Giriş
Okan Bayülgen’in, STAR’daki programında protestocu kıza yaklaşımı 10 numara beş yıldızlık hareketti. Kimileri kurgu diyor… Evet, kızın Okan’ın müdahalesiyle anında susması, sözünü kesmeden Okan’ı dinlemesi bir protestocu için şüphe uyandırıcıydı. Ama olaya şöyle bakmak benim daha işime geliyor: Bu olay kurgu bile olsa… Okan böyle bir durumda tüm yayıncılara ve sunuculara yapılacak en iyi şeyi gösterdi.
Protestocu kız yayın esnasında soyundu.
Yayını kesmedi, protestocuyu hırpalayarak stüdyodan attırmadı ve linç ettirmedi. İkna etmenin en güzel hareket olduğunu gösterdi. Tam da CHP lideri Kılıçdaroğlu gibi... CHP lideri, kendine hakaret eden bir kızın 18 yaşından küçük olduğunu öğrenince davacı olmaktan vazgeçti. O da yetmedi, oturdu kıza mektup yazdı. “Siyasal düşüncen, inancın ne olursa olsun, sen ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz genç bir arkadaşımızsın...” Yazmayabilirdi bu mektubu. Ama yazdı. Ne kadar da iyi etti. Dünyanın bir ucuna, Ekvador’a kadar gidip şiddetimizi de beraberimizde götürmeyi değil, bunları özlemişiz. Okan’ın yaptığı şey, varsın kurgu olsun. Bize iyi geldiğini düşünüyorum....
Seviyorum lan!
‘Gecenin Kraliçesi’ fragmanına denk geldim. Uğur Polat birileriyle konuşuyor. Diyalog şöyle: “Seviyorlar mı hâlâ birbirlerini?” “Seviyorlar…” “Sevemezler laaan! Ben seviyorum laaan.” Sonra da silahını çekiyor. Dedim ki; herhalde eski bir Türk filmi izliyorum! Kadir İnanır ya da Cüneyt Arkınlı eski filmleri izleyip gülüyoruz ya böyle sahnelere… Değişen bir şey yok demek ki!!!
Türkçe pop neden kızgın? Çünkü yüzleşemiyoruz…
Nil Karaibrahimgil, Kelebek’teki köşesinde “Türkçe pop neden kızgın?” diye soruyordu geçen gün.... Diyordu ki: “Neden bu ülkedeki çoğu Türk pop şarkısının ana teması ‘Sana gününü göstericem’? Hatta ‘Seni mahvedicem, kahrol, ne halin varsa gör, beterin beteri ol, e mi’ tonunda? Aşk hayatları berbat mı? Kalp kırıklıkları düşmanlığa sebebiyet mi vermiş? Artık bir tuvalet kağıdı kadar değeri olmayan bu insan, geçmişte sevilen insan değil miydi? Milletçe bu şarkılarda kopmamızın, avaz avaz söylememizin bir sebebi olmalı. Çünkü bu bize has... Dinlediğim İngilizce popta böyle bir trend görmüyorum…” Bayıldım…
Üzerinde düşünülecek bir yazı. Çünkü tespitler; fevkaladenin fevkinde! Epeydir ‘giderli şarkılar’ modası var. Şarkılarda ‘Bir hiçsin’ mesajları havada uçuşuyor. Demet Akalın da bunun mimarı! İntikam meleği tadında, şarkıyla mesaj yollama dönemi Demet ile başladı. Hızla da trend oldu. Peki sebep ne? Bence hazmedememek, kabullenememek. En önemlisi de yüzleşememek. Kavgasız gürültüsüz ayrılmayı bilmiyoruz. Konuşamıyoruz, tüm söyleyeceklerimiz içimizde birikiyor. Sonra o giderli şarkılar eşliğinde eller havaya yapıp, güya deşarj olmaya çalışıyoruz. Oysa konuşabilsek... Üzgünken de, kırgınken de aşkımızı söyleyebilsek? Nil Karaibrahimgil’in dediği gibi; “Bütün derdi ayar vermek olan bir kadın, bana aşkı biliyor gibi gelmiyor.”
MAKARA
Benim sadece iki elim var. Bu yüzden, hayata dört elle sarılabilmem için sana ihtiyacım var.
Herkesin dilinde; Kalben
Giderli şarkılardan bıkmış olmalıyız ki, şu ara herkes Kalben’i dinliyor. Özellikle ‘Saçlar’ şarkısını… “Her yerde saç var, yerlerde saçlar, kimin bu saçlar bilemiyorum” diyor Kalben. Herkesin dilinde. Çok doğal, çok iyi ve güçlü bir ses. Fonda eski bir Türk filmi var sanki;, Hümeyra’yı dinliyor gibiyim. İyi geliyor.
Ayıp oldu ama...
Nur Yerlitaş, bir süre önce bıraktığı ‘İşte Benim Stilim’e döndü. Neslihan Yargıcı gitti. Sunucu Öykü Serter, “Yan tarafa döndüğümde gözlerim hep seni aradı Nurella” dedi. Nurella da tekrar kazandı ya, kameraya dönüp “Balkon konuşması yapayım mı?” dedi.
Nur Yerlitaş Neslihan Yargıcı
El birliğiyle Neslihan Yargıcı’yı yerin dibine soktular. Doku tutmayabilir, kan uyuşmayabilir ama böyle mi veda edilmeli gidene? Ne ayıp.
Sermiyan Midyat’ın ‘EN’leri
*En son okuduğun kitap?
Osho’nun ‘Erkek’i. Erkek olmak üzerine felsefi bir kitap.
*En son izlediğin film?
Guy Ritchie’nin ‘Snatch’i. Sıkı kadrolu ve iyi bir kara mizah.
*En son dinlediğin albüm?
‘Best of Erkin Koray’ ve Fransız şarkıcı Stromae’nin ‘Racine carrée’si.
*En büyük zaafın?
Köpeğim ‘Şaka’.
*En sevdiğin yemek?
Mumbar, perde pilavı.
*En büyük pişmanlığın?
Burada söyleyemeyecek kadar pişman olduğum bir şey!
*Hakkındaki en büyük şehir efsanesi?
İsmimden dolayı Süryani, Hıristiyan, Ermeni, Budist ve daha birçok dine mensup olduğum... Çok merak ediliyorsa söyleyeyim: Şafi olan Mardinli Müslüman bir aileden geliyorum.
*En son neye güldün?
Sokakta kiralık bina soran abiye!
*En son ne zaman ağladın?
Son çektiğim ‘Bir Baba Hindu’daki dans sahnesinde, burkulmuş ayağımla rol yapmaya çalışırken.
*En çok ne yaparken kendini iyi hissedersin?
Üretirken.
*En son indirdiğin aplikasyon?
Apple Music.
*Kendine en son ne aldın?
Bir paket sigara, bir litrelik diyet kola.
*En son ne zaman spor yaptın?
Bu sabah.
*Biz konuşmadan önce en son yaptığın şey?
‘Sermiyan Midnight’ gösterileri Mart’ta başlıyor. Onun toplantısını yapıyorduk.
