Oral Çalışlar MHP'deki ayrışmayı anlamak
HABERİ PAYLAŞ

MHP'deki ayrışmayı anlamak

Haberin Devamı

MHP'deki ayrışmayı, taraflarla görüşerek, tartışmaya açmak istiyordum. Mayıs-Haziran 2016’da görüşmeler yaptım, sorularıma cevaplar aldım. Ancak, darbe girişimi, siyasi ortamı altüst etti.

O dönemde yaptığım söyleşileri, şimdi yeniden değerlendirmeye çalışıyorum...

MHP'deki hesaplaşma, referandum üzerinden, yeni boyutlar kazanarak sürüyor.

MHP, iki tarz milliyetçilik (dindarseküler milliyetçilik) içinde sıkışmış görünüyor. Muhafazakar milliyetçilik bayrağı AK Parti’nin, laik-milliyetçilik bayrağı da CHP'nin etkisi altına girdiği için; MHP'de bir siyaset alanı krizi var.

Kimlik krizi

MHP, 12 Eylül öncesinde, iç çatışma döneminin sağdaki militanlaşmasını temsil ediyordu. Solcularla yürütülen kavga ve çatışmalar, binlerce insanın ölümüne yol açtığı gibi, MHP'yi, “sokağın önemli bir gücü” haline getirmişti.

12 Eylül darbesiyle iç çatışma kesilince, MHP'nin “misyon”u, bir tıkanma yaşadı. PKK'nın 1984'te başlattığı silahlı şiddet eylemleri, yeniden MHP'ye can suyu oldu... "Çözüm Süreci"nin kırılmasından sonra, “PKK'yla militan mücadele”nin temsilcisi olarak, AK Parti'nin öne çıkması; MHP tabanında değişik etkilere yol açtı.

Yeni ülkücüler

Son döneme gelirsek: "Yeni ülkücüler", Devlet Bahçeli ve ekibinin çizgisine karşı bir çıkış başlattılar. İlk muhalefet, genç ve eğitimli kuşaktan geldi, sahil illerinde yaygınlaştı. Giderek milletvekillerini ve merkezdeki isimleri etkileyen bir enerji oluştu.

MHP tabanının yaklaşımı, dünya ve Türkiye'deki gelişime paralel olarak değişiyor. Muhafazakar milliyetçilik zayıflarken, seküler milliyetçilik güçleniyor. İslami kesimle olan benzerlik azalırken, modern dünyaya yönelim artıyor. Ancak eski fanatik ve sert söylemler de kısmen devam ediyor.

Bundan sonrası?

Seküler MHP’lilerin; muhafazakar kesimle ve alt sınıflarla, CHP tabanına oranla, daha büyük bir akrabalıkları var. Bu özellikleriyle, laik kesimdeki sert laikliğe etki yaparak, toplumda yeni bir derinlik yakalamaları mümkün. Merkeziyetçi-devletçi vurgular, MHP seçmeninde (en azından seküler MHP’lilerde) eskisi kadar güçlü değil.

Kürt meselesinde ise, (hem seküler hem dindar MHP’lilerde) hala büyük oranda uzlaşmaz bir söylem var. MHP’deki değişim ivmesini asıl olarak muhalif ve seküler kanadın temsil ettiğini görebiliyoruz. MHP milliyetçiliği, işlevini yitiriyor mu? Referandum sonrasında nasıl bir MHP ile karşılaşabiliriz? Bunlar, ayrı bir yazının konusu olabilir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder