Mesut Yar Yeni bir soru geliyor; 'Titiz misin?'
HABERİ PAYLAŞ

Yeni bir soru geliyor; 'Titiz misin?'

Haberin Devamı

Yemekteyiz isimli efsaneyi unutan var mı? Gerçi TV ekranından evimize giren her şeyi birkaç gün içinde unutup, belleği sıfırlıyoruz. Ama Yemekteyiz, bir ilk olmasının hatırına öyle kolay unutulacak bir yaygara/dikiz işi değildi... Devri kapandı. Birkaç kez denendi ama pek yüz veren de çıkmadı. Bu durumda yeni bir yaygara/dikiz işi bulmak gerekiyordu. Çeşitli kuşaklar ve isimlerle karşımıza çıktılar. Kısmen mevcut izdivaç işleri bir alt familyadandır. Neyse... Şimdi yeni bir hat daha bulundu. Show TV’de yakında ekrana gelecek. Projenin adı “Titiz misin?”. Yine hane içlerine girilecek ve bu kez insanların elinin lezzeti değil, hijyeni ölçülecek. Dilerim iç kaldıracak sahneler ya da gerçeklerle yüzleşmeyiz... Ne bileyim en fazla parmağında toplanan tozu üfleyerek ev sahibine ekstradan temizlik işi çıkaran çokbilmişler olsun, onları tanıdık, kabullendik ve hayatımızdan çıkardık nasıl olsa...

[[HAFTAYA]]

Nasıl başladılar?


Önceki gün ikisi eski biri yeni üç dizi daha hayatımıza girdi. Eskilerden gidersek; Kaderimin Yazıldığı Gün (Star TV) yine ağzına kadar entrika doluydu. Bir dönemin entrika kraliçesi olarak bildiğim senarist Nuran Devres’ten bile böylesi çıkmazdı. Kim, kimi kazıklamış diye düşünürken olan ailenin reisine oldu; adamın kalbi tekledi. Allah şifa versin... Aşk Yeniden, FOX’un en güler yüzlü işi olarak aramıza döndü. Açıkçası bıraktığımız gibiydi. Hatta bir tık üstünde. Espri ağırlıkları hüznü kapatmadı. Hüzün, kahkahanın üstünü örtmedi. Sanki tipler biraz daha karikatürleşmişti, o kadar... Ve yeni iş; Bir Deniz Hikayesi. Manzara ve müzikler açısından güzeldi. Elbette kimse bir Küçük Ağa efekti beklemesin. Romantik ve nostaljik bir karışım ortaya çıkmış. Küçük oyuncu Emir Berke’nin boyuna göre replikler yazılsa, bir de 2015’te yaşayanların en fazla 10 yıl geçmişi olan evlilik tarihleri üzerinden 40 yıl geçmiş gibi işlenmese daha da temiz bir iş ortaya çıkardı. Buna da nazarlık olsun diyelim...

Kararsız izleyici dağıtılınca...


Şöyle anketçi gibi çalışayım istedim. Salı gecesi sonuçlarına Galatasaray-Atletico Madrid Şampiyonlar Ligi karşılaşması rezerv koydu. Peki ya o gece maç yayınlanmasaydı? Maçı izleyenleri kararsız olarak alırsak; gecenin birincisi “erkek ağırlıklı izleyici” üzerinden gidecek olursak Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz (atv), “kadın ağırlıklı izleyici” üzerinden gidecek olursak da Aşk Yeniden (FOX) olacaktı... Diğer yüzdeleri dağıtırsak Kaderimin Yazıldığı Gün (Star TV) listede bu saydıklarımın peşinden gelecek, Bir Deniz Hikayesi (Kanal D) daha umut veren bir skorla yayına başlayacaktı. Şimdilik olmadı ama bu “dağıtılmamış” skor gelecek haftalara dair ipuçlarını verdi bile...

Top akışı yerine yayın akışı...

Şampiyonlar Ligi karşılaşmaları TRT ekranından yayınlanıyor. Az buz bir şey değil. Dünyanın en pahalı organizasyonlarından biri. Ve eğer Türk takımlarının şansı yaver giderse yayıncısını da ihya edebiliyor. Neyse... Kamu kanalı olunca daha geniş bir kitlenin ilgileneceğini düşündüğüm şampiyonanın ilk maçında Galatasaray evinde Atletico Madrid’i ağırladı. Skoru söyleyip neşemizi kaçırmayalım. Zaten ben de ona takılmadım. Sonuçta top yuvarlaktır... Ben bu organizasyonun taşındığı her ekranda yarattığı kimya değişikliğine dikkat çekmek istiyorum. Maçı spiker anlatımıyla dinlemek isteyenler TRT’nin yeni sezondaki tüm işlerini, yarın ve ertesi günkü yayın akışını, atılımlarını filan ezber ettiler... Çok izlenen bir işi duyuru panosu gibi kullanan ilk kanal elbette TRT değildi. Ama ne bileyim en azından önceki rakiplerine göre maçı sadece maç olarak anlatabilirlerdi diye düşündüm. Ama fırsatın büyüklüğünü ve devrin fırsat devri olduğunu düşününce, fazla romantik olduğumu anladım. Hayırlısı artık...

Kostümün seni gizlemesin!

Evleneceksen Gel (Star TV) isimli programda Uğur Arslan’ın stiline dair notlarımızı daha önce de düşmüştük. Uğur, ekrandaki haliyle daha çok türkü programlarının konuklarını andırıyor hâlâ. Oysaki seçkin bir zevki olduğunu biliyorum... Saçların haddinden fazla boyalı olduğuna, makyajın abartılı bir estetik kaygısıyla yapıldığına tanıklık ediyoruz. Hemen bunların üstüne kıyafetlerinde tercih ettiği renkleri koyarsak ortaya program için özel üretilmiş bir Uğur Arslan çıkıyor... Açıkçası bu fotoğraf da benim çok sıcak bulduğum sunuculuğunun üstüne çıkıyor. Resmen Uğur’u kamufle ediyor. Yapma kardeşim, oynama gömleğinle. Senin gömleğin bizzat yeteneklerin çünkü!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder