Pazar Postası 'Erkek miyim kadın mıyım bilmiyorum!'
Paylaş
'Erkek miyim kadın mıyım bilmiyorum!'

Cemil İpekçi Türkiye'nin fenomen moda tasarımcılarından... Gözünde sürmesi, hayran bırakan bıyıkları var. Yıllar evvel açık yüreklilikle eşcinsel olduğunu ilan etti

Haberin Devamı

Röportaj: Canan DANYILDIZ

canan.danyildiz@posta.com.tr

68 yaşında hem seks hayatını hem de dünya görüşünü korkmadan anlatıyor. ‘Yeniden bir kadınla birlikte olabilirim. Allah beni bu dünyaya renk olsun diye kelebek olarak yolladı’ diyor.

Çok renkli bir aileniz var Cemil İpekçi!

Annemin büyük dedeleri Erzincanlı, ninem Bağdatlı, anneannem Safranbolulu filan... Kaç nesildir İstanbul’da da olsalar, nihayetinde bir yerlerden gelmişler! Sabahları kahvaltıdan ziyade et yerim. Annem ‘Köylü dedelerine benziyorsun, onlar böyle yemek yerdi’ derdi.

Açtığınız okullar da böyle farklı yerlerde...

Mardin’de açmıştım tasarım okulu, kapadılar. Şırnak İdil’de Berivan bebekleri yapıyorlar. Kırıkkale’de var. Orada da kadınlar benden sonra iyi idare ediyorlar. Yaptıklarını satıp iyi para kazanıyorlar. Bodrum da devam.

Haberin Devamı

Sizin gibi biri, oralarda nasıl karşılanır?

Hemen kabul ettiler! Hatta ‘Mardinlisiniz değil mi?’ diye durduranlar vardı. Şark hizmetimi yaptım! Bu küpem, bıyığım ve sürmemle hiç yadırganmadım. Sabahın 5’inde şortumla dolaşırken bile tepki görmedim.

Nasıl bir terbiyeyle büyüdünüz?

Bir dedem Zaza, öteki tarafım Alevi. Yahudi olup sonra dönenler de Alevi olmuşlar. Bektaşi terbiyesiyle büyüdüm. Allah korkusuyla değil, sevgisiyle büyüdüm.

“Sevgilim bana aşıksa başkasıyla yatabilir!”

Şaşırtmayı seviyorsunuz!

Evet, mesela kocaman adamların donlarındaki o küçük komik çiçek, dudak desenlerini filan severim. Sevgililerime de hep öyle komik şeyler almışımdır! Bıyığımın gözümdeki sürmeyle halini seviyorum.

Gençken Beyoğlu’na çıktığınızda yer yerinden oynarmış! 65-66 yılları...

Daracık bir jean, ayağımda 17 punto çizmeler, göğsü açık gömlek, saçlar bütün krepe aslan başı. Avrupa’da bile böylesi yoktu. Paris’te bile durur bakarlardı! Kışsa tilki şalım olurdu... Uzun adımlar da atarım, bana yaratık gibi bakıyorlardı.

Dikkat çekmek için mi yapıyordunuz?

Hayır, içimden geliyordu! Ama bakışlardan da hoşlanmıyor değildim. Cinsiyetsiz gibiyim. Hem kadın bakıyor hem de erkek. Hem sevgiyle hem de arzuyla bakılması inanılmaz bir şeydi.

Haberin Devamı

Kadın olsaydınız, ‘ilk gece’ fanteziniz olur muydu?

A olurdu! İlk geceye kadar adamla beraber olmazdım! Beyaz gelinlik, safiyet, severim öyle şeyleri. Kocam aldatsa da boşamazdım! Buna ‘helaya gitti’ diye bakarım.

Aldatıldınız mı?

Aldatıldım evet, yakaladım da! Ama başka biriyle yatmasını aldatmadan saymıyorum ki! Erkeklerin böyle salak tarafları var. Adam eve gelince hala bana aşık, beni seviyor.

İnsan bunu nasıl hazmeder?

Erkek tarafımla bunu anlıyorum. O yüzden sevgilimin başkasıyla yatması bana koymaz.

Siz aldattınız mı?

Aldattım evet, yalan söylemeyeceğim. Aşk değil ama bedensel olarak aldattım. Galiba intikam için! Tek eşli bir adamım. Uzun süreli ilişkiler yaşarım. Mektuplar yazıyorum, kitap olacak. Orada anlatıyorum.

Hayatınızda biri var mı?

Cinsel olarak 2-3 senedir kimse yok. Aşk olarak da 7-8 senedir. Artık durdu, seks istemiyorum. Çok aptal ve basit geliyor.

68 yaşına gelince, bir zahmet!

Denedim bir defa. Aman ne yoruldum, ne yoruldum! Demek ki seksin de bir yaşı var. Bir de ben çok titizimdir. Seks benim için ritüeldir. Hazırlanacağım filan... Off!

Haberin Devamı

Uzun yıllar süren bilmediğimiz ilişkinizi de itiraf ettiniz...

30 yıla yakın devam eden bir aşk hikayesi. Ünlü, önemli bir iş adamı, benden 7-8 yaş küçüktü. İlişkimiz devam ederken evlenmek durumunda kaldı, 2 de çocuğu oldu.

Çocuğunuz neden olmadı?

Baba tarafımda aile içi evlilikler çok olduğu için spermlerimde kusur var, tam kısırım diyelim; denedim çocuğum olmadı. 2 kez evlendim, olmasını isterdim, en az 5 tane kız. Ailede kısır başka çocuklar da var.

“AMELiYATLA KADIN OLAMAZSIN!”

Ameliyatla kadın olmayı düşündünüz mü?

Hayır, hiçbir zaman gerçek bir kadın olamıyorsun ki! Ameliyata karşıyım. Zaten bak, en önemli yaratıcı yerlerde eşcinseller var. Hele kadınları tanıdıkça gey olduğuma bin kere şükrettim! Ben kadın olsam da biraz erkeksi bir kadın olurdum. Bu yaz daha ince bikinilerle plajlarda olacağım!

Aldığınız en güzel kompliman neydi?

Harbiye Orduevi’nin ordan yürüyorum. 2 delikanlı geçiyor. Biri ‘Herifin bıyığına bak, güzel bir kadının gözündeki sürmeye benziyor!’ dedi. Hayatımda duyduğum en güzel laftı!

Haberin Devamı

Siz erkek misiniz kadın mı?

Bilmem! Yorgo diye bir arkadaşım var. Gençken tepside kadın oynatırdık. Hâlâ benim eşcinsel olduğuma inanmıyor. ‘Sen işin için böyle davranıyorsun’ diyor. Biseksüel olduğum zamanlar var tabii!

“Köşkte ‘Küçük Efendi’ diye büyütüldüm”

Kaç yaşında tasarımla tanıştınız?

Safranbolulu Karakeçili Mustafa dedemin ‘çok bülbül sesi var’ diye yaptırdığı 22 odalı Çubuklu’daki köşkte doğdum. 4 yaşında ortadan kaybolmuşum, beni kaneviçe yaparken bulmuşlar!

Asil biri olduğunuzu biliyoruz!

Nereden geldiğinin önemi yok. Bu tip havalardan rahatsız oluyorum. Mustafa Dedem 108 yaşında bilmem kaçıncı karıyı alıp çocuk yapıyor. Torununun torunu yaşında. 112 yaşında, eşekten düşüp başını çarpmış da ölmüş.

Dadılarla mı büyüdünüz?

Evet, ailenin ilk erkek torunuyum, bana ‘Küçük Efendi’ derlerdi. Dadım Abudi bile 106 yaşında vefat etti. 15 yaşına kadar bana azap çektirdi. İyi ki de öldü!

Yaramaz mıydınız?

Hayır. Aksine o kadar kurallarla büyüdüm ki! Her çocukla oynamam yasak, saat 5’te çay içilecek, akşam 9’da yatılacak, devamlı kitap okunacak, çatal bıçaklı

Aileniz bu durum için ne yaptı?

Birileri anneme demiş ki; “Eyüp Sultan’a götür, ezan vakti kanarya suyu içir.” Yapmışlar, eve bir gelmişim bugünkü gibi konuşmaya başlamışım. Çok konuşurum... Annem derdi ki ‘Kanaryanın suyunu fazla kaçırdık galiba.”

Bu kadar kadınla büyümek de cinsel tercihinizi etkilemiş olabilir mi?

Hayır, erkek kardeşim Kenan da aynı evde büyüdü, ona bir şey olmadı.

‘Küçük Efendi’nin sünneti de olaylıdır!

11 yaşında, kazık kadardım sünnet olduğumda! Kenan yüzünden o kadar beklemek zorunda kaldık, çünkü habire hasta olurdu. Köşkün bahçesine kocaman bir yatak kuruldu. O köşkün bahçesinde 1000 kişi! Şehzadeler gibiydik. Kesecekler diye bayılmışım!

İlk erkek torunun eşcinsel olacağını kimse tahmin etmemiştir!

Ailem hiçbir zaman beni incitmedi. Aksine bana kalkan oldular. Babam bilim adamı bakışıyla çok sakinlikle karşıladı eşcinsel olmamı, beni inceledi.

“METRES OLDUM daha kıymetliydim”

Sevgililerinize çok para yedirdiniz mi?

Evet, hem de çok! Ayol heteroseksüel erkeklere bakıyorum, onlar daha fazla yediriyor! Benimki yanında ne ki? Gerçek bir erkek olsaydım, 25 yaşında bi karı istesem, bedava mı gelecek? Kuaförü var, arabası var. Ay Allah vermeye!

Hiç kullanıldınız mı?

Evet, zaaflarım kullanıldı. Ailem de beni kullandı. Bir olay oldu, çok ağladım geçen gece. Az para kazandığımda ya da para vermediğimde anladım ki; insanoğlu böyle.

Çok asılan var mı hala?

Of hem de çok! Bazısı meraktan asılıyor, bazısı şöhretimden yararlanmak için. Ayol bu halde kime ne yararım olur, n’apacak benimle? En bebek zamanımda bile bu kadar asılan yoktu!

Bekir Bey’i bu 30 yıllık gizli aşkınız için paravan olarak kullanmışsınız!

Bekir benim çok yakın eski bir dansöz arkadaşımın oğlu ve Roman’dır. Hayatta takmaz böyle şeyleri. Çok komik biridir, babamın da aynısı! Bazen diyorum ki; ‘Babam karşımda’... Öteki adamdan ayrılmak için mecburdum Bekir’le ilişkim varmış gibi görünmeye.

Gizli aşkımın fotoğrafı kasada saklı!

3 gün hastanede yatmışsınız, aşıktınız neden ayrıldınız?

Adamın 2 çocuğu vardı. Akşam 7’den sabaha kadar her gece benimleydi. Bir gün kızının ona ‘Baba bu akşam da mı geç kalacaksın?’ dediğini duydum ve bunu o çocuklara yapamayacağımı anladım. Bekir bütün ağlamalarımda yanımdaydı. O yüzden oğlu Ali torunum, karısı gelinimdir.

Gizli aşkınızdan tek bir fotoğraf saklamışsınız...

Evet, kasada saklı. Topağacı’ndaki evim dışında hiçbir yerde anım yok. O evi de sattım. Ondan geriye bir şey kalmadı. Onun için yemek yapmayı öğrendim, baklava bile açardım. Ben yatakta geyşa gibiyimdir. Kamasutra’yı ezbere bilirim...

Şımartır mıydınız rahmetliyi?

Evet gülsularıyla, lavantalarla ayaklarını yıkardım. O da bana hediye alırdı. Her yıldönümümüz için de bir alyans. Mücevher sevdiğimi biliyordu. Ama onu hatalı buluyorum. Evlenmeyebilirdi. Onunla dünyanın her yerine giderdim. Hayatımızı daha güzel yaşayabilirdik.

Siz bu durumda metres mi oluyordunuz?

İlk başlarda metres değildim, sonraki yıllarda oldum! Ama metres olmak daha kıymetli. Beni seyredip ‘Allah nasıl bu kadar güzel varlık yarattı’ derdi. Toprağı bol olsun...

"7 yaşıma kadar erkek olduğumu bilmiyordum"

Eşcinsel olduğunuzu ne zaman fark ettiniz?

Ben 7 yaşıma kadar erkek olduğumu bilmiyordum! Ablamla kendimi aynı sanıyordum. Dantel yakalar takıyor, bez bebeklerle oynuyordum. İlkokula gittiğimde saçımı kestiler, kısa pantolonu da giydirdiler, 3 gün okula gitmedim! Başıma kocaman bir kurdele bağlayacaklar sanıyordum!

Bütün aile kabullenmiş ama...

Evet. Anne tarafım da, baba tarafım da, kuzenlerim Abdi İpekçi’den İsmail Cem’e kadar kimse beni incitmedi. Bir küfür ederken bile kırılmayayım diye dikkat ettiler.

Hayat tarzınız onları üzdü mü?

Utanacakları bir şey yapmadım ki! Ne bayram unuttum, ne kandil unuttum. Ne de özel hayatım ortalarda oldu. Bazıları belki inanamadılar, 2 kez de evlendim çünkü.

Muhafazakar eşcinsel olmanız çok eleştirildi...

Kimi ne ilgilendirir? Ayrıca benim muhafazakarlığım belden aşağı değil ki! Örf adet benim için çok önemli. Şu an ailenin en büyüğü ben kaldım. Ablam bayramlarda gelir elimi öper. Annem de rahmetli olmadan önce benim elimi öperdi!

“Kadınları tanıdıkça eşcinsel olduğuma şükrediyorum!”

İlk cinsel ilişkiniz kaç yaşında, hangi cinsle?

13 yaşındayken bir kadınla! Erkekle ilk cinsel ilişkim 19’umda. Çocukluk arkadaşımla hem de! Meğer o da geymiş haberim yokmuş. Ana bir baktım ki birlikte uyurken bir şeyler yapıyor, öyle başladı. Sabah uyandığımda çok farklı bir Cemil’dim.

Size de anlatırken tuhaf gelmiyor mu?

Geliyor! Bak bir sevgilim prensti, şimdi Asya’da kral. Biri Amerika’daki önemli bir ailenin oğlu. Kilisenin de önemli bir üyesi. Ha garson sevgilim de oldu.

Çok tozuttuğunuz yıllar ne zaman?

19’dan 30’larıma kadar çok çılgınca yaşadım. 68 kuşağıydım. Şık, temiz bir hippiydim ama hiç uyuşturucu kullanmadım. Çünkü benim kafam doğuştan açık, gerek yok ona.

O zamanlar Türkiye nasıl?

Gazinolar var. Meşhur Çakıl filan. En ön masada yerim ayrılıyor. Uzun saçlarım, payet pantolon, vizon bir palto, pırlantalarla içeri giriyorum ve herkes bana bakıyor...

Zeki Müren ve Bülent Ersoy’la dostluğunuz var mı?

Tabii her ikisiyle de! Benim akıl hocam Zeki Müren. Hayatıma katkısı çoktu. O da tüylerle, topuklarla sahneye çıktı, ama politikacıların hepsi önünde saygıyla eğilirdi.

Var mı anınız?

Fitaş, Yeni Melek sinemaları o zaman babamların. Çok zenginiz. Yazları da Tarabya Oteli’nde kalıyoruz. Topuklu terliklerle, bikiniyle suya giriyorum, gazeteciler beni yazmış; ‘Ameliyat olacak, kadın olacak, sosyetedeki erkekler sıraya girdi’ diye. Beni sevmeyen bir halam vardı, yüzüme fırlattı gazeteyi, “Rezil ettin bizi” dedi.

Eeee, sahneye Zeki Bey mi girer?

Evet. Akşam çaylarını Tarabya Otel’inde içermiş. Lobide oturdum, çok kötüyüm, ağlıyorum... Bana ‘Ceylan’ derdi. “Bir gün çok meşhur olacaksın, gazeteciler boşu boşuna seni yazmaz” dedi. Nasihatte bulundu ‘İnsanlar hakikatleri senin yüzüne vurmadan sen çarp’ dedi. Bu benim felsefem oldu. O yüzden eşcinselliğimi hiç saklamadım.

Ona kıyafet dikmişliğiniz var mı?

O meşhur uçaktan indiği ‘Sanat Güneşi’ kıyafetini ben dikmiştim.

Bir de artık pavyonlar yok!

Gençken pavyon ve genelev düşkünlüğüm vardı. Bayılırım geneleve! Kadınlarla birlikte olurdum, onlarla sohbet etmeyi de seviyordum. Kadınları tanıdıkça eşcinsel olduğuma şükrediyorum!