Giriş
“Ulan İstanbul”un (Kanal D) Nevizade Ailesi muhtemel dizi bittikten sonra işsizlik sıkıntısı çekmeyecek. Bir dönemin Yeşilçam yıldızlarının neredeyse her birinin sahneye çıkarıldığını, Cüneyt Arkın ağabeyimizin bile sahne deneyimi olduğunu düşünürsek mesela bir Şebnem Bozoklu’nun kariyerinde şarkıcılık olacağı bana kesin gibi geliyor...
[[HAFTAYA]]
Bu arada dizinin şarkılarından oluşan bir albüm için hazırlıklar sürüyor. Geçtiğimiz gece topyekûn sahne alan Nevizade Ailesi’nin performansını düşünürsek, ekipten iki şarkılık çalışma değil, ciddi ve etkili bir albüm bekliyoruz. Hayırlısı artık...
CÜNEYT ÖZDEMİR NE YAPACAK?
Cüneyt Özdemir yeni kanalında 3 Kasım Pazartesi akşamı ana haberle izleyici karşısında olacak. Kanal D’nin hazırladığı tanıtım filmine bakacak olursak Cüneyt Özdemir, kendi programında da sıklıkla kullandığı sosyal medya ve teknolojiyi bültene taşıyacak gibi...
Bir dönemin anchormanlerinden Ali Kırca’nın deyişiyle; “Yeni kuşak haber sunucuları sosyal medyayı efektif kullanıyor. Ama bilgi kirliliğine kurban gitmeleri de olasıdır”... Sanırım Cüneyt, bunu en iyi bilen isimlerden. Sosyal medyadaki takipçi sayısı rakiplerinin çok üstünde...
Böyle bir kalabalığı içine alacak bir bültenle beklediğinden çok daha büyük bir çıkış yakalayacaktır... Ve belki o efsane anchorman dönemi, Mehmet Ali Birand’ın vefatından sonra bittiği yerden yeniden başlayacaktır.
Hayırlısı...
DAHA ÇOK İSİM HAVADA UÇUŞUR!
“Kösem Sultan” isimli dizinin ekrana gelmesine daha 1 yıl kadar var. Ama hazırlıkları geçen yaz aylarından bu yana devam ediyor. “Muhteşem Yüzyıl”ın son sahnesinde görünen genç Kösem’den hareketle rolün kimde kalacağı konusunda çağrışımlar olabilir...
O genç kız fena halde Beren Saat’i andırıyor. Aynı zamanda bir Merve Boluğur havası da var. O rolün büyüklüğünün altında ezilmeyecek yeni bir yüz bulmak da bir seçenek... Ama bildiğim kadarıyla “Muhteşem Yüzyıl” fenomenini yaratan ekip işi şansa bırakmayacak gibi...
Söylentilere göre geçtiğimiz hafta son bulan “Benim Adım Gültepe” (Kanal D) dizisinin ünlü yönetmeni Zeynep Günay Tan’a teklif götürülmüş bile. Gerçi Eylül 2015’e kadar daha birçok isim havada uçuşacaktır...
Garanti olan tek şey dizinin Star TV ekranı vasıtasıyla hayatımıza mutlaka gireceğidir, şimdilik o kadar...
YERİNDE Mİ KALDI?
“2. Sayfa” isimli magazin programının Kanal D ekranıyla görüştüğünü not düşmüştük. Transfer bir sonuca ulaşamadı ve Müge Dağıstanlı ile Gülşen Yüksel ikilisi Kanaltürk ekranında kaldı. Bu durumda Kanal D’nin sabah kuşağı için düşündüğü magazin programı fikri de bir şekilde başka zamana kaldı...
Gerçi kanal o saatlerde yeni isimlerle bir hat açabilir. Ama rekabetin yoğun olduğu ve programların kemikleştiği bir alanda, elde sıkı isimler olmadıkça sonucun pek de bereketli olacağına ihtimal vermiyorum...
SİYASET MEYDANI FARKI...
Ali Kırca’dan devam edelim. “Öteki Bahçe” isimli enfes bir romanla hayatımıza bu kez yazılı olarak girdi... Romana başladım, arka fondaki tarihsel meseleler önde anlatılan hikayeye müthiş bir manzara oluşturuyor... Kitap geçmişimizi geride bıraktığımız günden ibaret sananlara ciddi bir memleket meseleleri kaynağı sunuyor. Bunu bir kenara koyalım...
Ali Kırca’nın 20 yıl süren “Siyaset Meydanı” macerasına son vermesi canımı sıkmıştı. Ama iklimin eski iklim olmadığını öne sürerek affını isteyen Ali Kırca’ya sordum; “Fark ne ki?”...
Yanıtı çok anlaşılırdı. “‘Siyaset Meydanı’ şimdi haber tartışma programlarında olduğu gibi aynı isimlerden oluşan fikir önderlerini değil, bizzat fikrin sahiplerini ağırlıyordu. 20 yılda konuk ettiği 50 bin kişiyi düşünürsek şimdi hemen her ekranda izlediğimiz 50 kişiyle oranlayıp farkı bulabilirsin.” Doğru söze ne denir?
