Giriş
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’ye gelmeden önce yaptığı açıklamalarla tam bir hayal kırıklığı yarattı. Liderler genellikle bir ülkeye gitmeden önce olumlu mesajlar vermek üzere gazetecileri davet ederler. Fakat Merkel farklı bir yol izleyip Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğinin mümkün olmadığını anlatmak için Türk gazetecileri Berlin’e davet etti. Merkel özetle şunları söylüyor: Türkiye ile en fazla imtiyazlı ortaklık yapabiliriz. Yani belli alanlarda işbirliği yapabiliriz ama tam üyelik mümkün değil... Ayrıca “Vizenin kaldırılması konusunda da bizden bir adım beklemeyin”...
Merkel, bir taraftan “ahde vefa” ilkesini uygulayacağız diyerek attıkları imzalara sadık kalacaklarını söylerken diğer taraftan verdikleri sözleri tutmadıklarını uygulamalarıyla gösteriyor. İtiraf edeyim; ben Merkel’in Türkiye ziyaretinin öncesinde bu kadar başarısız bir iletişim faaliyetinde bulunmasına çok şaşırdım.
Türk Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen’in Merkel’in gelişi nedeniyle yayınladığı bir raporda çarpıcı bilgiler var. Yüzde 45’i yoksulluk sınırının altında bulunan 2 milyon 900 bin Türkiye kökenlinin yaşadığı Almanya, Türkiye’nin en büyük silah alımı yaptığı ülke durumunda.
Bu anlamda bakınca Merkel’in ziyaretinin temel amacı siyasi ve ikili ilişkileri geliştirmekten ziyade mal ve silah satmaya, Türkiye’den daha fazla ihale almaya yönelik gibi görünüyor.
Washington- Ankara ilişkilerinde yaşanan durgunluk, Fransa ile mevcut sorunlar nedeniyle Türkiye pazarında önemli bir boşluk gören Merkel fırsatı değerlendirmek istiyor. Merkel’in, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’den daha pragmatist olduğu için Türkiye’yle kapıları tam olarak kapatmamış olmasını ancak böyle izah edebiliyorum.
Diğer taraftan Almanya Türkiye ilişkilerinde şöyle bir gariplik daha var. Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’ye gelen Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, ülkesinin Ankara’nın AB tam üyeliğine güçlü bir destek vereceğini açıklamıştı. Hatta “Biz Almanlar bir söz verdik mi mutlaka yerine getiririz” gibi iddialı bir ifade kullanmıştı. Merkel ise bambaşka şeyler söylüyor.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin dün haklı olarak Türkiye’nin tam üyelikten başka bir opsiyonu bulunmadığını hatırlatmak durumunda kaldı. Almanya Başbakanı’nın Türkiye ziyareti daha başlamadan maalesef- bu olumsuz açıklamaların gölgesinde kalacak gibi görünüyor.
Elveda Özhan ağabey
Bursa’da dün son yolculuğuna uğurladığımız Özhan Canaydın, en sinsi hastalıklardan biri olan pankreas kanseriyle dünyada en uzun süre mücadele eden insanların arasına girdi. Canaydın’ın 2,5 yıl boyunca kanseri yenmek için nasıl savaştığına ben yakından tanık oldum. Tedavi için Amerika’ya her gidiş gelişinde morali hep yüksek oldu. Merhum Ufuk Güldemir’i de aynı hastalıktan kaybetmiştik. Ancak Güldemir’in vücudu 1 yıl kadar dayanabilmişti. Özhan Canaydın, tanıdığım en özel, en beyefendi insanlardan biriydi. Galatasaray Başkanlığı sırasında pek çok kez haksız yere eleştirildi, kırıldı ancak kendisi hakkındaki en sert sözlere bile ölçüsünü hiç kaybetmeden cevap verdi, hatta çoğu zaman sessiz kalmayı tercih etti. Bu tavrıyla Galatasaray’ın tarihine geçti. Habertürk’te iki kez birlikte program yapmıştık. Kanal 24’teki programıma gelmeyi çok arzu etti fakat sağlığı el vermedi. Yeri doldurulamayacak bir insandı, onu çok özleyeceğiz. Allah rahmet eylesin. Ailesinin, yakınlarının ve Galatasaray camiasının başı sağ olsun.
