Mesut Yar İz bırakamadı...
HABERİ PAYLAŞ

İz bırakamadı...

“X Factor Star Işığı” (Kanal D) sona erdi. Daha doğrusu kalan sekiz bölümlük ömrünün dört bölümünü heba etti... Dünyayı altüst eden bu formatın memleketimizde tutmamış oluşunun nedenlerini sosyolojik bir bakışla araştırmak gerekiyor. Bu yarışma Acun Ilıcalı’nın elinde olsaydı farklı bir sonuç çıkar mıydı mesela? Sorular, sorular... Beni ilgilendiren kısım şu; TV hayatımda çekimleri sırasında ciddi gerilimler yaşanan bir işin sonunun hayırlı olduğunu hiç görmedim. Ömrünün uzun olduğunu da. Yarattığı rüzgarla adından bahsettiren ama halk deyişiyle “havası da çok çabuk sönen” bu yarışmanın hatırlanacak bir iz bırakmaması kendi adıma üzücü. Geçmiş olsun diyelim...

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Yavuz Bingöl, Show ekranını kaptı!

“Show TV tam olarak kimde kaldı, yeni sahibi eski sahibi mi ya da eski sahibi yeni sahibi olacak mı?” filan derken kafalar bir hayli karışık... Bunu bir kenara koyalım. Yani bu sürecin yeni sahibini yıldırdığı kadar olası sahiplerini de yıldırdığını duyuyorum zaten... Neyse. Bu arada kanal yarıştan kopmamak için sürekli bir atak halinde. Sözleşmeler bir aylık yapılsa da başlayan programlardan en azından ortalama reyting alabilenler eylülü görebilir gibi geliyor bana... Aslında bir “yeni başlıyor” haberi veriyorduk ki, nerelere dalmışız? Efendim, malumunuz iki sezon tv8’de performans programı yapan Yavuz Bingöl yeni bir program için Show TV ile el sıkıştı... Böylece Volkan Konak’ı bitiren, Bülent Ersoy’a bir sefer daha şans vermeyen, Cengiz Kurtoğlu’nu yarı yolda bırakan süreç Yavuz Bingöl’e yaradı... Yavuz, “Karagül” (FOX) çekimleri izin verdikçe (bu sezon diziden ayrılacakmış) yeni kanalında programını yapacak. Hayırlısı olsun...

Hocanın sesi gitti!

Farkında mısınız bilmem; günde en az üç saat olmak üzere iki tur yayın yapan Nihat Hatipoğlu (atv) hocanın sesi bildiğin kısıldı... Kıssadan hisseleri, hadisleri ve Kuran-ı Kerim’in mucizelerini kesintisiz anlatan Nihat hoca karşısındaki kalabalığa sesini duyurabilmek için kimi zaman sınırlarını zorluyor... Hâl böyle olunca ister istemez ses telleri de isyan ediyor. Aralıksız otuz gün günde 6 saat yayın yapan hocanın Ramazan sonrası bir süre sesini dinlendirmesi şart... Bu arada yaptığı işten çok aldığı para konusunda bir magazin rüzgarına kapılan Nihat hocaya haksızlık etmemek gerektiğini düşünüyorum... Ne alıyor, ne veriyor bilmem ama orada yarattığı ruh haliyle fazlasıyla hak ediyor. Çünkü bedelini her şekilde ödüyor; var mı itirazı olan?

Haberin Devamı

Kim itiraz eder ki?

“Ruhumun Aynası” (FOX) dizisinde mahalleye sinir hastalıkları uzmanının taşınmasına karşı sakinlerimiz, sakinliklerini bozdular... Açıkçası yaşadığımız dönemde hemen herkesin ihtiyacının olduğu bir uzmana hâlâ “ben deli miyim ki doktora gideyim?” diye bakan bir zihniyetin olduğunu düşünmek bile istemiyorum... Varsa da tıpkı dizide karikatürize edilen gibi komik duruma düşmekten başka bir işe yaramayacaktır... Dizide izlemesi bile yeterince tuhaf, bırakın gerçek hayatta karşımıza çıkmasını...

Aşktan kaçamayacak

Erler Film imzalı projeler ya ciddi bir komedi ya da bol miktarda aksiyon içeriyor. “Küçük Ağa” ve “Arka Sokaklar” (Kanal D) verebileceğimiz iki örnek... Duayen ağabeyimiz Türker İnanoğlu zaman zaman da aşk temalı işlere “olur” veriyor . Komedi işleri için değişmez bir oyuncu tayfası var, aksiyon işleri için de farklı değil. İş aşk temalı işlere gelince o kadro da yavaştan netleşiyor... Mesela Berk Oktay kardeşimiz Türker ağabeyin son iki işinde de karşımıza aşk adamı olarak çıktı ve çıkıyor. Çekimlerine Mardin’de başlanan yeni dizi “Aşktan Kaçılmaz” İstanbul-Mardin arasında geçen bir aşk öyküsü. Aşk dörtgeni de diyebiliriz... Berk, tıpkı “Alev Alev” dizisinde oldu gibi yine yakışıklı esas oğlan rolünde. Hayatımıza polis memuru olarak girip jön olarak çıkan genç kardeşimizin belli ki kariyerinde sabitleneceği nokta bulunmuş. Sanırım Berk bundan kelli aşktan kaçamayacak; işin Türkçesi budur...

Haberin Devamı

Kalabalık kadroyla ortak ses!

Yeni dizi 'Otel Divane' Show TV ekranında başladı. Hafta içi kaçırdığım ilk bölümü bir şekilde izleme imkanım oldu. Öncelikle çok kalabalık bir oyuncu kadrosu var. O kadar farklı ismi bir arada tutup ortak bir dil yaratmak senarist kadar yönetmenin de iki katı performansla çalışmasını gerektiriyor... Allah var, daha önceki işleri “Pis Yedili” ve “Babam Sınıfta Kaldı” gibi bir ordu dolusu adamı barındıran yönetmen Kartal Çıdamlı, oyuncu kalabalığının sinerjisini ekrana iyi aktarmış... Bazı tipler fazla karikatürize. Ama kabul etmeli ki yakından tanıdığım Kartal Çıdamlı bu türden bir dramatik yapıyı seviyor. Çekim ve kurguda “biz eğleniyorsak seyirci de eğlenir” anlayışıyla örgüsünü kuruyor. Yanılmıyor da... “Otel Divane” ilk bölüm için çok sıkı bir reyting alamadı. Ama sadelikle anlatmak gerekirse izleyiciyi hiç de baymadı. Dizilerle kelebeklerin ömrü paralel bir hatta girmişken Kartal’ın yeni işinde biraz karga ömrüne ihtiyacı var diye düşünüyorum... Kanal desteklerse o hattan yeni bir “Pis Yedili” ya da “Çılgın Dersane” çıkacak gibi. Hayırlısı...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder