Beden Sağlığı Mide yanmasına ballı süt (9)

Mide yanmasına ballı süt (9)

Paylaş
Mide yanmasına ballı süt (9)

Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Alper Mumcu, hamileliğin ilk ayından doğuma kadar olan süreci anlatıyor...

Hamileliğin son dönemlerinde mide yanması, hazımsızlık ve gaz şikayetleriyle sık karşılaşılıyor. Bu sorunlarla başedebilmek için az az ama sık sık yiyin, yemekten sonra yürüyüşe çıkın. Mide yanmasını önlemek için ballı süt için

30’uncu haftada bebek, anne karnında ne durumdadır?

Dr. Alper Mumcu: Bebeğin cildini kaplayan ve lanugo adı verilen ince tüyler artık yavaş yavaş kaybolmaya başlar. El ve ayak tırnakları yavaş yavaş uzar. Kemik iliği kan hücresi üretimini tamamen karaciğerden devralır. Öte yandan bebek artık etrafının farkına varmaya başlar. Rahimin içi genellikte zifiri karanlık gibi düşünülse de anne adayının bulunduğu çevreye bağlı olarak aydınlık ya da karanlık olabilir ve bebek bunun ayrımını yapabilir. Erkek bebeklerde testisler torbaya iniş sürecini tamamlamak üzeredir. Bebeğin ağırlığı doğumda olacağı ağırlığın üçte ikisine ulaşmıştır.

Anne adayında ne tür değişiklikler olur?

Dr. Alper Mumcu: Bu haftalarda anne adayı artık hamilelikten iyice sıkılmaya başlar. Uyuyamamak ve mide yanmaları sık görülen problemlerdir. Zaman zaman kasıklarda ağrı ya da kasılma hissedilebilir. Bunlar rahimin gerginliğini sağladığı küçük, önemsiz kasılmalardır ve Braxton Hicks kontraksiyonları olarak adlandırılır.

31’inci haftada neler olur?


Dr. Alper Mumcu:
Bebeğin beyni hızla olgunlaşmasına devam eder. Hızla gelişen bir başka bölüm ise bebeğin kemikleridir. Bebek bu haftalarda her zamankinden daha fazla kalsiyuma gereksinim duyar. Bu nedenle anne adayı süt ve süt ürünlerini bolca tüketmeli. Doktor gerek duyarsa kalsiyum ilaçları kullanmalı. Bu haftada bebeğin göz bebeği ışığa reaksiyon vererek açılıp kapanmaya başladı bile. Büyüyen bebek ve rahim anne adayının göğsünde sıkışmaya neden olabilir ve göğüs ağrısı ortaya çıkabilir. Bebekle içinde yüzdüğü sıvı arasındaki oran bebek lehine bozulduğu için bebeğe kalan alan daralır. Bu nedenle bebeğin hareketleri daha fazla hissedilir. Anne adayı daha önce fark etmediği küçük hareketlerden bile rahatsız olabilir.

32’nci haftada anne adayı ve bebek nasıl değişimler yaşar?

Dr. Alper Mumcu: Cilt altı yağ dokusu gelişmeye devam ettikçe bebeğin rengi kırmızıdan pembeye doğru dönmeye başlar. Bu haftada bebeğin hareketleri iyice artar. Bebeğin hareketleri iyilik halinin bir göstergesidir. Bu nedenle hareketleri saymayı öğrenmenizde fayda var. Bu arada bebeğin tırnakları tamamen gelişir ve parmak uçlarına kadar uzar. Ancak bebeğin büyüme hızı azalır. Bu haftadan sonra doktor anne adayını 2 haftada bir görmek isteyebilir. Bu artık doğumun yaklaştığı anlamına da gelir. Anne adayı erken doğumla ilgili belirtileri öğrenip takip etmeli. Gebeliğin son dönemlerinde mide yanması, hazımsızlık ve gaz şikayetleriyle sık karşılaşılır.

Çok fazla yememek, azar azar ancak sık öğünler almak, yemekten sonra hemen uzanmayıp yürüyüşe çıkmak bu sorunları enleyebilir. Bazen ballı süt mide yanmasına iyi gelebilir. Bu şikayetlerin nedeni gebelikte salgılanan hormonlara bağlı olarak mide boşalmasının gecikmesi, bağırsak hareketlerinin yavaşlaması ve mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasıdır. Yanma hissinin fazla olduğu durumlarda doktor önerisi ile belirli ilaçlar kullanılabilir. Bacaklarda kramp çok sık rastlanılan bir bulgudur ve kalsiyum ihtiyacının bir belirtisi olabilir. Hamileliğinizin sonuna yaklaşmış olmanız vitamin alımını kesmenizi gerektirmez. Bu vitaminleri doğuma kadar kullanmanız gereklidir.

TESTLERİ İHMAL ETMEYİN

İkili test: Gebeliğin 11-14’üncü haftalarında yapılır. Down sendromu ve Trizomi 18 adı verilen kromozomal anomaliye sahip bebekleri gebeliğin çok erken dönemlerinde saptamaya yönelik bir tarama testidir. Testin yüksek risk göstermesi bebekte anomali olduğunun kanıtı olmadığı gibi, riskin düşük çıkması da bebeğin tamamen sağlıklı olduğunu garanti etmez. İlk trimester tarama testinin üçlü test ile karşılaştırıldığında bazı avantajları var. Bunlardan en önemlisi testin daha erken dönemde yapılması sonucu olası bir olumsuzluk durumunda gebeliğin daha erken ve risksiz şekilde sonlandırılmasına olanak tanımasıdır. Dahası duyarlılığı üçlü teste göre daha yüksektir ve Down sendromu ile trizomi 18 olgularının yüzde 90’ının tanımasına yardımcı olur. Bebeğin ensesinin arkasında bulunan sıvı kısmın kalınlığının ultrasonla ölçülmesi ve anneden alınan kan örneğinin değerlendirilmesiyle yapılır.

Üçlü test: Down sendromu (trizomi 21), nöral tüp defekti ve trizomi 18 adı verilen genetik hastalığın bebekte olma olasılığını saptayan bir kan incelemesidir. Üçlü test hamileliğin 15 ile 22’inci haftaları arasında yapılabilir. Ancak en tatminkar sonuçlar 16-18’inci haftalarda yapılan incelemelerde elde edilir.

Amniyosentez: Bebek hamilelik süresince amniyon kesesi adı verilen bir kese içinde gelişimini sürdürür. Bu kesenin içi amniyon sıvısı adı verilen bir sıvıyla doludur. Sıvının ana kaynağı bebeğin akciğerleri ve boşaltım sistemidir. Bu sıvı aynı zamanda bebekten dökülen hücreleri de içerir. Bu hücreler bebeğin tüm hücreleriyle aynı genetik yapıya sahip olduklarından incelenmeleri bebeğin genetik durumu hakkında bilgi verir. Amniyosentez bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısından ince bir iğne yardımıyla örnek alınması demektir.

En sık bebekteki bazı anomalileri ve genetik bozuklukları sapmak için gebeliğin ikinci 3 aylık döneminde uygulanır. Az da olsa düşük riski taşıdığı için her kadına önerilmez. Down sendromu başta olmak üzere bazı genetik hastalıkların görülme riski kadının yaşıyla birlikte artar. Bu nedenle 35 yaş ve üstündeki kadınlara amniyosentez önerilir. Daha önceki hamileliği genetik bir sorun nedeniyle sonlandırılanlara, anne ya da baba adayında bilinen genetik bir hastalık olanlara da amniyosentez önerilir. Ayrıca üçlü tarama testi pozitif çıkanlara, hamilelik takibi sırasında ultrasonda anomali saptananlara da tavsiye edilir.

YARIN: Hamilelikte diş sağlığı?

HAZIRLAYAN: Özgür Gökmen Çelenk

2

Haberin Devamı