Giriş
Kaderimin Yazıldığı Gün (Star TV) önceki akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel röportajı nedeniyle biraz da apar topar bitirildi.
[[HAFTAYA]]
Dizide tam olarak ne olduğunu anlayabilmek için mevcut izleyiciyi iki saatlik yayın kesmiyor. Bizi bu hale kimisi 4 saate uzanan blok diziler getirdi, o ayrı...
Neyse. Dizide Kahraman’ın ablası Meryem, eşinin öldüğüne inanmayan adamımıza Elif’in öldüğünü artık kabullenmesi gerektiğini söyleyip, oğlu Toprak ile avunmasını telkin ediyordu...
Oysaki aynı ablamız kocası Kadir’i yıllarca öldü zannedip daha sonra sürpriz bir şekilde yaşadığını öğrenmişti hatırlarsanız.
Hani bir şekilde mucizelerle tanışan insanın mucizeleri yok saymasını anlamak mümkün değil...
Tamam ablamız kardeşini teskin etmeye çalışıyor olabilir ama senaristler o mucizeyi daha önce yazmış oldu bir kere.
Şöyle bir geriye bak Kahraman. Belli ki senaristler unutmuş, sen geçmişteki mucizeleri ablana unutturma...
Ha yazmışken sana bir de sır vereyim; Elif yaşıyor, ölmedi. Bu da benden sana kıyak olsun; sil gözünün yaşını...
Şans için biraz da saate bakmalı!
Önceki akşam yayına giren Döndür Şansını (atv) isimli yarışmayı pek bir eğlenceli buldum. Gerçi doğruya doğru, son zamanlarda ünlüleri de yarışın içine koyan Ben Bilmem Eşim Bilir’i (Kanal D) fena halde andırıyordu...
İlk gün reytingleri çok da iştah açıcı gelmedi. O neşeli kadronun belli bir çıtanın altında kalmasını insan kabullenemiyor. Hâl böyleyken ortada bir yanlış olduğunu kabul etmeliyiz...
Format esinlenme de olsa iş yapar, sunucu Şoray Uzun başta olmak üzere ünlüler takımında da iş var. Işıktır, oyunlardır, aksiyondur fena değil.
O zaman yanlış ne? Günü azizim. Günü ve saati hatta. Bu türden yarışmalar hafta içinde prime time 1 kuşağında hiç rağbet görmüyor...
Bakın; Ben Bilmem Eşim Bilir’in de hafta içi aynı saatte yarattığı rüzgar dindi. Biraz da reyting sonuçlarından esinlenseydiniz ya...
KÖR GÖZÜM PARMAĞINA!
Aşk Yeniden (FOX) isimli dizi önceki akşam Karadeniz yaylalarına çıktı. Açıkçası diziyi iki bölümlüğüne de olsa Karadeniz coğrafyasına taşımak iyi fikirdi...
Hem bir değişiklik oldu hem de dizi karakterleriyle birlikte yaylada piknik yapmış olduk. Hikaye zaten eğlenceli olunca içimiz ferahladı diyebiliriz...
Ama mesele bu değil. Dizideki piknik/şenlik sahnesi boyunca hiç durmadan silahlar konuştu.
Yöre insanının silaha olan zaafını iyi bilen biri olarak o sahneler gerçeğe yakın dursa da bu kadar “kör gözüm parmağına” resmedilmesi hoş değildi...
Muhtemelen yapımcısı da dahil dizinin içindeki herkes bireysel silahlanma karşıtıdır. Değilse de olması gereklidir. Neyse; daha geçtiğimiz hafta katıldığım Karadeniz Yayla Şenlikleri’nde bir kurşun sıkılmadığına şahidim.
En kabadayı patlama çocukların kız kovalayan mantarlarından çıkanlardı...
Hâl böyle olunca ninenin çantasından çıkan silah dahil yapılan goy goyu fazla abartılı buldum. Çokça da gereksizdi hatta...
Bir huzurlu sohbet!
Kemal Derviş önceki akşam Ahmet Hakan’ın (Tarafsız Bölge/CNN Türk) konuğu oldu.
Uzun süredir kalabalık konuşmacı topluluğunu ağırlayan ve her seferinde şiddetli baş ağrısıyla programı bitirdiğini düşündüğüm Ahmet Hakan için ballı kaymak misali bir TV programı ortaya çıktı...
Bu arada bir dönemin Ekonomiden Sorumlu Bakanı Kemal Derviş açıkçası memleket meselelerini hiçbir parti ya da fikri kırıp dökmeden su gibi anlattı...
Eleştiri dozunun giderek şiddetlendiği siyasi iklimde Kemal Derviş gibi ne dediğini tartarak konuşanlara ve Ahmet Hakan’ın önceki gün çizdiği portredeki gibi sakin ve anlaşılabilir sorular soran moderatörlere çok ama çok ihtiyaç var!
Haber izlemeyen haber spikeri kim?
Gülgün Feyman ismini belki yeni kuşak bilmez ama haberle ilişkisi olan yaşça daha büyük kuşaklar için unutulur gibi değildir...
Bir dönem Türk kadınlarının saç ve makyaj şeklini belirleyen, üstelik bunu her akşam çıktığı ana haber bülteni sayesinde yapabilen efsane bir haber spikeriydi kendisi...
Şimdilerde politikaya atılmış durumda. Kendisine başarılar diliyorum. O değil de hakikaten yayında olduğu yıllarda hiçbir bülteni kaçırılmayan Gülgün Feyman’ın son birkaç yıldır hiç haber izlemediğini biliyor muydunuz?
Geçtiğimiz akşam Burada Laf Çok’ta (CNN Türk) itiraf etti. Doğal olarak nedenini sordum. “İçim kaldırmıyor” dedi. Hem içeriği, hem kadın spikerlerin yoğun makyajı, hem de haber sunanların kullandığı Türkçeyi içi kaldırmıyormuş...
Gülgün Feyman’ın haber içerikleriyle ilgili tespitine katılıyorum. Bültenler tam bir MOBESE şova döndü. Önce siyasiler, ardından trafik kazaları, peşi sıra cinayetler, hemen ardından suçun envai türü ve son olarak da komik videolar...
Ben Gülgün’ün mazeretlerinden sadece birine itiraz ediyorum.
Kendisinin bir dönem ekrandaki vizyonuyla trend belirlediğini düşünürsek, şimdinin kadın haber spikerlerine yönelik makyaj ve saç eleştirisinde daha hoşgörülü olabilir!
