Mesut Yar Yediler mi bizi müdürüm?
HABERİ PAYLAŞ

Yediler mi bizi müdürüm?

Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta biten dizilerdeki ortak final beni hakikaten şaşırttı. Gidenin ardından konuşmam ama ortadaki resim de çok tuhaf be okur... “Hayat Ağacı” (TRT 1) dizisi son buldu malum. Bu dizide aile üyeleri içinde birbirine düşman olan ne kadar karakter varsa (başta Karahanlı Ailesi’ne düşman olan Kenan olmak üzere) can ciğer kuzu sarması oldular... Ailenin tamamı ve Kenan (Umut Karahanlı ile evlenip bir çocuğu olmuş) yaşadıkları evin merdivenine sıralanıp mutlu aile pozları verdiler... “Fatih Harbiye” (Show TV) dizisinde ise fena kız Pelin ve ailesi, esas oğlan Şinasi ve ailesi düşmanlıklarını tescilledikleri Neriman ve Macit’in düğününe katılmışlardı. Düğün sonunda esas oğlan ve esas kıza düşman olan bu aileler güle oynaya ortak bir albüm fotoğrafı çektirdiler... Bilmem hatırlar mısınız; daha önce de “Dila Hanım” dizisinde Rıza ve Dila Hanım’a düşman olan Azer ve ailesinin de aynı şekilde aşıkların düğününde mutlu aile pozu verdiğini görmüştük... İyi de kanlı bıçaklı olan, öldürülmekten birkaç kez kurtulan, acılardan acı beğenen ve şeytanın aklına gelmeyecek entrikalara kurban edilen seyirci mi oldu sanki biraz? Yediler mi bizi müdürüm affedersin!

[[HAFTAYA]]

Bir ortaklık doğar mı?


Beyaz TV’de “Uyan Türkiyem” isimli programı sunan haberci Tahir Sarıkaya ile Star TV’de “Hayat Sevince Güzel” programının sunucusu Sinem Yıldız’ı önceki gece “Burada Laf Çok” (CNN TÜRK) programında buluşturdum... İzdivaç meselesi üzerine hem ağır hem de bir hayli mizah dolu bir tartışmaya giriştiler. Ertesi gün bütün medya siteleri bu tartışmayı manşete taşıdı... Tartışmanın nedeni; izdivaç programlarında yapılan evliliklerin ömrüydü. Tahir, “O hattan mutlu evlilik çıkmaz” derken, Sinem, “Yapacakları ilk çocuğu getirip kucağına vereceğim” dedi. Mesele de bu gülümseten hatta bağlandı... O değil de yayınlandığı an itibarıyla programa izleyiciden “ikisi birlikte izdivaç programı sunsun” önerisi geldi. Talep öyle yoğundu ki, bir kez de bu köşeden sormak istedim; “Gençler var mısınız bir ortak programa?”...

O da habere döndü!

Özge Uzun son olarak TV8 ekranındaydı. Oylum Talu ile birlikte o da TV8 logosunun altından ayrıldı... Oylum’un geçtiğimiz hafta 360 isimli kanalda ana haberimsi bir program sunduğunu söylemiş, kendisine başarılar dilemiştik... Sıra Özge’ye geldi. Çünkü Özge Uzun, TRT Haber’de yayınlanan “Haber Tadında” isimli programın sunuculuğunu hafta sonu itibarıyla İnci Ertuğrul’dan devraldı... Aslında her iki isim de yeni tercihleriyle ilk tercihlerine yani milatlarına dönmüş oldular. Habercilik böyle bir şey sanırım; bir kez bulaştı mı bünyeden ayrılması mümkün değil. Her iki dostuma da başarılar diliyorum, yine, yeni, yeniden.

O hastane batar vallahi...


“Hayat Yolunda” (Kanal D) dizisinde Dr. Selim, Seza Hemşire’nin kardeşi tarafından bıçaklandı ve çalıştığı hastanede ameliyata alındı... Anemi hastası olan ve tedavi gören Seza Hemşire, canını hiçe sayarak sevdiği adama kan verdi. Bu sefer de kendisi ölüm kalım savaşına girdi. Neyse, o da hastanemizde hayata döndürüldü... Bundan önce hastanenin sahibi olan Veysel Hoca kalp krizi geçirmişti ve malum sahibi olduğu hastanede tedavi görmüştü... Ondan önce de Dr. Melis yine aynı hastanede sağlık sorunları nedeniyle hayata tutunmaya çalışmıştı... Yani anlayacağınız doktorlarımız çalıştıkları hastaneden hastalarından çok daha fazla yararlanır oldular. “Yediniz sermayeyi, bitirdiniz” desek çok da tuhaf kaçmaz değil mi?

Filmlerin isimlerine dikkat!

Şu sıralarda STV’de yayınlanan bütün TV filmlerinin isimleri birbirinden manidar. Hatta kimi yayınlanırken ansızın isim değiştirebiliyor... Çalışanlarının gözaltına alındığı günden itibaren kanalın yayınladığı tüm filmlerde içinde “hırsız, müfteri, sahtekar” gibi ağır sıfatlar zinciri bulunan isimleri görüyoruz... Daha önce de tekrarları yayınlanmış bu filmlerin isimleri yanlış hatırlamıyorsam daha rahmaniydi. Şimdi mesaj bir hayli net... Gözden kaçacak gibi değil çünkü direkt insanın gözünün içine çalışıyor. “Hayırdır inşallah” diyelim...

Sonucu görsek artık!

Vallahi fena halde sıkıldım be sevgili okur. “Paramparça” (Star TV) dizisinde Cihan karakterinin Gülseren’i kolundan ve “Kaderimin Yazıldığı Gün” (Star TV) dizisinde ise Kahraman karakterinin Elif’i bileğinden kavrayıp kendine doğru çekmesinden; dudak dudağa, göz göze gelmelerinden sıkıldım... Bu bir “dikkat edin yakınlaşıyoruz, yarın bir gün o dudak diğeriyle birleşecek” mesajıysa bir kez verin gitsin, her bölümde aynı şekle girmenin ne manası var? Sonucu görelim artık kardeşim!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder