Giriş
Sıkıldım; İnadına Aşk (FOX) dizisindeki Yalın ve Çınar’ın buldukları her boşlukta birbirlerine kafa ya da göz ayırt etmeksizin dalmalarından... Sıkıldım; Adı Mutluluk (FOX) dizisinde Batu ile Eren’in Kumsal kızımız için her bölümde ayrı yumruklaşmasından... Sıkıldım; İlişki Durumu Karışık (Show TV) dizisinde sürekli yanlış anlaşılmalar üzerine Ayşegül’ün o pembe valizini toplayıp evi terk etmesinden... Sıkıldım; Aşk Zamanı (atv) dizisinde mafya eskisi Orhan’ın hemen her bölümde ilçenin sağlık ocağındaki genç doktora psikiyatr muamelesi yapmasından... Sıkıldım; Sen Benimsin (FOX) dizisinde Elvan’ın sürekli konaktan kovulup, intihara teşebbüs etmesinden... Sıkıldım; tüm bu saydıklarımın önümüzdeki bölümlerde defalarca karşıma tekrar konması ihtimalinden. Sıkıldım ya hu...
Geometrik ilişkiler yumağı...
Senaristler dizilerdeki aşk üçgeni meselesinden ne zaman vazgeçecek? Geometri dersinden çakıp, dizi aşklarındaki üçgenlerin iç açılarının toplamını hesap eden kimbilir kaç uzman var ekran karşısında? Bakın mesela Çilek Kokusu’nda (Star TV) Burak ile Aslı arasında bir elektriklenme söz konusu. Meseleye Deniz karakterinde aradığını bulamayan Volkan kardeşimiz de katıldı. Al sana yeni bir hipotenüs hesabı... Keza Kiralık Aşk’ta (Star TV) Defne ile Ömer birbirlerine yürürken, araya giren Sinan kardeşimize ne demeli? Anlaşılan gençler üçgenin bir köşesinden diğerine savrularak izleyenin hesaplarını bozacaklar. Ha, bu bizi kesecek mi? Mümkün değil. O aşklar dört köşe olmadan olup bitenden bir gram sıkılmayacağız. Sonrasına mı, bakacağız artık...
[[HAFTAYA]]
Fanatizmde son nokta!
Kiralık Aşk (Star TV) dizisinin jönü Barış Anduç’un kimi fanlarının işi adamımızın oturduğu bankı öpmeye kadar vardırdığını okuyunca şaşırdım mı; hayır! Dünyanın her tarafında starların türlü fanları bulunuyor. Fanatizm insanoğlunu sevgide de akıl dışı bir noktaya çekiyor. Oturulan bankı öpmek sanıyorum en yeni trendlerden... Ama bu ülkede ekranda ölen karakterler için cenaze namazı kılındığını, mevlit okunduğunu, helva kavrulduğunu, sevdiği karakter diziden ayrıldı diye set basıldığını, intihara teşebbüs edildiğini de bu gözler gördü. Fazlası var, azı yok... Üstelik Barış meselenin geldiği yer için kaygılarını bildirecek kadar da samimi bir jön. Daha öncekiler kendi fanlarının yaptığı akıl almaz işlerin ekmeğini uzun bir süre yemekten vazgeçmemişlerdi... Bu kez yaptırana değil de yapana bakma zamanı sanırım. Cinnette geldiğimiz boyutu düşünürsek hele...
Dönmesek de olur vallahi...
Güneşin Kızları (Kanal D) dizisinde incelikli bir psikopat olarak izlediğimiz Haluk’un çift karakterinin sebebinin küçükken babasından gördüğü şiddet olduğu ortaya çıktı. Adam çocukluğunun yarısını karanlık bir odunlukta kilitli kalarak yaşamış. Şimdi intikamını kendi çocuğundan alıyor işte... Filinta (TRT 1) dizisinin kötü karakteri Boris de bir zalim baba mağduru. O da çocukluğunda az eziyet çekmemiş. Adamımız dozunu ayarlayamayıp hıncını koskoca Osmanlı’dan çıkarıyor ki, evler yansın... Mehmet Ali Erbil’in yarışmasında sıklıkla dile getirdiği “çocukluğumuza dönelim” lafını bir süre hafızadan silmemiz zorunlu oldu. Baksana döndüğümüz yerde aydınlık bir gün bile yaşanmamış. En azından çok izlenen dizilerin çok tutulan kötü karakterleri açısından...
Film tekrarı bulantısı!
Biliyorum TV yöneticileri yerli ve yabancı filmleri beş gösterim için kiralayıp en az üç yıl için rezerv koyuyorlar. Yani bir Ay Lav Yu filmini FOX’tan başka yerde görmek mümkün değil... O da önce filmin kendisi, sonra tekrarı, ertesi sabah yeniden tekrarı olmak üzere en az üç kez ekranı işgal ediyor. Mesela “X Men Başlangıç” filmi için de geçtiğimiz hafta aynısı oldu. Film 24 saat içinde üç kez yayınlandı. Kapımdaki Casus, Çakmaktaşlar Taşvegas’ta isimli filmler de üçleme halinde ekrana geldi... Üşenmeyip araştırdım. Filmin mesela beş gösterim hakkına sahip olan kanallar, eğer 24 saat içinde tekrar yayınlarlarsa bu yayın tek gösterim sayılıyormuş... Anlayacağınız 24 saat içinde iki saatten 12 saat tekrar yayın yapılsa film bir kez gösterilmiş sayılıyor. Eh elbette ki bu durumda kusacağız. Tekrar, tekrar kusacağız...
