Giriş
Mehmet Ali Erbil cumartesi “Adını Sen Koy” (Star TV) isimli programla izleyici karşısına çıktı. Gözü kapalı 10 basket atabilen bir yarışmacı ilk günden arabayı kaptı... O ağabeyi izlerken, son zamanlarda 12 Dev Adam’ın potadan dönen toplarını düşündüm. Ramazan Yazgan iddialı bir adama benziyor. Milli takımla bir iletişime geçirilsin mi acaba?
[[HAFTAYA]]
Şaka bir yana sonuç itibarıyla bir iddia ve yetenek yarışmasında Mehmet Ali Erbil’in bir hayli rahatladığını gördüm. Ama reyting canavarının izin verdiği kadar izleyiciye ulaşabildi... Karşısında “Kiraz Mevsimi” (FOX), “Güllerin Savaşı” (Kanal D), “Yetenek Sizsiniz Türkiye” (tv8) gibi iddialı işler olunca nasıl derler “biraz arada kaldı”. Bakalım yüksek ödülleriyle kendini fark ettirebilecek mi?
Ettirir yahu, onun adı Mali!
Git gel bir kafa bulantısı!
“Bana Artık Hicran De” isimli dizi önceki gün itibarıyla Kanal D ekranında seyirciyle tanıştı. Açıkçası “Öyle Bir Geçer Zaman ki” tadında bir beklentim vardı. Neden bilmiyorum; belki isminden, belki içeriği oluşturanlardan dolayı... Beklentimin teknik ayağı fazlasıyla karşılandı. Çekimlerin kalitesinden ışık ve ses bütünlüğüne kadar laf konduracak bir şey bulamadım... Ancak şu dizilerde son zamanlarda moda olan “geri gidip, ileri sarmalar” ya da eloğlunun deyişiyle flashback meselesi aklımı iyice bir karıştırdı...
Şöyle mesela, ilk bölümünden hikayeyi gerçek zamanlı anlatıp, ardından ileri geri sarmalar kısmına girişsek, dizi izlemek en azından seyirci için hicran olmayacak. Benim kafa karışıklığıma da verebilirsiniz ama bendeki veri tabanı bu türden trafikleri artık almıyor... Trafik demişken finaldeki kaza sahnesi neydi öyle; ne kadar gerçek ve ne kadar “evlerden uzak olsun” dedirtecek kadar ürpertici! Helal olsun...
Reaksiyon’un reaksiyonu ne olacak?
Dizi piyasasında çok yüksek maliyetli bir iş çekmek çok yüksek manyetik alan sağlayacak bir şey yaratmak anlamına gelmiyor... Mesela son derece düşük bütçeli günlük diziler, benim diyen birçok işin karşısına aslanlar gibi dikiliyor. Neyse, dün gece ilk bölümü yayınlanan “Reaksiyon” (Star TV) için de durum böyle...
Tanıtım yazısında dizi için çok ciddi rakamlar harcandığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yardım alındığı, havadan, karadan, denizden ayrı çekimler yapıldığı söyleniyordu... Devlet içinde düşman devleti anlatan “Reaksiyon”a izleyicinin gösterdiği tepki bu yazı kaleme alındığında henüz belli olmamıştı. Ama dilerim ortaya tersine bir reaksiyon çıkmaz... Çünkü bu türden “yüksek” iddialarla başlayan birçok iş aynı yükseklikte düş kırıklığına dönüşebiliyor. Yarın sonuçları analiz ederiz artık...
TV8 ilginç skorlara ulaştı...
Seyircinin henüz ekran karşısına toplanmadığını söylemiştim. Pazar akşamı reytingler beni yalancı çıkarmadı. İzleyici geçtiğimiz sezon aynı zamanların üçte biri kadardı... Ama dün başlayan yeni öğretim yılı, okul telaşı, ebeveyn uykusuzluğu filan derken kabul edilebilir oranlar karşımıza çıktı... İki gündür “Yetenek Sizsiniz Türkiye”nin (tv8) reytinglerine bakarak yaklaşık bir aritmetik yapmak mümkün oldu.
Açıkçası bugüne kadar tv8’in görmediği bir reytingi yakalayan yarışma AB grubunda ikinci olmuştu. Ama geçen seneki reytinglerinin neredeyse üçte birini alarak... O iş yükselir, TV yayıncılığı 7/24 istikrar ve sabır isteyen bir iş. Ama belli ki bu yıl Acun özellikle prime time odaklı işlerle izleyiciyi kendine çekecek. Başladı bile!
BÜYÜK RİSK’İ ALDI!
Selçuk Yöntem’in “Kim Milyoner Olmak İster”e (atv) sunucu olarak transfer olmasının ardından ortada kalan “Büyük Risk” (Show TV) isimli yarışma yayından kalkmadı... Tam tersine yeni bir sunucu bularak yoluna tam gaz devam kararı aldı. Sunucu da bir hayli iddialı bir isim hani. Yarışmanın sunuculuğunu Ergun Plak olarak “Seksenler” (TRT 1) dizisine farklı bir lezzet getiren Serhat Kılıç üstlenecek...
Geçtiğimiz sezon miniklerle yaptığı sohbet ve yarışmayla Star TV ekranında bir hayli sempati toplayan Serhat Kılıç, yeni kanalı Show TV’de aynı sempatiyi büyükleri yarıştırarak toplayabilecek mi, merak ediyorum... Neyse, o da artık bir bayrak devraldı selefi Selçuk Yöntem de öyle. Ve bu değişken bayrak yarışında dilerim ikisinin de yüzü güler. Çünkü biz her şekilde eğleniyoruz...
