarlık çekişmesi vardı biliyorsunuz. Bilmeyenler de an itibarıyla öğrendiler. İşte o sevimli iktidar mücadelesinin gerçek hayattaki karşılığı mevcut muhtarın koltuğunu koruması olmuş... Şenyuva köyünün muhtarı kurayla seçilmiş ve kurayı kazanan mevcut muhtar “yola devam” ediyormuş. Diziyle aynı zamana denk gelen yerel seçimlerde durum bu, bilgisini düşeyim istedim... Bu arada dünyanın en sevimli aşk ve nefret ilişkisini barındıran dizide yaşanan orta yaş aşkı kimsenin ilgisini çekmiyor mu;ben çok eğleniyorum vallahi!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder