Milli takım forması

Bir süredir Türkiye’de bazı şeyler hafife alınır oldu. “Vatan, millet, Sakarya” yuvarlaması ile adeta en kutsal şeyler alaya alınır gibi. Herkesin silkinip, kendine gelmesi gerek. Konumuz; Türk Milli Futbol Takımı’nın forması. Uzun süredir milli takım forması kendini moda yaratıcısı sananların oyuncağı oldu. Futbol federasyonları da tribüne çıkıp, bu dramı sorumsuzca seyrettiler. Nihayet hafta içinde gazetelerde akıllı bir çizim gördüm. İşte, Türk Milli Takımı’nın forması odur.

Beyaz üzerine göğüse sarılmış Ay-Yıldızlı bayrağımız. Bundan önce allı, morlu formalar yapıp, görünmez bayraklar iliştirip hazırlanan formaları onaylayanlar, binlerce Anadolu çocuğunun kanı pahasına Mustafa Kemalimiz’in kurduğu Cumhuriyetimiz’in ilanından 3 gün önce yapılan; ilk milli maçımızdan önceki toplantıyı okumama ve hatırlamama gafletinde bulundular. O gün, 26 Ekim 1923’te Romanya karşısında sahaya çıkan milli takımın forması nasıl olacak? Gündeme gelmiş. Galatasaray’ın unutulmaz başkanı merhum Ali Sami Yen’in başkanlığında toplanan heyet “Şehit kefenlerinin beyazının üzerine al bayrağımızı saralım” demişler ve sahaya beyaz üzerine Ay-Yıldız kuşaklı bayrağımızla çıkmışlardı.

Bakın futbolun yaratıldığı ülkelere milli formasını aklı evvellerin teklifi ile değiştiren var mı? Dünyada ülkelerin nüfus kağıtları bayraklarıdır. Türk bayrağı da bizim onurla taşıdığımız, ülke için çalışan ve savaşanların tabutlarına serdiğimiz nüfus kağıtlarımızdır. Türkiye’de sporla ilgilenenler de ilk defa ve her konuya bu açıdan bakmak zorundadırlar. Milli takım formasını korumak ülkenin şerefini korumaktır. Onu keyfe keder değiştirmek, hata değil, suçtur. Bugüne kadar olanlar geride kaldı. Günahı onların olsun. Bundan sonra Türk Milli Takımı’nın forması beyaz ve kalbin üzerine sarılmış Türk bayrağı olmalıdır. Bunu da kimse unutmamalı, unutana da milletçe hesap sorulmalıdır.