Giriş
‘Cumbaşkan’, Latin Amerika’ya gitmeden, bir hafta boş kalmayalım diye uğraşacağımız bir gündem bıraktı: Hakan Fidan’ın istifasına ve milletvekili adaylığına karşıymış! Duy da inanma. Çemişkezek muhtarına bile karışan RTE, en has adamı, sırdaşı, uğruna bir gecede yasa çıkarttığı Fidan’ın adaylığına mı karışmayacak? İstemeyecek de lafı mı dinlenmeyecek?
[[HAFTAYA]]
Öyle bile olsa bunu söyleyip karizmayı mı çizdirecek? Merkez Bankası Başkanı’na bile ‘ne demek bağımsızmış’ diye söylemediğini bırakmadı. Eski başkanlardan Durmuş dışında kimse arka çıkamadı. Şimdi herhalde yok diye Babacan, cesaret edip Merkez Bankası’na sahip çıktı. Ardından da Hisarcıklıoğlu. Ama dolar inanmıyor artık, ayarı bozuldu bir kere. Yine çıkmış! 2.5 olmuş! Olacaktı ki bozduracaktın. Ali Babacan Orada mı kalacak sandın?
Haziran Sonrası Kâbusu!
Rakı sofralarındaki karamsar “Ne olacak memleketin hali?” sorusu “Ne olacak HDP’nin hali?”ne dönüştü! AKP’nin rejimi tamamen değiştirip RTE’nin istediği gibi at oynatabileceği bir totaliter sistemden ödü kopan laik, sosyal demokrat kesimin en büyük derdi HDP’nin baraja takılması! Yemede içmede bunu konuşuyorlar. Kürtlerin oy verdiği iki parti AKP ve BDP. BDP’nin, barajın düşmemesine rağmen seçime parti olarak girme kararı, ciddi bir risk olmakla beraber haklılık içeren bir meydan okuyuş! Ya herru ya merru! Bunu defalarca yazdım, 25-30 yerine 50-60 milletvekili alabilecekken niye hâlâ bağımsız milletvekilleriyle sistemi zorlasınlar?
Ki bu baraj onlara karşı, onları siyasete davet edip siyasete sokmak istemeyenlerin iki yüzlülüğü. Sıkıntı şu: Ya risk gerçekleşir de HDP parlamento dışı kalırsa? Bu da ona verilmiş bütün oyların üzerine AKP’nin oturup 400 milletvekilini alıvermesidir ki o zaman tası tarağı toplayıp gidelim hakikaten. İşte bu korku, klasik olarak CHP’ye, çoğu zaman kerhen oy vermiş kesimi bu kez de kerhen HDP’ye oy vermeye yöneltiyor. PKK’lı, terörist diye niteledikleri bir grubu desteklemek için gerçekten de Bülent Arınç’ın dediği gibi öteki yüzde 50’nin AKP’den nefret ediyor olması gerek. Bunu başardığı için AKP’ye, güven ve alternatif yaratamadığı için de CHP’ye ne kadar kızsalar yeridir!
Banka, hesaptaki paranızı aşırırsa?
Çok parası olan zaten İsviçre bankalarında zulaya yatırıyor. İsviçre’deki HSBC’nin ele geçirilen 2007 hesaplarındaki 127 müşteri arasında Türkiye 23. sıradaymış. 3 bin 105 kişiye ait hesaplarda 3.4 milyar dolar para bulunuyormuş. Yazarınız yandaş olmadığına göre olsa olsa elindeki üç kuruşu 33 takla atarak yerli bankalarda idare eden bir orta hallidir. Bu ip cambazlığı sırasında başına gelen kazaları yazacak ki sizin de başınıza gelmesin. İş Bankası kredi kartım ve ödenmesi gereken kredi borcum için ay başında borcumu ve kartın minimum ödenmesi gereken kısmını yolluyorum.
Borcunu ödemiş insanların iç huzuru içindeyken sistemden mesaj geliyor: “Krediniz ödenmedi”. Soluğu bankada alıyor ve yarım günümü harcıyorum. Yolladığım para gitmiş. Ama sistem kredimi ödeyeceğine, o parayla başka şubede olan kredi kartımın en az değil, tüm borcunu ödemiş. Geriye kalan para bu şubedeki kredimi ödemeye yetmediği için fon almış, bana da gel kredini öde diye mesaj atıyor! Hiç sormuyor sende para kaldı mı diye? Hesabımdan kredi için yatırılmış parayı çekip de kart ödemesi yapmak ne demek? Yarın sokakta rastlarsa cebimdeki parayı da alacak mı? Hesaplarınıza dikkat edin, fareler her yerde!
Adaylık heyecanı
En tepedeki Hakan Fidan bile milletvekili olmak için istifa ediyorsa müsteşarlar, özel kalem müdürleri, danışmanlar tabii ki aday adaylığına heves eder. Üstelik yeni değil, her dönem böyle. Hüseyin Yayman da yorumlarındaki AKP yandaşlığının karşılığını milletvekili seçilerek alma peşinde. Seçilirsen ne âlâ. 6 ay bile milletvekili olsan ömür boyu ballı maaş, kırmızı pasaport, tüm ailene sağlık hizmeti bedava, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” havası da caba!
Aday olmasan bile terfien geri dönersin, aday olup kazanamasan da kartvizin baki kalır. Nereden baksan karlı iş. Bir-iki ay koşturacak, biraz da para harcayacaksın. Bir ev bir araba parası gider, benden söylemesi! Ankara’dan gelen haberlere göre 10 bin adaydan bahsediliyor, yan sanayii de çalışacak demektir. Ve biz zavallı seçmenler, karşımızda odunu koysak seçtiririz diyen partiler. Adayları beğenmezsem sandığa bile gitmeyeceğim, görürsünüz siz!
