Giriş
Bodrum’dan Çeşme’den sıkılmadınız mı? Kalabalığın içinde sağa sola çarpa çarpa yürümekten, bir eğlence yerinde yüzlerce kişinin arasında kıpırdayacak yer bile olmadan durarak geceyi kendinize işkence haline getirmekten bıkmadınız mı? Bir lahmacuna 35 lira, bir sodaya 15 lira, bir kadeh içkiye 60 lira, 4 kişilik bir akşam yemeğine 1500 lira vermekten, üstelik en kötü malzemeyle yapılmış o yemeği yemekten yılmadınız mı? Herkes orada diye hep aynı yere gitmekten, aynı yüzleri görmekten, aynı mekanlarda dolaşmaktan, birbirinin aynı olan günleri yaşamaktan, sürünün bir parçası olmaktan usanmadınız mı? Gelin sizi Mersin’e götüreyim...
***
[[HAFTAYA]]
Mersin’i sadece tantuniden, Kızkalesi’nden ve Narlıkuyu’dan ibaret sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz. Tamam tantuninizi yiyin, Kızkalesi’ne gidin, Narlıkuyu’da balık keyfi yapın, buna sözüm yok. Fakat keşfedecek çok şey var Mersin’de. Kanlıdivane’yi (Kanitellis) görmelisiniz mesela. Müthiş bir antik kent. Cennet-cehennem obruklarını bilirsiniz de, cennet obruğuna inip tarihin en eski kiliselerinden birini görün. Narlıkuyu’ya balık yemeye gittiğinizde ‘Üç güzeller’ mozağini görmeden dönmeyin Yaylalara çıkın, Suntras şelalesini görün. Keşfedilmemiş koylar, bembeyaz kumlu yemyeşil plajlar sizi bekliyor. İnanın bana gezmekten yorulmayacaksınız, Mersin sizi şaşırtacak. Ayrıca, yemeye, içmeye ve eğlenceye de doyacaksınız...
***
Gelelim tavsiyelere.
KEBAP: Mersin’e gelip de kebap yenmeden dönülmez. Mersin’in en lezzetli kebabı Necmi Göçtü Restaurant’da. Etin hakkının verildiği yer. Hele bir çiğköftesi var ki böylesini bulamazsınız. Sadece Necmi Göçtü Restaurant’da bulacağınız çok özel mezeleri var. Fiyatlarının uygunluğuna da inanamayacaksınız. Mezitli’de, sahil yolu üzerinde.
TANTUNİ: Mersin’de adım başı tantunici vardır. Bazılarının adı çok duyulmuştur. Ama Mersinliler tantuniyi Memoş’ta yer. Mehmet ve Cengiz Yelkenaç kardeşlerin sahibi olduğu Memoş’taki lezzeti başka yerde bulamazsınız. Müftü Köprüsü yakınlarında.
EĞLENCE: Tarzıyla, sunumuyla, müzikleriyle, kokteylleriyle ‘Neden böyle bir yer İstanbul’da yok?’ diye sorduğum yer, Viking Cafe Pub. Sahibi Mahmut Budur mekanı güzelleştirmek için sürekli çabalıyor. Akşamları 1980’lerin, 90’ların müzikleri eşliğinde eğlenmek için ideal. Pozcu’da sahil yolu üzerinde.
PLAJ VE OTEL: Kızkalesi’ne varmadan Ayaş’ta müthiş bir sahilde, antik Sebaste kentinin kıyısında Mavi Beyaz Otel ve Beach Club gündüzleri denizden faydalanmak için en ideal yer. Hizmeti, yemekleri, müziği, güler yüzlü personeli ve işletmecisi Baran’ın pozitifliğiyle dikkat çekiyor. Tüm bunlatın dışında, İsmail Usta’da künefe, Kerebiççi Oğuz’da kerebiç yemeyi unutmayın. Şalgam suyunu, bici biciyi de eksik etmeyin. Mersin’i keşfedin...
