Selin Keleş Metin Kuş: Survivor'a gelen insanlıktan çıkıyor
HABERİ PAYLAŞ

Metin Kuş: Survivor'a gelen insanlıktan çıkıyor

Haberin Devamı

'Survivor' macerası bugün başlıyor. Yarışmanın gizli kahramanı Dr. Metin Kuş karşınızda. Yarışmacıların doktoru olmaktan öte onların sırdaşı, dostu, abisi, babası... Zaten lakabı ‘Metin Baba‘. Diyor ki: Survivor doktorluğu başka bir şey. Hem anneleri hem de babalarıyım. O rekabet ve mahrumiyet ortamında yarışmacıların dertleşebileceği tek ‘iyi‘ insan benim.

■ Survivor hayatınıza nasıl girdi?

Birden bire. Acun‘un (Ilıcalı) ortağı Esat (Yontunç) çok eski can dostum. Hep, “Abi geel. Gezmeye gel…“ diyordu. Yedi yıl önce yanında birileriyle geldi, “Bu yıl götürüyoruz seni” dedi. Ben de bunalmıştım, “Gideyim tatil yapayım“ dedim. Gidiş o gidiş...

■ Hayatınızda neleri değiştirdi bu yarışma?

Mesleğimin kıymetini anladım. İyi bir ülkede yaşadığımızı hissettim. Dominik‘te hakikaten kötü şartlar var. Bir de insanları daha iyi tanıdım. Survivor’a katılanların aç kaldıklarında kişiliklerinin neye dönüştüğünü gözlemledim. Tırnakları çıkıyor, açlıktan insanlıktan çıkıyorlar. Çok ilginç, değişik bir deneyim. Bazılarıyla yarışma öncesi check-up‘a geldiklerinde tanışıp muhabbet ediyoruz. Ama orada bambaşka oluyorlar. Onlar için zor tabii.

■ İnsan sarrafı olmuşsunuzdur...

Survivor doktoru olunca kafanız farklı çalışmaya başlıyor, şaka mı yaptığını, ciddi mi olduğunu, nasıl sakatlandığını anlamanız gerekiyor. Bazen kamerada tekrar izliyorum sakatlanma anını. “Beni kandırıyorlar mı, bir şey olmaması lazım“ diye.

Metin Kuş: Survivora gelen insanlıktan çıkıyor

■ Kandıran oluyor mu?

Tabii ki oluyor. Diyelim düştü, “Sakatlandım“ diyor ama bence olamaz. Oyun bittikten sonra tekrar izliyorum gerçekten sakatlandı mı diye. Survivor doktorluğu gerçekten başka bir şey. Hem anneleri hem babalarısınız. Çünkü o rekabet ortamında herkes kötü, kimse iyi olamaz. Dertleşebilecekleri tek ‘iyi‘ insan benim. Onun için lakabım Metin Baba.

■ Size “Baba” demeleri hoşunuza gidiyor mu?

Kişiliğim de öyle, kötü davranamam, üzemem onları. Bir de doğada o kadar acizler ki. Herkes soruyor yemek yemiyorlar mı? Gerçekten yemiyorlar. Onları en yakından tanıyan kişi olarak en insan halinizi kullanmak zorundasınız. Hakikaten zor durumdalar.

AYNI ANDA BEŞ ÜLKEYE YETİŞMEYE ÇALIŞACAğIM


■ Yarışma boyunca adada mı kalıyorsunuz?

Dominik’te bir buçuk ay kalıyordum. Gelip burada on gün kalıp ameliyatlarımı yapıp tekrar dönüyordum. Ta ki geçen seneye kadar. Geçen yıl geldikten iki ya da üç gün sonra ameliyattayken Esat aradı, “Abi durumumuz çok kötü, Serhat Akın’ı ameliyat edecekler. Hayati tehlikesi var, acil gelmen lazım” dedi. Gittim, bir daha da gelmedim. Beş buçuk ay orada kaldım. Bu arada başka ülkelerin Survivor yarışmalarını da çekiyoruz. Şimdi Meksika ve Yunanistan var. Romanya başlamak üzere. Kolombiya da başlayacak. Aynı anda beş ülke... Ben de yetişmeye çalışacağım.

■ Büyük bir sorumluluk...

Evet, zor ama seviyorum. İşimi de seviyorum.

■ Yokluğunuzda buradaki hastalarınız ne yapıyor?

Küsen hastalarım da var, kızan hastalarım da. Gitmemi istemeyenler de, mesleğimi bıraktığımı düşünenler de var. Normalde hiç boş zamanı olmayan bir adamım. Onun için İstanbul’a ilk geldiğimde şaşkınlık yaşadım, nerede benim hastalarım dedim. Sonra iletişim kurduk hepsiyle, artık çalıştığımı biliyorlar.

ADADA MECBUREN İSPANYOLCA ÖĞRENDİM


■ Aileniz bu durumdan nasıl etkileniyor?

Geliyorlar yanıma. Kızım geliyor, oğlum Amerika’da yaşıyor, o da geliyor.

■ Sağlık ekibinizde kaç kişi var?

Altı sağlık memuru var. Her gün bir ambulans ile acil doktoru da bekliyor. Ama birinci derecede sorumlu ben olduğum için her zaman parkura en yakın yerde ben dururum. Bir şey olduğu anda acil müdahale edebilecek en yakın yer, en zorlu parkur neresi ise benim sandalyem ve çantam oradadır. Bir saniyede giderim kaza yerine.

■ Sağlık merkeziniz kapsamlı mı, ne kadar uzaklıkta?

Sağlık merkezinin en uzak olduğu yer bile 20 dakika. Bir hastanemiz var. Oradaki bütün ameliyatları ben yapıyorum. Tomografi, röntgen ve laboratuvar var.

■ Adadaki sağlık koşulları Türkiye ile kıyaslandığında nasıl?

Oradaki sağlık sistemi kötü. Malzemelerimi kendim götürüyorum ameliyatlarda kullanıyorum. Sonra hastaneye hediye ediyorum. Ameliyat yaparken izliyor doktorlar, hemşireler. İspanyolca öğrendim bu arada mecburen.

ACUN YAMUK YAPANI ASLA AFFETMEZ


■ Survivor dışındaki hayatınızdan bahseder misiniz?

Hayatım motosiklet. Karda, kışta, 365 gün binerim. Her sene bir iki kere düşerim.

■ Acun Ilıcalı ile dostluğunuz ne zamana dayanıyor?

Onun televizyonculukla alakası yokken, motorculuk zamanımızdan arkadaşlığımız. Esat’la da öyle. Esat ve Acun ile abi-kardeş gibiyiz. Birbirimize sevgimiz her gün artar.

Metin Kuş: Survivora gelen insanlıktan çıkıyor

■ Acun nasıl biri dost olarak?

Motorsiklet anımızı anlatayım. Çok hırslıdır o konuda bütün konularda olduğu gibi. Arkasından yetişmemden hoşlanmaz. O daha büyük motora biner, ben daha küçük motora binerim mecburen, patron o olduğu için. Virajlı yollarda durmadan aynaya bakar ben geliyor muyum diye. Ama ben de hep yetişirim yani...

■ Hırslı mıdır gerçekten?

Evet. Aynı zamanda çok da iyi bir insandır. Ne dostluğu biter ne de düşmanlığı. Yamuk yapanı asla affetmez. Ama insanın içindeki iyiliği de çok iyi görür ve o insanı bir daha asla bırakmaz. Esat da kötü adamı oynar, daha otoriterdir. Ama dokunsanız ağlar, o kadar duygusaldır. Acun da duygusaldır ama çaktırmaz.

■ Siz de Acun’un bırakmadığı insanlardan olmuşsunuz...

Acun’un hayatta en güvendiği doktor herhalde benimdir. Bunu her seferinde dile getirir. Yarışmacıların diskalifiye edilip edilmeyeceğine bakmam için bile videoları bana yollar.

KENDİLERİNİ HEDER ETMESİNLER


■ Survivor’dan unutamadığınız bir anı?

Bir değil, bir sürü var. Hiç beklemediğiniz anda her şey olabilir. Atakan’ın kazası unutulmaz. Yarışmacıları uyarmıştım, “Suya düşerseniz, kütüğün salınımı bitene kadar ne olursa olsun kafanızı dışarıya çıkarmayın“ diye. Sanki bunu söylememişim gibi kafasını çıkardı. Suya baktım, gecenin karanlığında “Blup!“ diye bir ses çıktı, dedim Atakan boğuluyor. Serkay atladı, bir saniye sonra da ben atladım. Kendine geldiğinde bana vurmaya başladı, dövüşüyor zannetti büyük ihtimalle. Yani her an her şey olabilir.

■ Parkurlardaki sakatlanma risklerini kim denetliyor?

Oyundan önce Esat ile denetliyoruz. Çok tehlikeli pozisyonlar oluşacaksa kaldırırım o etapları. Ya da tedbir alınması gereken ayrıntıları söylerim. Yarışmacılarla da her zaman şunu konuşuruz: “Bu bir oyun, hayat memat meselesi değil. Kendinizi heder etmeyin. Ayrıca beş-beş buçuk ay kalacaksınız, ilk günden sakatlanırsanız hayatınız biter. Burası bittikten sonra normal hayatınıza geri döneceksiniz.“

Sıradaki haber yükleniyor...
holder