Giriş
Cem Yılmaz’ın zekasını tartışacak değilim. Türkiye’nin son 20 yıldır yaptığı her türlü işe şapka çıkardığı bir adam. Ama bir işten kaçınıyor; o da TV ekranında olmak...
Sadece onu değil, milatları TV olan Ata Demirer, Şahan Gökbakar gibi isimleri de TV programı yaparken görmüyoruz. Oysa yeterince popüler değiller mi? Fazlasıyla ama aynı fazlalık zekalarında da var...
Cem Yılmaz önceki gece Ali Baba ve 7 Cüceler isimli yeni filminin neredeyse tüm kadrosuyla Üç Adam (TV8) isimli şov programına çıktı. Üstelik prime time dediğimiz, reytinglerin havada uçtuğu saat diliminin tam da göbeğinde... Ve Üç Adam bırakın ilk 100 program içinde ilk 10’a girmeyi, o saatte yayınlanan bütün yapımların arkasında kaldı...
Bunu Cem Yılmaz’a bağlayabilir miyiz? Kesinlikle hayır. Mesela bu yıllardır sahneden göndermeler yaptığı ağabeyi Can Yılmaz ile ilk yayınıydı. Mesela programı ayağa kaldırabilmek için normalde yapmayacağı atraksiyonlara girdiğini de gördük. Ama olmadı!
TV ekranında boğulmak yerine...
Yaklaşık bir futbol takımı kalabalığı içerisinde Cem Yılmaz da, yaptığı film de, sevimli mizahı da, takım arkadaşları da suya üflendi. Üç Adam’ın bir adam öznesinde toplanan suskunluğu, Cem Yılmaz’ı ağırlamanın ince stresi ve konuk sayısındaki çılgın kalabalık programı resmen baltaladı...
TV sürprizlerle dolu bir illüzyon makinesi. Sıradan hayatta baş tacı ettiği profilleri, ekranında boğabiliyor. Cem Yılmaz bunu iyi biliyor ve yaptığı en iyi işi kendi mecrasında yapıyor...
Bana göre bu yüzden kendi kulvarında “ölümsüzler” arasında; aksi taktirde o da “bir dönemin komikleri” arasında kaybolup giderdi. Bunu ben değil, sosyoloji, istatistikler ve tarih söylüyor. Bu arada filmine gidin, Cem Yılmaz’ın kendi sinemasında nasıl devleştiğini mutlaka görün, TV illüzyonuna kanmayın...
Ekranın meyveleri çürüdü!
Ekranın meyvelerine bir şeyler oldu. Gerçi her ikisinin de mevsimi geçmiş olsa da Çilek ve Kiraz meyveleri ekranda iş yapıyordu. Sonra nedense, herhalde TV ekranının sert kış ikliminden olsa gerek meyveler çürüyüverdi...
Önce Star TV’nin gençlik işi Çilek Kokusu finale yürüdü, ardından da Kiraz Mevsimi’nin (FOX) sona ereceği haberi geldi. Şunu kabul etmek gerekir ki geride bıraktığımız iki yaz ekranına da gençlik dizileri ağırlığını koymuştu. Ama gençler ne zaman ki kendi gerçek hayatlarına; okuldur, sınavdır, strestir bir sürü meşgalelerine döndü, dizilerin de şansı dönmüş oldu...
Açıkçası TV’de hikaye eritmekte üzerimize yok. İş öğütmekte de öyle. Buradan bakarsak Çilek Kokusu fena sayılmayacak bir hayat yaşadı. Kiraz Mevsimi de bildiğin seraya bağlayarak neredeyse iki sezonu bitirmiş oldu...
Şimdi önümüzdeki ayların turfanda meyve ve sebzelerine bakacağız. Artık yeni dizilerden birinin adı “Böğürtlen Pastası” mı olur yoksa “Çağla Yeşili” mi bilemiyorum?
O evden bir milyoner çıkacak! MORGÜL’E RAKİP!
Bir “kesin belli oldu” haberi verelim. Survivor’un önümüzdeki aylarda başlayacak yeni maratonunda ilk yarışmacı şu sıraların internet fenomeni Yılmaz Morgül oldu...
Genelde polemiklerden kaçan Yılmaz için en iyi rakibin Beyaz TV’de sabah programı sunan Tahir Sarıkaya olduğunu hatırlatırım. Fena kapışmışlıkları vardır, adanın da tozunu attırırlar; benden söylemesi. Acun Ilıcalı’nın dikkatine...
O evden bir milyoner çıkacak!
Kasım’da Big Brother Türkiye için start veriyor. Yani bugüne kadar dünyada içeriğiyle en çok oynanmış, kimi zaman yanlış anlaşılmış kimi zaman da başka programlara ilham olmuş BBG (Biri Bizi Gözetliyor) işlerinin atası o tarihten itibaren ekranda olacak...
Önceki akşam tanıtım yemeğinde Big Brother Türkiye’nin hikayesini bu işlerin ustası Pelin Akat’ın ağzından dinledik...
Yaklaşık 1 yıl kadar süren hazırlıklar sırasında yarışmaya katılmak için 30 bin kişi başvurmuş. Birbirine bir gram benzemeyen 8 kadın ve 8 erkekli iki grup seçilmiş. Bir de 16 kişilik yedek grup hazırda tutulmuş...
Bu 16 kişi 3000 metrekarelik havuzlu, spor salonlu, ultra lüks bir evde yaklaşık 100 gün hatta daha fazlası için bir maratona başlayacak...
Biri Bizi Gözetliyor ile ilgisi yok!
Yarışmanın bildiğimiz BBG ile uzak yakın bir ilgisi yok. Belki kameraların ortamlarda olması dışında. Heyecan, sesini duyacağımız ve yarışmacılarla para pazarlığına girecek bir kötü adam, her daim yarışanları motive edecek sunucu Asuman Krause ve hem fiziksel hem de psikolojik performansını en üst düzeyde tutup evde kalmaya çabalayan yarışmacılar arasında geçecek...
İşin büyük ödülü 1 milyon lira. Yani bu uzun ve değişik maratonun sonunda bir yarışmacı milyoner olarak evin kapısından çıkacak. Diğerleri hakkında da şunu söyleyebilirim; çoğu mutlaka bir dönem BBG Ahmet gibi anılan sıfatlı yarışmacılar olacak; atıyorum Big Brother Ayşe gibi...
Hafta içi her gün sabah kuşağı ve gece yarısında özel bölümlerle, hafta sonu cumartesi akşamları da final bölümüyle ekrana gelecek olan yarışmaya şimdiden başarılar dileyelim. Halen 65 ülkede en çok izlenen yarışma olduğunu hatırlatarak.
