Mesut Yar Teğet geçtiklerime de bakalım!
HABERİ PAYLAŞ

Teğet geçtiklerime de bakalım!

Haberin Devamı

Bu köşede üçyüz küsur gün boyunca parçadan bütüne 2.500’den fazla yazı ve eleştiri yayınlanıyor. Kimi zaman gözümüzden kaçan, kimi zaman da düşecek not çıkarmayan bir dolu yapım oluyor elbette. Kimi okurlarımın “değinmemi” istediği bu yapımlara kısa bir göz kırpmak da gerekiyor, kırpalım hadi... “Şeref Meselesi”; Kanal D’de ekrana gelen dizi bir İtalyan uyarlaması. Bana göre işini kusursuz yapıyor. Diğer dizilerdeki gibi yapması gereken işi ertelemiyor. Mesela, “bu borç yükünde reddi miras yapsalar kurtulurlar” diye aklımdan geçen fikri bir sonraki sahnede yapılmış olarak görüyorum. Daha ne isteyeyim ki? “Yılanların Öcü”; Show TV gözden çıkaracak derken, göz bebeği haline gelen bir başka uyarlama. Daha önce efsane haline gelen bir sinema uyarlaması da var. Her hafta reytingini yükselterek izleyici çoğaltıyor. İyi giden bir işe neden çomak sokalım ki?

[[HAFTAYA]]

İstikrarla devam!

“Zengin Kız Fakir Oğlan”; TRT 1 ekranında üç kere yer değiştirdi. Ve üç taşınmada da izleyicisini kaybetmedi. Özellikle AB grubunda ciddi bir istikrarı var. Komedisi hakkında en çok “yeni bir şey söylemiyor” diyebilirim. Ama reytinglerine bakınca, kimin yeni bir şeye ihtiyacı varmış ki? “Güzel Köylü”; Muğla’ya yerleşti, daha doğrusu Star TV’de “hadi gelin köyümüze dönelim” dedi ve sadece köye değil zirveye de döndü. İlişkiler çıkmazıyla izleyicisini yormuyor. Kimi zaman sade kimi zaman da şiveli bir anlatımı var. İkisi de samimi. Eh samimiyet varken yerine ne konabilir ki?

Döndü dönecek ve döndü!

Ve “Benzemez Kimse Sana” isimli yarışma için son karar verildi. Başından beri Seyfi Dursunoğlu ismiyle birlikte anılan yarışma Huysuz Virjin’in “hazırım” demesiyle birlikte startını aldı... Ocak ayının ikinci haftasında ekranlarda (Star TV) olacak bir dönemin fenomen işine ilginin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü mevcut dizi yorgunluğuna iyi gelecek en sıkı alternatiflerden biri... Jüri de netleşti gibi. Yarışmacılar arasında da çok sürpriz isimler var. Şimdilik hepsini not düşüp iştahları kaçırmayalım. Bugünlük bildiğimiz ve telaffuz ettiğimiz şey, “Benzemez Kimse Sana”nın nisan ayında değil öne alınarak ocak ayında başlayacağı olsun...

İsimde sorun var sanki!

Bir dizi ismi için iyi düşünülmüş diyemeyeceğim. Yakın geçmişte de bir yarışma ismi için ciddi bir düş kırıklığı yaratmıştı... Yaz aylarında ekrana gelen “Alabora” isimli yarışma çok kısa bir zaman içinde alabora olmuştu. Bana göre daha yiyecek ekmeği olan bir işti ama yürümedi. İsminin sevimsiz gelmiş olabileceği meselesi de bir soru işareti olarak aklımda kaldı... Aynı durumu şimdi atv’de yayına hazırlanan “Sevdam Alabora” isimli dizi için düşünmeye başladım. Dizinin içeriğini iyi biliyorum. Hatta bir hayli damardan gireceğini söyleyebilirim... Ama ne bileyim; alabora olmuş bir sevdadan çok işin finalinin ipucunu vermeyen daha “geniş zamanlı” bir isim bulunamaz mıydı? Çok mu geç oldu sahi?

Tek konuk meselesi zor!

Hülya Avşar tek kişilik konuk formatıyla TV8 ekranına döndü. Ve TV işinde sansasyonel davranışın etkilerini bilen Hülya Avşar’ın ilk konuğu eski eşi Kaya Çilingiroğlu oldu... Hülya Avşar bu türden iddialı girişleri seviyor. Şüphesiz ki iki eski eş arasında neredeyse bir dizi senaryosunu andıran yaşanmışlık ve soru işaretleri seyircinin ilgisini çekiyor... Bu tamam ama şu da var; nereye kadar? Yani Hülya Avşar ilk konuğuyla bizim izleyicinin çok da itibar etmediği “tek konuklu sohbet” meselesine farklı bir açı getirdi. Ama bundan sonraki konuklarının aynı açıyı yakalayabileceğine emin değilim... Hülya Avşar iyi bir konuşturma ustası olduğunu önceki yıllarda göstermişti. Ama mevcut izleyici onu konuşturan değil, konuşan olarak görmek istiyor. Bunu da birinin Avşar kızına hatırlatması gerekmez mi?

Ödülünü aldı...

TRT 1’in ilgi çeken bir formatı olarak hayatımıza giren ve vicdan muhasebesi anlamında ciddi bir “düşünme alanı” yaratan “Sen Olsan Ne Yapardın?” isimli programa resmen talih kuşu değdi... Daha önceleri pazar akşamüstü yayınlanan program kanalın zirve yaptığı “Diriliş Ertuğrul” isimli dizisinin arkasına alındı. Yani artık çarşamba akşamları yeni bölümüyle, pazar akşamüstü de tekrar bölümleriyle ekrana gelecek... Açıkçası program tekrarlarının aldığı yüksek izlenme oranıyla bu taşınma işini bileğinin hakkıyla elde etti. Ve şu kadarını söyleyeyim, toplu olarak izlendiğinde her seferinde nefessiz bir ortak atmosfer yaratıyor... İyinin ödülü olması, ödüllendirilmesi gerektiğini hatırlayan ve işleme koyan TRT yöneticilerine “helal olsun” diyorum. Vicdana ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde vicdanı en gözle görülür yere koyduğu için...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder