Mesut Yar TRT'nin efsanesi değiŞmedi...
HABERİ PAYLAŞ

TRT'nin efsanesi değiŞmedi...

Mehmet Türk toparlamış; “Kelly Rutherford’lu ‘Hayat Ağacı’ (Generations) dizisinin hem ismini hem de ağacını kullanılmasına karşın yerli dizi ‘Hayat Ağacı’nı (TRT 1) önyargısız izledim... Dizi bir tür ‘Baba Evi’, ‘Yaprak Dökümü’ dizilerinin hikayesinin ekseninde dolaşıyor.

[[HAFTAYA]]

Ancak, Tolga Güleç’in canlandırdığı, Karahanlı Ailesi’nden intikam almaya çalışan yüreği öfke dolu Kenan karakteriyle bir başka anlamda ‘İntikam’, ‘O Hayat Benim’, ‘Asi’, ‘Bugünün Saraylısı’ gibi kendilerine ve ailelerine geçmişte zararı dokunmuş, onlardan geçmişin intikamını almaya çalışan karakterlerle dolu dizilerin yanında duruyor... Diziyi izlerken bir yandan da aileye musallat olan eli silahlı, siyah takım elbiseli, karanlık adamların dünyasıyla ‘Aşkın Bedeli’, ‘Beni Affet’, ‘Unutma Beni’ gibi yerli dizileri çağrıştırdığını da düşündüm hani... Günlük yerli pembe dizileri izleyenlerin ‘Hayat Ağacı’ dizisini izlemelerine gerek kalmıyor. Çünkü şaşırtıcı ya da sürekleyici hikaye ve karakterleri başka diziler tarafından kullanılmış maalesef. Bu durumda bir TRT 1 efsanesinden bahsedecek olursak o, yine Kelly Rutherford’lu ‘Hayat Ağacı’ yani orijinal dizinin kendisi olmaya devam edecek gözüküyor.”...

Haberin Devamı

Selfie’nin mucidi bakın kim çıktı?

Bilmem izlediniz mi; “Kurt Seyit ve Şura İstanbul” ( Star TV) dizisinde Kurt Seyit yatakta Şura’nın fotoğraf makinesiyle bir resmini çekmek istedi. Ancak Şura iç çamaşırlarıyla olduğu için utandı. Bunun üzerine adamımız yatağa geldi ve fotoğraf makinesini yüzlerine doğru çevirerek bir nevi selfie (özçekim) çekti... Hani geçen yüzyıl başını anlatan bir roman uyarlamasında günümüze böyle bir selam çakan ayrıntı nasıl derler bir hayli ironik oldu... Anladık ki popüler bir fotoğraf akımı olan özçekimin mucidi ne Ellen DeGeneres dediğimiz hatun ne de sosyal medyada dolaşan Kadir İnanır’ın filmindeki o sahne. Olayın atası bizzat Kurt Seyit çıktı iyi mi? Hadi hayırlı tıraşlar...

İzlediklerimizin kısa künyesi...

Bu Murat kaç kere öldü kestiremiyorum ama belli oldu ki bu akşam ekranda ciddi bir yas fırtınası esecek. Güneydoğu hikayeleri üzerine kurulan “Karagül” (FOX) dizisi aşiret ekseninde bir yası anlatırken, haber bültenlerinde karşılaştığımız çatışma ve ölüm haberleri toplumsal yasın fotoğrafı gibi insanın yüzüne çarpıyor... Gerçek hayatta ya da dizide o coğrafyanın insanın içini eriten yaslarının yerini alabilecek bir şenlik havası yaşanacak mı acaba? Toplumsal uzlaşmaya şu TV denen kutunun içinde bir kez denk gelebilecek miyiz yaşarken? Sorular ve acılar, yaşadığımız ve izlediğimizin kısa künyesidir sevgili okur!

Haberin Devamı

Dilerim bu kez üzülmez!

Seda Sayan, 27 Ekim günü ekranda olacak. Yeni yarışması ve yeni karakteriyle. “Seda Sayan Show”u bitirme kararı alan Show TV, ünlü sunucunun geçtiğimiz yıl Kanal D gündüz ekranında gösterdiği performanstan hareketle bir yeni yarışma sunmasına karar vermiş. Hayırlısı, ancak... Burası önemli. Geçtiğimiz yıl atv ve Kanal D ekranında kapışan yarışmaların bu yıl alıcısı yok maalesef. Bu durumda Seda Sayan’ın olağanüstü bir içerik hazırlaması gerekiyor. Peki bu mümkün mü; vallahi öyle onbeş günde çıkacak bir mucizeden bahsetmek mümkün değil. Kaldı ki ekranda benim diyen işler mucize kabilinden ayakta durabilirken... Yine de enseyi karartmamak lazım. Seda bu, bir şekilde kendinden söz ettirir, gündemin ilk birkaç maddesinden aşağı düşmez. Hayırlısı artık...

Haberin Devamı

Büyük düşünme zamanı değil...

“Bana Artık Hicran De” ve “Benim Adım Gültepe” (Kanal D) gibi sezona tüm görkemiyle giren işler, hani nasıl derler; bildiğiniz “tekledi”... Bu tanımın bir diğer anlamı da dizilere erken finalin görünüyor olması. Bugüne kadar neredeyse hiçbir işi batmayan birçok oyuncu ve iki önemli yönetmen ve senaristin zamansız vedasına tanıklık edeğiz sanırım... Bakın aynı veda şu anlama da geliyor; bundan böyle görkemli işlerden ziyade ucuza kotarılmış, hikayesinde bırakın orijinalliği vasatın üzerinde hiçbir mesele olmayan ve izleyici zihninde iz bırakmayan işler ekranı saracak... Dilim söylemeye gitmiyor ama maalesef ekran işleri ne kadar küçülürse o denli büyüyecek. Tam da TV sektörü aldı başını gidiyor diye düşünürken. Yazık!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder