Siyaset Mısır halkının yanında olmaktan vazgeçmeyeceğiz
Paylaş
Mısır halkının yanında olmaktan vazgeçmeyeceğiz

AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, “Mısır'da 3 Temmuz'da başlayan darbe arkasında enkaz bırakıyor” diyerek Mısır halkıyla dayanışma mesajı verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında Mısır'da yaşanan darbe sürecine dikkati çekerek, "3 Temmuz'da başlayan darbe arkasında enkaz bırakıyor. 4 bine yakın kişi öldü. Cumartesi günü Mısır'daki üyükelçimizi istenmeyen adam ilan ettiler. Biz de hemenMısır Ankara büyükelçisini istenmeyen adam ilan ettik, ilişkilerimizi maslahatgüzar düzeyine indirdik" dedi

Mısır'da yaşananlar karşısında dilsiz şeytan olmayacaklarını ifade eden Erdoğan, "Mısır'daki darbeciler rahatsız oluyor diye hakkın yanında olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz dilsiz şeytan olanlardan olmayacağız. Bizim Mısır'la, Mısır halkıyla ilişkimiz öyle bir kaç günlük değil, hatta neredeyse 1000 yıllık bir ilişkimiz var. Bu darbe yönetimi geçer, ama bizim halkıyla gönül birliğimiz bin yıl sürer" diye konuştu.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir taraftan demokrasi diyecek, bir taraftan da darbecilerle iş tutacaklar. İşte batı dünyasının şu anda yaptığı bu Eğer demokrasi diyorsanız bu darbe yönetimine hep beraber dersini vermemiz lazım. Bu darbecilerle olursan gelecek nesil bize nasıl bir gelecek bıraktınız diye hesap sorar."



"11 yılda 407 bin öğretmen atadık"


11 yıl içinde ataması yapılan öğretmen sayısının 407 bin 469 olduğunu açıklayan Başbakan Erdoğan, "Bu atamalarla birlikte toplam öğretmen sayımız 810 bin kişiye ulaştı. Şu andaki öğretmenlerin yarıdan fazlasının atamasını biz gerçekleştirdik" dedi.

"Kimsenin bize bölen, ayrıştıran deme hakkı yok"

Diyarbakır'daki tarihi buluşmanın ardından bazı kesimlerin, çözüm sürecini bulandırmak için yeniden bir gayretin içine girdiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Biz çözüm sürecini sürpriz politikalarla yürüten bir hükümet değiliz" ifadelerini kullanarak "Kimsenin bize bölen, ayrıştıran deme hakkı da yoktur, haddi de yoktur" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, "Bu milletin başını öne eğdirecek bir girişim olursa bunun karşısında ilk duracak olan önce şahsımdır, arkadaşlarımdır, AK Parti'dir, AK Parti hükümetleridir" dedi.

"Sorunumuzu birliğimizi kardeşliğimizi muhafaza ederek çözüyoruz"

Başbakan Erdoğan, çözüm sürecini anlatırken, "Biz bu meselenin üstünü örtersek çocukarımız, torunlarımız yüzleşecek. Bizim yaşadığımızı onlar neden yaşasın, bizim çektiğimiz çileyi onlar neden çeksin. Geleceğe böyle kötü miras bırakmak istemiyoruz. Bu sözlerimi hiç kimse farklı yöne çekmesin. Biz sorunumuzu, birliğimizi bütünlüğümüzü, kardeşliğimizi muhafaza ederek çözüyoruz" ifadelerini kullandı.

"Cenevre'de Türkiye'nin haklılığı ortaya çıktı"

İran'ın nükleer programı konusunda varılan anlaşmanın umut verici olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, Çenevre'de ortaya çıkan sonucun Türkiye'nin haklılığını ortaya çıkardığını ve Türkiye'nin tezlerinin kabul gördüğünü söyledi.



Bizim üzerimizde bölücü yaftası durmaz

Başbakan Erdoğan, anamuhalefet partisi liderinin yurt dışına gittiğinde ülkesini şikayet edip alay konusu olduğunu öne sürerek, "Yavru muhalefet ise neredeyse hiç yurt dışına çıkmıyor. Balkanlara gitseler, Türk cumhuriyetlerine gitseler, Ortadoğu'nun sokaklarında dolaşabilseler inanın kendi ülkelerini daha iyi görecek, tanıyacak, kendi ülkeleriyle gurur duyacaklar. Ama bunlar bırakın Edirne'yi Kars'ı, hala Sivas'ın ötesine geçemiyorlar. Kardeşlerim bizim üzerimizde bölücü yaftası durmaz. Ama bunların zihinlerinde, masalardaki haritalarında ülkeyi nasıl böldüklerini milletim çok iyi görüyor. Hakkari'ye gidip Türk bayrağını sallamayacak, bir diğeri Van'a gidip geçmiş olsun bile diyemeyecek, sonra kalkıp bize hakaret edecek. Bunlar bu ya. Anamuhalefet Hakkari'ye, anlaşma yapıyor, oraya yanına Türk bayrağı alıp gidemiyor. MHP, Van depreminde kalkıp da Van'a gidemiyor. Sevsinler sizin gibi muhalefeti, sizin gibi milliyetçiliği... Milliyetçilik Diyarbakır'da da Trabzon'da da on binlere hitap edebilmek, yüz binlerin gönlünü kazanabilmek, her yerde aynı gönül diliyle konuşabilmektir. Milliyetçilik bütünleştirmektir, kucaklaşmadır, helalleşmedir" diye konuştu.

Matematik hesapları da onlar da bir yanda dursun

Türkiye'nin; attığı adımlarla zayıflayan değil, daha da güçlenen, güçbirliği, gönülbirliği, kader ortaklığı yapan bir ülke olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın değerli kardeşlerim. Milletimiz bizi gayet iyi anlıyor, ne yaptığımızı görüyor, ne yapacağımızı da çok iyi biliyor. Attığımız her adımın milletin, ülkenin lehine olduğunu, Türkiye'yi büyütmek için olduğunu, her adımın samimi adım olduğunu milletimiz kalp gözüyle takip ediyor. Teoriler bir kenarda dursun, matematik hesapları onlar da bir kenarda dursun. Biz milletimizle teorileri de aşan, hesapları aşan bir iletişim şekli inşa ettik. Diyor ya Neşet Ertaş 'kalpten kalbe bir yol vardır görünmez / gönülden gönüle gider yol gizli gizli. Evet, işte o günül diliyle, o kalp diliyle milletimizle konuşuyor, çok da iyi anlaşıyoruz. Bir sıkıntımız yok. Diyarbakır'daki coşku, Trabzon'daki heyecan bunun ispatıdır. Allah'ın izniyle ne yaparlarsa yapsınlar bu gönül dilini unutturamayacaklar, kalpten kalbe giden yolları yıkamayacaklar.

Unutmayın; tuzakların üzerinde bir tuzak var. Hesapların üzerinde bir hesap vardır. Biz iyi niyetli olduğumuz müddetçe, biz hayrı talep ettiğimiz müddetçe önce Allah'ın, sonra milletin hesabı, her hesaba galebe çalacak. Biz bugüne kadar her işimizde şunu söyledik; niyet hayır, akıbet hayır. Başladığımız her işe bu duayla başladık. 'Hak şerleri hayreyler, Zannetme ki gayreyler, Arif onu seyreyler; Mevla görelim neyler, Neylerse güzel eyler...' Biz bismillah diyerek başladık, hayır niyetle başladık İnşallah başladığımız her işte de hayırlı neticelere ulaşacağız. Hiç endişe etmeyin."

Masadayken ne yaptınız

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarında gelinen son durumu da değerlendirdi. Erdoğan, "Bugüne kadar darbeleri alkışlamış, darbelere çanak tutmuş, hatta darbe çığırtkanlığı yapmış partilerden sivil anayasa yazmalarını beklemek, akıntıya kürek çekmekti ama biz yine de iyiniyetimizi, umudumuzu muhafaza ettik. Sonuçta statükocu bu partiler süreci tıkadılar. Meclis Başkanı, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nu feshederek bu süreci sonlandırdı. Şimdi çıkmış, 'masadan kalkmayacağız' diyorlar. Masadayken ne yaptınız ki?" dedi.

3

Haberin Devamı