Mesut Yar Taş yerinde ağırdır!
HABERİ PAYLAŞ

Taş yerinde ağırdır!

Star TV ilginç bir uygulama yaparak magazin kuşağını prime time 1 dediğimiz en yoğun izleyici akışının olduğu kuşağa aldı. Programın süresi 45 dakika seviyesinde tutuldu ve kanal reyting yarışında “özet geçen” rakiplerinin karşısına bir alternatif çıkardı... Peki, formül tuttu mu? Açıkçası “Star Life” ekranın en eski magazin işlerinden. Rakipleri tarih olurken o yerini ilginç bir şekilde korudu... İyi de bu saatte bir istikrar yaratması mümkün mü? Vallahi köşenin giriş yazısında söyledim. Artık devir değişti. On yıl önce “Televole” rüzgarının kasıp kavurduğu pazar akşamını bir magazin kuşağıyla maniple etmek imkansız... Dilerim kanal yönetimi reytinglere bakıp; “olmaz kardeşim” diyenlere bilenmemek için yeterli ipuçlarını görür!

Haberin Devamı

Kösem Sultan gelecek yıl!

Yaz başında bu sezonun en iddialı işi olarak lanse edilmişti ama yayın takvimi net değildi. “Muhteşem Yüzyıl”ın son sahnesinde endam eden Kösem Sultan’ın 2015 Eylül ayında yayında olacağı bilgisi artık kesindir... Bu yıl ön çalışmalar ve kadro belirlemeyle geçecek. Hem yapımcı Timur Savcı da istediği o nadası alabildiğine yaşayacak. Gerisi mi; Kösem Sultan’ın kim olacağını çok konuşacağız. Malum en çok merak edilen mesele o...

Su küçüğün reyting büyüğün!

Çok değil birkaç yıl öncesine kadar “sinema kulübü” ile maç yorumları arasında tenis topu gibi seken pazar ekranı son üç yıldır “yok öyle üç kuruşa beş köfte” diyerek yeni nesil seyircinin isyan akımının sembolü oldu... Önce filmler ortadan kayboldu. Yerini hafif meşrep diziler aldı, ardından birileri “damardan girerek” alternatif bir ağlama hattı açtı ve sonunda geçen haftanın ağırlığını silkelemek, gelecek haftanın korkusunu ötelemek için izleyici kendini “yurdum insanının yeteneklerine” verdi. Önceki gün iki damar dizi “O Hayat Benim” (FOX) ve “Küçük Gelin” (STV) yarışından “su küçüğün reyting büyüğün” diyerek hamle yapan “O Hayat Benim” galip çıktı... Nedenleri var tabii. Dizinin oyunculukları da anlattığı mesele de daha kalabalık bir kitlenin ilgisini çekiyor... “Küçük Gelin”in iki bölümde bir daldığı girdaplardan sanırım izleyici yoruldu. Bütün bir kadronun içine sürüklendiği girdabı daha reel buluyor sanırım... Velhasıl sevgili okur; TV yayıncılarının dinlendiği tek akşam pazardı. O da amansız reyting rekabetine kapıldı. Girdabına mı demeliydim yoksa?

Haberin Devamı

Mutluluklar dilerim!

Gülben Ergen ve Erhan Çelik evlendi. Aylardır magazin manşetlerini süsleyen bir ilişki mutlu sona erdi... Şimdi bir süre çiftin cicim aylarını izleyeceğiz. Ardından meslektaşım olarak kabul ettiğim ikili için yaşam kendi rutininde devam edecek... İşte ben “Çelik” çiftine o rutin için mutluluklar diliyorum. Sular çekildiğinde bir başına kalacak iki çakıl taşı olacaklar çünkü. Hayırlı, uğurlu olsun!

Kumdan cama yürüyor!

“Bana Artık Hicran De” (Kanal D) isimli dizinin can evimde yarattığı hissiyat çok naif oldu. Öncelikle bir kadro bu kadar mı “garantili” bir şekilde bir araya gelir? Hicran’a hicran diyemeyecek kadar “tatlı” bir kişilik üfleyen senaristler; onun üçlü aşık kombinasyonuna da nefret edilemeyecek erdemler yüklemişler... Bir önceki akşam Hicran ile Murat arasında gelişen ani elektriklenme beni şaşırttı. Hani nasıl derler, dizinin ahenginin biraz dışındaydı. Ama bu iş şaşırtmadan olmuyor değil mi? Neyse ben bu diziyi altını çizdiği o büyük sanata; vitray sanatına benzetiyorum. Rengarenk ve parçalanmış camlardan bir bütün çıkarabilmek. Renkli bir bütün... Şimdilik camlar kumdan; cama dönüşecek, parçalanacak, yerini bulacak ve eser ortaya çıkacak. “Bana Artık Hicran De”ye de bu dönüşüm için gerekli zaman lazım, o kadar!

Haberin Devamı

Bir maya çalışmasıdır...

Çarşamba’dan itibaren yeni kanalı TV8’de. Böylece Acun Ilıcalı da hayatında ilk kez bir TV dizisini “pazara” açıyor. Bunu bir kenara koyalım... “Kaçak Gelinler” pazar gecesi reyting listelerinde dokuzuncu sırada yer aldı. Bunun meali inanılmaz bir kitleye sahip olmadığı. Makul bir sürekli takipçisi var... İyi de bu çerçevede geçtiğimiz hafta itibarıyla turboya bağlayan bir kanalda mucize reytinglere imza atması beklenebilir mi? Bence hayır... Ama işin bir de şu tarafı var. Hayatında kanalında hiç dizi izlememiş olan TV8 izleyicisini “burada da oluyor işte” meselesine ikna etmek... “Kaçak Gelinler” mayası tutarsa TV8 tüm “alternatif iş bekleyen dizi izleyicisine” hitap eden iyiden iyiye farklı bir liman olur...

Asıl yetenek burada...

“Yetenek Sizsiniz Türkiye” önceki akşam listeye ikinci sıradan girdiği reytingleriyle resmen “ben kolay ölmem” diye haykırdı... Elbette geçtiğimiz yıl Star TV’de aldığı reytinglerin üçte biri kadar bir rakamdan söz ediyoruz. İyi de geçtiğimiz yıl aldığı reytingi toplayabilen kaç iş var? En fazla iki... Neyse. Acun’un “eğlence kanalı” fikri kendi ürettiği klasikleri yardımıyla tutmaya bir adım daha yaklaştı... “O Ses Türkiye”yi de tutturursa TV8 bir tüm gün olmasa da “yılın prime time kanalı” olarak ekran tarihine geçecek. Söylemedi demeyin!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder