Üç bölümde ikiye katladı!

Sanırım son günlerin en iyi çıkış yapan dizilerinden biri de “Poyraz Karayel” (Kanal D) oldu. Alıştığımız mafya klişeleriyle yürüyeceğini sandığım halde beni ciddi halde yanılttı. Hem hikaye fazla hızlandı hem de reytinglerde ciddi bir sıçrayış gerçekleştirdi... “Poyraz Karayel”in üçüncü bölümünde ilk bölümünü ikiye katlayan bir reyting alması çarşamba akşamlarının rakipleri için çok da rahat geçmeyeceğini ortaya çıkardı...

AB izleyici grubunda ilk yayınlandığı bölümle 4.55 reyting, 10.78 share alan dizi önceki akşam yayınlanan bölümünde rakamları 8.78 reyting, 20.24 share noktasına taşıdı... Matematiğin dili ortada, bu yüzden ekstra bir yoruma ihtiyaç duymuyorum. Zaman dolduracağım telaşı olmadan neyi nerede bulabileceğinizi bildiğiniz bir diziye rastlamak kolay değil. Rastlayınca da baş tacı oluyor işte!

[[HAFTAYA]]

Göndermeler olmasaydı...

“Bu Tarz Benim” yarışmasında eldeki bant bölümler bitince reyting sonuçlarını gören TV8 tarafından rakibine inceden giydirmeler, hafif yollu atarlar ve bir parça da dalga geçmeler başladı... Kabul etmek gerekir ki iki program da başladığı günün reytinginin üstüne çıkamadı. Yani birbirlerinden izleyici çalmayı beceremedi. Dolayısıyla reytinglerde daha aşağıda yer alan Show TV’nin “Bu Tarz Benim”inin daha az şansa sahip olduğunu söyleyebiliriz... Ama bu bile geçenlerde ekranın iki iyi kadın sunucusundan birinin diğerine “beni taklit ediyor” çıkışını izah edecek bir şey değil... Öykü Serter rakip yarışmadaki sunucu Ebru Akel’e “benim selamlayış biçimim dahil hareketlerimi taklit ediyor” imasında bulundu. Bunun yanıtı nasıl ve ne zaman gelecek bilmiyorum ama “durun hanımlar, yapmayın, siz rakip değil dostsunuz” deme ihtiyacı hissettim... İkisi de özgün, ikisi de kendi çizgisinde yıllardır ekranda olabilmeyi başarmış sunucular arasında bu tarz biraz “tarz değilsin” gibi geliyor çünkü...

Diriliş’in hızını ne kesti?

“Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) dizisi önceki akşam özellikle toplam izleyici grubunda ciddi bir reyting kaybına uğradı... Bu grup içinde erkek izleyiciler de çok belirleyici oluyor.Haftalardır zirvede olan dizinin aniden altı basamak düşmesinin nedenlerini birçok etkene bağlayabilirsiniz... Ama bana göre atv’nin maç yayınları özellikle TRT’nin “erkek izleyici grubuna hitap eden” dizilerinden ciddi miktarda izleyici çalıyor... Açıkçası bir gece önce “Filinta”da, ertesi gece de “Diriliş Ertuğrul” dizisinde yaşanan izleyici kaybını ben buna bağlıyorum. Çünkü dizilerde ahım şahım bir içerik değişimi yok... Bu durumda “Diriliş Ertuğrul” gibi tekrarı olmayan diziler bir parça heba olmuş görünüyor. Dur bakalım, TRT bu kaosun içinden nasıl çıkacak?

İstatistik de vermeli...

Müge Anlı (atv) önceki gün bir kayıp aranıyor vakasını daha neticeye bağladı. “Tatlı Sert”te bugüne kadar kaç cinayet vakası çözüldü, kaç kayıp bulundu ve ailelerin içi ferahladı bilmiyorum... Ama bildiğim şu ki, bu türden vakalar azımsanmayacak rakama sahip. Bu durumda Müge Anlı en azından birkaç kez bugüne kadar çözdüğü vakaların istatistiğini verebilir mi? Hani böylece izleyici programın hakikaten “son çare” olup olmadığına karar verebilir...

Sağlık programlarına not!

Okurlarımızdan Cüneyt Tan bir doğrunun altını trajik bir haberle çizmiş; “‘Hayat Ağacı’ (Generations) dizisinde Adam Marshall karakterini canlandıran Kristoff St. John’un 24 yaşındaki oğlu Julian St. John, intihar ederek hayatına son verdi... Oyuncunun oğlu daha önce depresyon ve şizofreni tedavisi görmüş. İnsan düşünmeden edemiyor; zengin, maddi sıkıntısı yok, istediği her şeye sahip ama neden depresyona girdi diye? Bunu arkadaşlarla aramızda tartıştık fakat bu konuların reyting için artık bir şova, eğlenceye dönüştürülen sağlık programlarında daha çok işlenmesi gerekir... Toplum olarak birçok sorun, felaket, üzüntülerle yaşadığımız ülkemizde şizofreni ve depresyon konusunda tam olarak bir bilgisi olan neredeyse yok. İnsan kendi çocukları için kaygılanıyor”..

Geliyor da geliyor!

Yeni bir aşk dizisi geliyor. Yeni bir aile dizisi de öyle. Aynı zamanda yeni bir mafya dizisi de yolda. Sonra yeni bir aşk dizisi daha yayına girecek, ardından bir yenisi daha... Toplayacak olursak bu yıl yine aşk kokuyor sevgili okur. Dizilerde aşk temasının vazgeçilmez olduğunu defalarca yazdım. Bakın bu aşklı meşkli işlerde bugüne kadar (özellikle son yıllarda) “Adını Feriha Koydum” ve “Fatih Harbiye” dışında çok da şanslı bir işi olmayan Show TV herkesten önce yeniden aşk topuna giriyor... Tolgahan Sayışman’ın başrolünü üstlendiği “Asla Vazgeçmem” yine iki kadın arasında kalan bir adamın meselesini anlatacak. Hikaye hem sıra dışı hem de klişelerle dolu. Kendi içinde çelişkisi var. Ama sahi, aşk çelişkilerin bir araya gelmesiydi değil mi?