Mağdurlar!

Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi ile “mağdur” kelimesi yan yana gelince benim aklıma her şeyden önce tank paletlerine, F16’lardan atılan bombalara canlarıyla direnen 241 şehit geliyor. Ardından aynı destanın parçası olan yaklaşık 2 bin 800 yaralı insanımız. O günden sonra FETÖ’cü binlerce devlet memuru, akademisyen, hakim ve savcı açığa alınıp görevden çıkarıldı. İşadamları dahil binlerce insan tutuklandı. Aradan iki ay geçti. Bir yandan FETÖ ile mücadele devam ediyor diğer yandan bu mücadelede mağduriyetler gündemin üst sırasına çıkıyor.

‘At izi it izi...'

Nitekim Cumhurbaşkanı dahi, “At izi it izine karıştı” diyerek FETÖ ile mücadelede haksızlıklara dikkat çekiyor. Hükümet harekete geçti. Başbakan yardımcısı Nurettin Canikli, hataların giderilmesi için haksız yere meslekten çıkarılanların tekrar bir kararnameyle görevlerinin iade edileceğini açıkladı. Ama her geçen gün mağdur edildiğini söyleyenlerin sayısı artıyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu, 25 bin kişinin kendilerine mağdur olarak başvuru yaptığını açıkladı. Mağduriyetler konusunda en çok kapısı çalınanlar içinde gazeteciler de var. E-posta kutumuz mağdurların şikayetleriyle doluyor. Evet gerçekten büyük mağduriyetler yaşanıyor ama sanki mağduriyet hikayelerinde de at izi it izi karışmaya başladı. Mesela bir Maliye Müfettişi, Antalya’da üniversiteyi okurken 2000-2001 yıllarında FETÖ yurtlarında kalmış. Maliye’ye girmiş. 2011 ve 2012 yıllarında Zaman gazetesi abonesi olmuş, daha önce FETÖ’nün “nt kitapevinde” çalışan bir arkadaşı da meslekten atılmış. FETÖ’cülerin yaptığı 17/25 Aralık operasyonlarını da şiddetle savunuyor. Ama ısrarla FETÖ’cü olmadığını, haksızlık yapıldığını söylüyor. Bir de FETÖ’cülerin kullandığı Bylock programı ile ilgili mağduriyetlerinden söz edenler çıktı. Kendisini solcu ve sol sendika üyesi olarak tanıtan birisi, “Herkesin FETÖ’cü olduğunu bildiği kapı komşum ısrarla istediği için internet/wifi şifremi verdim, o da benim internet hattım üzerinden Bylock programını indirmiş. Ben Bylock kullanmadığım halde mağdurum. Memuriyetten atıldım” diyor. Açıkça haksızlık yapılanlar var bunu biliyoruz. Ama her mağduriyet hikayesi gerçeği yansıtmıyor. Ama insan yine de “ya haklılarsa” diye düşünmeden edemiyor.

Kutuplaşmaya dikkat

Bu karmaşanın giderilmesinin yolu, mağdurlarla ilgili kurulan komisyonların hızla çalışması. Eğer bu ve buna benzer olaylarda adı geçenler FETÖ’cüyse gereği yapılsın yoksa gerçek mağdur olanların haksızlıklarına son verilsin. Yani at izi ile it izi ayrılsın. Yoksa FETÖ, mağduriyetler üzerinden yeni bir toplumsal kutuplaşma yaratarak amacına ulaşacak.