Sabah kuşağı ateşlendi...

Dobra Dobra ile yaklaşık 10 yıl kadar önce hayatımıza giren sabah magazini kuşağı hiç olmadığı kadar rekabet içinde artık... Elbette o Şenay Düdek ve Müge Anlı ikilisinin yarattığı rüzgarı ya da reytingi şimdilik kendi aralarında bölüşüyorlar ama şunu söylemek gerekir ki sabah saatlerinin toplam izleyicisinin yarıdan fazlasını topluyorlar... İçlerinden en eski ve deyim yerindeyse klasikleşebilmiş olanı 2. Sayfa. POSTA Gazetesi Magazin Müdürü Müge Dağıstanlı ve Vatan Gazetesi Magazin Müdürü Gülşen Yüksel’in sunduğu program Kanaltürk’te 7’nci sezonu geride bırakmak üzere... Bugünlerde ana akım bir kanalla görüştükleri de söyleniyor. Nereye giderse gitsin kemik bir izleyicisi var, şansı yüksek.

[[HAFTAYA]]

SENEYE REKABET ZORLAR!

Beyaz TV’de Söylemezsem Olmaz üçüncü sezonunu bitirmek üzere ve özellikle Sinan Özedincik, Oya Aydoğan temelinde Lerzan Mutlu ile de ekstra bir ivme yakaladıklarını düşünüyorum... TV8’de bu sezon başlayan Aramızda Kalmasın kanalın lokomotif işi Survivor All Star sayesinde iyi reytinglere ulaşıyor. Bonbon Funda ve Jess Molho kendini izleyiciye sevdirdi... Sabah magazin serüveni başka kanallarda da sürüyor. Yakalanmış bir hat var ve belli ki önümüzdeki sezon buraya başka oyuncular da girecek... Anlayacağınız 7/24 kuralı olan TV yayıncılığında bir kuşak daha en az gece kuşakları gibi değere binecek. Rekabete selam olsun diyelim!

Ağalar bir toplanın hele!

Ey Kadı Gıyaseddin, Filinta Mustafa ve Bıçak Ali; şimdi oturun şöyle size iki çift sözüm var. Arkadaş sizin şu Filinta (TRT 1) dizisinde her kötülüğün altından bir taş, o taşın altından da Boris Zaharyas çıkmıyor mu? Geçtiğimiz bölüm size kurulan kumpası kimin yaptığını oturup aranızda tartıştınız. Biriniz de “arkadaş yaşadığımız şu çağın en kötüsü Boris olmaya?” demedi. Ağabeylerim siz af buyurun safdil misiniz? Adam koca Osmanlı emniyet teşkilatını elinde topaç gibi çeviriyor siz hâlâ hafiyecilik oynuyorsunuz. Burnunuzun önünü göremeyecek kadar meşgulseniz bakın buradan yüz küsur yıl öncesine avazım çıktığı kadar bağırıyorum... Sizin döneminizde “katil uşak” olabilirdi ama bizim dönemimizden bakınca kabak gibi Mösyö Boris görünüyor. Alo, kime diyorum ben?

James Bond neci o zaman?

Milat dizisi TRT 1’in güvendiği işlerinden biriydi. Açıkçası yayına girdiği günlerde bir rüzgar yarattığı kesin. Ama “erkek işi de olsa” bizim izleyici dizilerde inceden bir aşk sosu istiyor... Duyduğum kadarıyla ana eksen MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı) olunca senaristler öyle aşklı meşkli işlere pek giremiyorlar. Hâl böyle olunca geçmişte yaşanan aşklara küçük göndermeler yapılabiliyor... Eh o da bizim izleyiciyi kesmiyor. Keşke Diriliş, Filinta, Muhteşem Yüzyıl hatta Kurtlar Vadisi Pusu kadar cesur olabilseler... Sonuç itibarıyla istihbarat teşkilatlarında aşk olmaz mı? Olmazsa bu James Bond ağabey yarım asırdır neyin kaymağını yiyor a dostlar?

Güneşin kapısında fenomenler bekliyor!

Anladığım kadarıyla güneşli isimler Kanal D için özel bir anlam taşıyor. İki sezon öncenin efsane işi Güneşi Beklerken hem izlendi hem de fenomen isimler çıkardı... Kerem Bürsin’in hayatımıza girişi bu kapıdan oldu. Şimdi güneşli kapının önünde yeni isimler bekliyor. Çünkü kanalın bu yaz ekrana gelecek işi Güneşin Kızları da böyle bir iddiaya sahip... Bu kez belli ki aktrisler üzerinden yürüyeceğiz ama sıcak hikayesiyle dizinin kış aylarına yürüme ihtimali de bir hayli yüksek. Şimdiden bir kenarlara not edin...

Yenge bir geldi dizi mafiş!

Poyraz Karayel (Kanal D) dizisinde Poyraz’ın eski eşi Begüm topa girdiğinden beri bir kasvet, bir kaos sorma gitsin... Bizim Poyraz sanki hiç derdi yokmuş gibi, kendisini terk edip yaban ellere gitmiş eski eşinin terörüne maruz kalıyor... Benim anlamadığım bu eski yenge çocuğunu ve Poyraz’ı yüz üstü bırakmamış mı? Bırakmış. Eh, şimdi dönüp neyin hesabını yapıyor, kestirmek zor... Ama böyle dışarıdan zorlamayla hikayeye giren bir unsur olarak izleyene heyecan yerine bunaltı getiriyor; benden söylemesi!