Mesut Yar Karagül görmezden geldi de...
HABERİ PAYLAŞ

Karagül görmezden geldi de...

“Karagül” toplam izleyici grubunda fena bir dönüş yapmadı. Ama aynı durumu AB grubu izleyici için söylemek zor. Bahsettiğimiz grubun tercihi “Medcezir” isimli dizi yönünde oldu. Peki neden? Açıkçası son zamanlarda izleyici başrol karakterlerinin düet meselesine bir hayli sardı.

[[HAFTAYA]]

Açıkçası Yaman ile Mira karakteri ne zaman düet işine girişse “Medcezir” kendi içinde değil, ekranın dışındaki mecralarda da uçuşa geçti. Kabul etmek lazım ki bu türden magazin hattı açık işleri artık ezber ettiğimiz klişelere tercih eder olduk. Klişelerle dönüş yapan “Karagül”ün zayıf karnı bu yeni eğilimi hissedememesi oldu sanırım. Neyse, takmayalım bunları. Onlar da Kendal Ağa ile Ebru’ya bir düet yaptırarak ters köşeden çakar golü; nasıl fikir ama?

Haberin Devamı

Yarın gece buluşalım mı?

Ve bizim için de ekran tatili yarın gece yarısı bitiyor. Malumunuz beşinci sezonuna giren “Burada Laf Çok” isimli programımız CNNTürk’te yarın ekranda olacak. Neredeyse 25 yılı geride bıraktığım ekran hayatında bana yeni bir kimlikle nefes alma şansı veren bir iş oldu “Burada Laf Çok”. Üç bine yakın sayıda ağırladığımız konuklardan çok şey öğrendim.

Ayrıca konuk profilim TV yüzleri ağırlıklı olduğu için mesleğin bütün eğilimlerini de takip imkanım oldu. Bu yıl biraz farklı bir programla çıkacağım izleyici karşısına, daha doğrusu küçük sürprizler diyelim. Ve sürprizi bozmadan yarın geceyi bekleyelim; sahi, gelir misiniz yine?

Rüzgar doğudan esiyor...

Ekrana hazırlanan on küsur dizi var. Hepsi de ağırlıklı olarak coğrafik odaklı diziler. Ve bu yıl yıldızı parlayan coğrafya yine Doğu ve Güneydoğu Anadolu... Önümüzdeki haftalarda “Kaderimin Yazıldığı Gün” (Antakya kökenli) ve “Urfalıyam Ezelden” (Şanlıurfa hikayesi) isimli iki yeni dizi girecek hayatımıza. Mevcutta “Karagül” (Halfeti), “Küçük Ağa” (Şanlıurfa), “Küçük Gelin” (Mardin dolayları) “Aramızda Kalsın” (Adana/Antep karışımı) “Aşktan Kaçılmaz” (Mardin) gibi diziler iyi iş yapıyor ekranda. Hal böyle olunca doğu coğrafyasının kültürü biraz da dramatik unsurların abartılmasıyla ekranda mutlak bir karşılık buluyor kendine. Bir dönem ağır bir rüzgarla reytinglere rezerv koyan bu eğilim bu yılın da belirleyicisi olacak bana göre... Karadeniz, Ege, Trakya ve İç Anadolu coğrafyasına odaklanmış dizilerin ne yapacağını da bir kat daha fazla merak edeceğiz böylece...

Haberin Devamı

Senarist oyuncuya pas çıkarır ve gol!

Star TV’de başrollerini Erkan Petekkaya ve Nurgül Yeşilçay’ın paylaştığı ve ekim ayı sonunda ekranda olması düşünülen dizinin ismi “Paramparça” olarak belirlenmiş. Biraz Yeşilçam’a ilgisi olanlar hatırlar, bu ismi taşıyan birçok filmi izlemişliğimiz vardır beyazperde’de. Yaklaşık olarak da hepsi birbirini andırır. İki isim başrolü sırtlayacak ağırlıkta bana göre. Zaten hikayede öyle yalın yazılmış ki dizi daha çok oyuncularla senaristin paslaşması kıvamında seyredecek. Son dönem izleyici takip ettiği işlerde kafa karışıklığı yaratabilecek tüm hikayelerden kaçar oldu. Bu yüzden dizi senaristleri ciddi bir yalınlaşma eğilimi içine girdi. Ben kendi adıma “Paramparça”nın bu eğilimin sembollerinden biri olacağını düşünüyorum. Ha, bu denli yalınlık iyi mi, onun da sonuçlarını bir şekilde birlikte göreceğiz sevgili okur. Neyse, hayırlı olsun diyelim...

Haberin Devamı

Kendini yeniden tanımlamak...

Yarın ekran koşusuna başlayacak olan “Ah Neriman” isimli dizi için bir merak halindeyim. Sonuçta Perihan Abla’dan başlayarak “Şehnaz Tango” ve “Hayat Bilgisi” gibi iki dev işle TV ekranına uzun bir süre rezerv koyan Perran Kutman başrolde olacak... Kutman geçtiğimiz yıl Fox TV ekranında yayınlanan günlük bir işle yıllar içinde yarattığı “oynadığı her iş tutar” algısına bir miktar düş kırıklığı eklemişti. Daha çok içerik ve erişim anlamında sıkıntısı olan o diziden sonra kendisini yıllardır alıştığımız anaç gömleği içinde gösterecek yarı dram bir hikayenin içine girişi marka algısı anlamında iyi oldu diye düşünüyorum... Ama sürekli değişen izleyici evreni içine yeni dahil olan genç kuşak benim gibi düşünür mü bilemiyorum? “Şehnaz Tango” ve “Hayat Bilgisi” üzerinden yıllar “ Perihan Abla” üzerindense neredeyse çeyrek asır geçti. Kısacası Perran Kutman’ın yeni izleyici kitlesi üzerinden kendini yeniden tanımlayacağı bir işe giriştiğini söylemek tatsızlık yaratmaz umarım. Dileğim bir sonraki kuşağında bu dev oyuncuyu “unutulmaz yüzler” parantezi içine alması. Hayırlısı olsun...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder