Vadi tepeyi ele geçirdi!

Dikkatinizi çekti mi bilmem? Yerel seçimler sonrasında ekrana gelen “Şefkat Tepe”de (STV) iki ila üç dakika arası özel olarak yayınlanan karanlık kurul sahneleri artık ilgi çekmiyor... Seçim öncesi neredeyse dizi kadar takip edilen o küçük bölümde Türkiye ile ilgili bir takım karanlık plan ve projeler konuşuluyordu ve ciddi bir takipçisi vardı... İzleyici geçen bölümde bu sahnelere neredeyse hiç itibar etmedi. Üstelik “Kurtlar Vadisi Pusu” (atv) yeni bölümünden itibaren paralel devletle mücadeleye başladı ki, birkaç zaman önce yazdığım “bu yarıştan kim galip çıkar?” sorusunun izleyici karşılığında yanıtı da belli oldu... Kurtlar, tepeyi fethetti desek çok da abartmış sayılmayız; ne dersiniz?

[[HAFTAYA]]

Magazinciler uyarıyor!

Kanal D Magazin başta olmak üzere artık şöhretleri görüntüleyen magazin bültenlerinde trafik kurallarına ekstra dikkat çekiliyor... Özellikle ünlüler arabalarına bindikten sonra emniyet kemeri takıyorlarsa ekranın bir kenarında işaret belirip bu tavrı onaylıyor... Açıkçası magazinciler hayatın tam da göbeğindeler. Ve bir şekilde resmettikleri şöhretlerin en azından toplumsal kurallara eğilimlerini yerinde ölçüyorlar... Baktım da, bu küçük uyarılar hakikaten dikkat çekici bir detay olmuş. Dikkat çekici ve hayat kurtarıcı. Bravo!

ne çektin be Küçük Ağa

Vallahi yaşı küçük ama bizim “Küçük Ağa”nın (Kanal D) başına gelenler pek fena. Neredeyse her bölümde bir kaçma/ kaçırılma hikayesi var... Ben kendi adıma ağamızın bir süre sonra kaçırılma arsızı olacağını düşünüyorum. Düşünsenize, “yok mu beni kaçıran?”diye çığlık attığını. Şaka bir yana “Küçük Ağa” mizahi kurgusu ve hikayesi basit tutularak o saatte ekran başında olan izleyiciyi yormayan bir iş oldu... Bir de önemli bir detayın altını çizelim. Diziyi çok yüksek oranda çocuk izleyici takip ediyor. Bunun doğru mesaj verme mecrası olma avantajı getirdiği de çok net... Acaba hazır böyle reyting rekorları kırarken, aile toplumsal yaşam mesajlarını araya serpiştirip diziyi çocuklar için sevimli olabilecek bir kamu spotu tavrına sokamaz mıyız?

Ahmet artık yükte de ağır!

Kardeş Payı” (Star TV) tekrarlarıyla bile çok iyi takip edilen bir mizah işi oldu. Bu yıl mizah dizileri, özellikle de son üç aydan itibarın ciddi bir tavan yapma eğiliminde... Açıkçası bir iki örnek dışında ekranı terk eden mizah dizisi yok. Bir de içinde aile meselesi filan geçiyorsa en az bir sezon daha ömrünü uzatmış oluyor... Neyse, “Kardeş Payı” benim son dönemde izlediğim çıtası giderek yükselen bir mizah dizisi. Bu işlerin bu noktaya geleceği belliydi. Bana göre hikayenin orijinal bir rüzgarın hızıyla uçması artık normal... Mesele o değil de, Ahmet Kural geçtiğimiz bölümün ilk sahnesinde bir arabanın üstünden zıplayarak tavanını bildiğin çökertti... Kaskosu var mıydı o arabanın bilemiyorum ama belli ki Ahmet yükte de pahada da ağır bir oyuncu oldu; bastı mı çökerten cinsten!

Tuhaf bir vicdan hali...

Bilmiyorum siz de böyle hissediyor musunuz; ama bir dönem “Muhteşem Yüzyıl”da (Star TV) Şehzade Mustafa’yı tasvir eden nefes gibi ayrıntılar idamıyla birlikte Şehzade Bayezıt’a devroldu sanki... Bir nevi manevi mirastan söz ediyorum. Bayezıt giderek ağabeyi Mustafa’yı andırıyor. Kişiliği, adaleti ve isyankarlığıyla... Bu işin gittiği nokta belli. Elbet o kelle bir şekilde alınacak ama en azından Bayezıt’la özdeşleşecek başka detaylar, şarkılar, görüntü efektleri geç olmadan kullanılabilir... İki şehzade bir pabuca sığmıyor çünkü! Ha unutmadan iki sıkı kötü olan Hürrem ve Rüstem ölüme yakın hamur kıvamına mı geldiler, devlet entrikaları hak getire. Tuhaf bir vicdan çöktü üstlerine; yok artık...

Ölü insanın kimliği

Okurumuz tavrını net koymuş; “İlk yayın tarihinde izleyememiştim, önceki akşam izledim. ‘Kara Para Aşk’ isimli dizide ölen kızımızın annesi bankaya gidip onun hesabından para çekmek istiyor. Kızın kimliğini ibraz ederek ve gerçek annesi olmadığı halde... Ortak hesap değil oysa. Neyse; hadi hepsini geçtim, bildiğim kadarıyla ölen kişilerin hüviyetleri devlet tarafından bir şekilde alınıyor... Bu vatandaşın kimliğini neden almamışlar ki, hakkın rahmetine kavuşmuş oysa? Ayrıca Erkan Can’ın (Tayyar) insan kulağını kesip balıklara yem ettiği sahnede kendimi belgesel izliyormuş gibi hissettim, belirtmek isterim”...