Pazar Postası Mine Çayıroğlu: Ben spiritüel bir insanım, maneviyat benim için paradan çok daha önemli
Paylaş
Mine Çayıroğlu: Ben spiritüel bir insanım, maneviyat benim için paradan çok daha önemli

Mine Çayıroğlu, Yeşilçam’ın ilk çocuk oyuncularından biriydi. Her daim performansı ve güzelliğiyle herkesi kendine hayran bıraktı. Yıllar geçse de ne güzelliğinden ne de oyunculuğundan bir şey kaybetmedi. Şu ara Kanal D’de yayınlanan ‘Kırık Hayatlar’ dizisinde Ahu Kocabey karakterine hayat veriyor. Ayrıca ‘Akif’ adlı sinema filminde Mehmet Akif Ersoy’un eşi İsmet Ersoy’u oynadı. Müziği de bırakmadı. Söz yazdı, beste yaptı. ‘Günebakanlar’ ismiyle bir de single çıkardı. Kapısını çaldım, söyleştik, dertleştik. ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr

Sizi ekranda göremeyince özlüyoruz. Neden çok ara veriyorsunuz?

Haberin Devamı

Benim için önemli olan kaliteli, oyunculuğuma bir şeyler katabilecek, kariyerime yarar sağlayacak projelerde yer alabilmek. İnce eleyip sık dokuyorum.

İyi ki güzel bir diziyle döndünüz. ‘Kırık Hayatlar’la aranız nasıl?

İlk defa günlük bir dizide oynuyorum. Benim için farklı bir deneyim. Diziden ve ekip arkadaşlarımdan memnunum. Oynadığım karakterin iç dünyası hayli fırtınalı. Çekimler ilerledikçe, role daha çok şey kattıkça daha da keyif almaya başladım.

Hırslı, entrikacı biraz da tehlikeli bir kadın Ahu, paraya ve güce aşık…Gerçek hayatta böyle karakterler aslında hiç de az değil. Sizinle benzer yönleri var mı Ahu’nun?

Benim karakterimle hiçbir benzerliği yok. Keyifli olan da bu zaten. Maddiyat elbette hepimizin hayatında önemli bir yer teşkil ediyor yaşayabilmek için ancak ben spiritüel bir insanım; maneviyat benim için paradan çok daha önemli.

Haberin Devamı

Sizce diziyi diğer dizilerden ayıran farklar neler, insanlar neden izlemeli?

Genel yapısı itibariyle dizinin hikayesi insanların ilgisini çekebilecek nitelikte. Çok farklı karakterler var ve her biri yaşamın içerisinde karşımıza çıkan örnekler.

‘AKİF’ FİLMİNDE MEHMET AKİF ERSOY’UN EŞİNİ OYNUYORUM VE ONUR DUYUYORUM

Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nı yazma sürecini anlatacak olan 'Akif' adlı filmde de başroldesiniz. Bu nasıl bir deneyimdi?

Milli şairimiz, dava adamı Mehmet Akif Ersoy’un eşi, yol arkadaşı İsmet Ersoy’u oynadım. Uzun bir süre, beni heyecanlandıracak bir sinema filmi projesinde yer almamıştım. Bu topraklarda özgürce ve insanca yaşayabilmemizi sağlayan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün her daim izinde olan bir sanatçı olarak, bağımsızlık mücadelesinde aktif rol almış Mehmet Akif Ersoy gibi önemli bir şairimizin anlatıldığı bir filmde oynamaktan onur duyuyorum. Bir oyuncu olarak insanların kalbine dokunmak beni çok etkiledi.

MEHMET AKİF ERSOY BANA CUMHURİYET DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMAM GEREKTİĞİNİ HATIRLATTI

Filmden önce Mehmet Akif Ersoy’un hayatına ne kadar vakıftınız?

Bildiğiniz gibi, işgal altında geçen yıllarda, halkın ve ordunun moral gücünü arttıracağı düşünülerek marş yarışması düzenlenmiştir. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’a da marşımızı yazma konusunda teklifte bulunulmuş ve kendisi marşa ödül koyulması nedeniyle öncesinde katılmamıştır. Sonrasında ikna edilmiş ve yarışmadan kazandığı para ödülü de yoksul kadın ve çocuklar için kurulan Darül Mesai Vakfı’na bağışlamıştır.

Haberin Devamı

Mehmet Akif Ersoy, gerçek bir vatanseverdir ve bırakmış olduğu miras, kutsal bir değerimizdir. Gerçekten bu beni derinden etkilemiş ve cumhuriyet değerlerimize sahip çıkmak anlamında sanata gönül vermiş bir insan olarak ne kadar sorumlu olduğumuzu tekrar bana hatırlatmıştır. Sanatçı toplumun aynasıdır.

GENÇ KALMAMIN SIRRI HAYATA ÇOCUK KALBİYLE BAKABİLMEK

Yıllara meydan okuyan güzelliğinizi konuşmadan geçemeyeceğim. Nedir bunun sırrı?

Genç kalmamın sırrı hayata çocuk kalbiyle bakabilmek, sevmekte sınır tanımamak, olumlu bakabilmek ve resmin bütününü görebilmek.

Estetik var mı?

Henüz yok. Karşı da değilim. Doğallıktan yanayım ancak gerekiyorsa da doğallığınızı mümkün olabildiği ölçüde koruyarak yapılabilmesi taraftarıyım.

Haberin Devamı

Peki insan 40’lı yaşları aşınca hayata bakışı değişiyor mu?

Kesinlikle! Karakteriniz değişmiyor ancak hayat içinde törpüleniyorsunuz. Bakış açınız, algılarınız boyut kazanıyor.

Sizi ne zaman görsem aklıma hep Yeşilçam geliyor. O döneme damga vuran çocuk oyunculardandınız. Eski günleri özlüyor musunuz?

Efsane bir dönemdi. Bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyum. İlk oyunculuk deneyimim olması itibariyle yeri bende çok özel tabii. İlkler unutulmaz.

OYUNCULUK KESKİN ZEKA İSTER

Neden bugün halen geçmişi özlüyor, eskileri izlemeye doyamıyoruz. Yeni dönemde eksik olan ne?

Eskiden alaylı dediğimiz oyuncular daha fazlaydı. Ben de alaylı olarak sektöre adım attım, sonradan eğitim alma gereği duydum. Şimdi ise eğitimli oyuncu daha fazla. Oyunculuk elbette doğuştan gelen ve bana göre keskin zeka isteyen bir meslek. Eğitim, insanın yol haritasıdır.

Çocuk Mine’den bugüne ne değişti?

Sürekli yolda olduğumu hatırlamaya ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Haberin Devamı

BENİM MÜCADELEM OKYANUSTA BİR DAMLA

Bu kadar eğitim, çaba, mücadele derken bugün geldiğiniz yere dönüp baktığınızda hak ettiğiniz yerde misiniz sizce?

Ben bununla ilgilenmiyorum. Hayatta benim dışında gördüğüm birçok haksızlık var. Kendi mücadelemi dünya geneline baktığımda okyanusta bir damla olarak görüyorum. Her insanın inişleri çıkışları vardır. Önemli olan bu süreçte kendinize neler kattığınızdır.

İngiltere’de de oyunculuk eğitimi almıştınız değil mi?

İngiltere’de, Guildford School Of Acting’de üç yıl oyunculuk eğitimi aldım.

HALUK BİLGİNER’İN BENDEKİ EMEĞİ ÇOK FAZLA

Haluk Bilginer’den de oyunculuk dersleri almıştınız. Haluk Bilginer sizin için ne ifade ediyor?

Haluk Bilginer, uluslararası boyutta çok değerli ve iyi bir oyuncu. Kendisiyle çalışma fırsatı bulabildiğim için çok şanslıyım. Guildford School Of Acting’i kazanabilmemde emeği çok büyüktür. Kendisine minnettarım.

HENÜZ YOLUN BAŞINDAYIM

12 sinema filmi 25 televizyon dizisi iki albüm… Bunlar sizi doyurabildi?

Henüz yolun başındayım.

SÖZ YAZIYORUM, BESTE YAPIYORUM

‘Zümrüt Gibi’ adında bir albümünüz, 'Hayalperest' şarkınız da muazzam… Müzikli projeler görecek miyiz yakında?

Oyunculuk kariyerim gibi müzik kariyerime de önem veriyorum ve çok çaba gösteriyorum. Söz yazıyorum, beste yapıyorum, konserler veriyorum.

İşiniz dışında, son zamanlarda en çok nelere kafa yoruyorsunuz?

Felsefeye, hayata ve insanlığa dair her şeye...

CEHALET, CELLADIN KILICINDAN KESKİN

Ülke gündemine dair en çok nelere dertleniyorsunuz?

Eğitimin ne kadar önemli olduğunu ve cehaletin, celladın kılıcından keskin olduğunu belirtmek isterim. Ata’mızın da bilim ve akıl yolunun en doğru yol olduğunu önemle vurguladığı ve eylemlerine döktüğü gibi evrimin babası Charles Darwin’in bir sözünü hatırlatmak istiyorum: “Bilim ve sanat, bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçmayanlar ise tavuk olur…”

SANATÇI DUYARLIDIR, BU YÜZDEN SİYASETTEN UZAK KALAMIYORUZ

Babanız eski bir siyasetçi. Siz siyasetle ne kadar ilgilisiniz?

Siyasete uzak değilim. Ülke gündemini takip ediyorum ancak siyasetin içinde olmayı düşünmedim ve düşünmüyorum. Sanatçı yaşamsal sorunlarla ilgilenen yaratıcı, duyarlı bir kişilik. Bu yüzden konu insan olunca siyasete de uzak kalamıyoruz.