Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NTV canlı yayınına konuk olarak dış politikaya dair önemli açıklamalar yaptı. Çavuşoğlu, bugün Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias ile gerçekleştireceği üst düzey toplantıyı değerlendirdi, "Ege'de anlaşamadığımız birçok konu var, bunları görüşeceğiz." dedi.

Çavuşoğlu, Mısır ile ilişkilerdeki pozitif seyri anlattı, Mayıs ayında heyetler arasında görüşme olacağını belirtti. Çavuşoğlu, daha sonra Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile kendisinin görüşeceğini bildirdi.

"SORUNLARIMIZI GÖRÜŞECEĞİZ"

Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:

Dendias ile görüşme - Sorunlarımızı çözmek için ne AB'ye ne de başka bir ülkeye gerek yok. Konuşarak sorunlarımızı biz çözebiliriz. Doğu Akdeniz Konferansı teklifimiz hala geçerlidir. Ege'de anlaşamadığımız birçok konu var, bunları görüşeceğiz.

"LİBYA İLE MEB ANLAŞMAMIZDA BİR RİSK GÖRMÜYORUM"

Miçotakis'in Libya ziyareti sonrası açıklaması - Her ülke, her ülke ile görüşebilir. Libya, Türkiye ile anlaşmasının arkasında olduğunu söyledi. Bu MEB anlaşması Libya'nın da Türkiye'nin de çıkarına... Yunanistan da deniz yetki alanı için Mısır'la görüştü. Libya ile anlaşmamızda bir risk görmüyorum.

"ABD, YUNANİSTAN VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE DENGELİ POLİTİKASINI SÜRDÜRMELİ"

Yunanistan'ın ABD ile tatbikatı - Tatbikatlar Türkiye'de farklı yorumlanıyor. Her ülke tatbikat yapabilir. Tatbikatların pek bir anlamı yok. Bir ülkeye karşı blok halinde başlatılan tatbikat farklı tabi. Mısır ile Rusya da Karadeniz'de ortak bir tatbikat yaptı. Bunlar ülkeler arasında sembolik işbirliğidir. Ama silah verme, silahlandırma başka bir şeydir. ABD bugüne kadar dengeli bir politika izledi. ABD'den dengeli tutumu ve politikalarını sürdürmesi gerektiğini söyledik. Bazen Rum lobisi nedeniyle farklı açıklamalar olabiliyor.

MISIR İLE YENİ DÖNEM BAŞLIYOR: MAYIS'TA HEYETLER ARASI GÖRÜŞME

Mısır ile görüşme - Samih Şukri ile daha önce birçok kez görüştük. Demek ki, bugün şartlar daha olgun ve uygun. İstihbaratlar tarafından açılan kanaldan sonra Dışişleri Bakanları arasında bunun devam etmesi konusunda mutabıkız. Ben kanalda gemi sıkışması sonrası yardım teklifinde bulunduk. Kendisi ihtiyaç olursa döneceğim dedi. Sonra da Ramazan öncesi aradı, Ramazan'ı tebrik etti. Mayıs'ın başında bir heyet gidecek, sonra Samih Şukri ile biz bir araya geleceğiz. Açık açık konuşacağız. İlişkilerimizi istediğimiz düzeye getireceğiz. İlişkilerimizin en gergin olduğu dönemde bile şunun altını çizdik, Mısır halkı bizim kardeşimizdir. İslam için, Afrika için Mısır önemli bir ülke. Mısır'ın istikrarı önemli.

DONBAS KRİZİ: YUMUŞAMADAN MEMNUNUZ

Donbas krizi - ABD'nin gemileri göndermekten vazgeçmesi - En son Biden ile Putin arasında bir telefon görüşmesi oldu. Tüm konuları ele almışlar. Karadeniz'in barış denizi olmasını istiyoruz. Anlaşmazlık var mı, var. Tüm ğlkelerin bir araya gelerek deniz yetki alanları konusunda bir anlaşma var. Örneğin Doğu Akdeniz'de bu yok. Ama Ukrayna-Rusya arasındaki gerilim bu barış denizini gölgeliyor. Ukrayna'nın da, Rusya'nın da toprak bütünlüğünü destekliyoruz. İlişkilerimiz iki ülke ile de iyi. Türkiye samimi şekide düşüncelerini belirtiyor. Kırım konusunda düşüncemiz belli. Ukrayna'ya da Rusya'ya da yaptığımız telkinler aynı. Yumuşamadan memnunuz, gerginlikten herkes etkilenir. Sayın Cumhurbaşkanımız Putin ile telefonda görüştü. Arzusunu dile getirdi.

ABD dün bize sözlü olarak geçişi iptal ettiğini bildirdi. Ama yazılı nota henüz gelmedi.

ANKARA - MOSKOVA HATTINDAKİ GELİŞMELER

Ankara Moskova hattını Ukrayna ilişkileri nasıl etkiler - Ben olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Türkiye ile Rusya arasında birçok işbirliği var. Enerji işbirliğimiz, Suriye, Libya ve Karbağ'da ortak gözlem misyonumuz var. Karşı taraflarda olduğumuzda bile ortak bir noktada buluşabiliyoruz. Rusya ile de Ukrayna ile de ilişkilerimiz etkilenmez. Biz taraf tutmuyoruz. Türkiye Montrö kurallarını harfiyen uyguluyor. Bundan da Rusya ve başka bir ülkenin endişesinin olmaması lazım. Montrö'ye göre bunların sınırlaması belli. Boğazdan 15 bin tonu ve 9 gemiyi geçmemesi gerekiyor. Bu kurallar çerçevesinde geçişler oluyor. Rusya ve başka bir ülke bu konuda Türkiye'yi suçlayamaz, bu doğru değil. Ne gerekiyorsa onu uyguluyoruz.

"MONTRÖ'YÜ İHLAL ANLAMINA GELMEZ"

Kanal İstanbul tartışması - Kanal İstanbul tartışması farklı. Bunun Montrö ile bir ilgisi yok. Boğazlardan geçişi ve Karadeniz'de kalış süresi belirlenmiş. Geminin geçmesi değil, tonaj ve kalacağı gün önemli. Kanal İstanbul açıldığında ticari gemilerin buradan geçmesi ücretli olabilir. Bu Montrö'yü ihlal anlamına gelmez. Kanal İstanbul açıldığında güvenli olduğu belgelenirse, şu an boğazdan geçemeyen buna uygun gemilerin de geçmesi gündeme gelecek. Boğazdan geçen gemileri zorla buraya yönlendirmediğimiz sürece Montrö'yü ihlal söz konusu değildir.

"BİR KELİMEYİ KULLANDILAR DİYE TARİH DEĞİŞMEZ"

Sözde Soykırım hamlesi - ABD'nin geçmişte de başkan adayları bu vaatlerde bulunmuştu. Türkiye-ABD ilişkileri önemlidir, Biden hükümetinin de bunun farkında olması gerekir. Biz kendimize güvenerek ortak bir tarih komisyonu çağrısı yaptık. Ermenistan kendisine gğüvenmiyor, propagandayı tercih ediyor. En kötü ihtimal nedir? Bir kelimeyi kullandılar diye tarih değişmez. Uluslararası hukukta bir etkisi de olmaz. Alman Meclis'nden böyle karar çıkınca Merkel'in de dediği gibi hukuki bir karar olmuyor.

Bu konuda bir risk gördüğüm için söylemiyorum. Her gün bununla yatıp kalkıp, ölüp dirilmeyeceğiz. Her sene bize ne zaman sorulsa biz bunu söylüyoruz.

"ABD DE BİLİYOR, S-400'LER F-35 SİSTEMİNE GİRMİYOR"

S-400 meselesi - ABD'nin S-400'ler ile ilgili bir iddiası vardı. S-400'ler F-35'lerin sistemine girebiliyor. Bu yüzden NATO ülkesinde olmaz dedi. Teknik ekipler bir araya gelsin dedik, ABD hayır dedi. Onlar da biliyor ki, S-400'ler F-35 sistemine hatta F-16 sistemine bile girmiyor. Onlar da bunu çok iyi biliyor. Teknik ekibi bu konuda reddettiler.

"TÜRKİYE O TÜRKİYE DEĞİL"

Biden-Erdoğan görüşmesi olacak mı - Planladıklarını söylediler. Biz de ne zaman diye her gün sormuyoruz. Bizi neden aramadınız diye komplekse girecek bir ülke değil. Türkiye artık öyle bir ülke değil. Hele hele liderimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan öyle bir lider değil.

Kıbrıs sorunu - Gerek ben, gerek o günkü Cumhurbaşkanı Akıncı federasyon için son kez masada olacağımızı söyledik. KKTC olarak yapıcı bir tutum sergiledik. Siyasi eşitlik konularında Rumlar geri adım attı. Anastadias, 'Biz Türklerle bir şey paylaşmak istemiyoruz' dedi. Paylaşmak istemiyorlarsa hala geçerli, siyasi eşitlik söz konusu değil. Neyi müzakere edeceğimiz için BM'ye gayri resmi bir toplantı yapmasını teklif ettik. BM kabul etti. KKTC ve Türkiye'nin tutumunu herkes biliyor. Biz bu toplantıda tutumumuzu net bir şekilde söyleyeceğiz. Biz Annan planını da destekledik. Rum tarafı geri adım attı. 20 sene müzakere ettik bir şey çıkmadı. 53 sene de görüşsek federasyon görüşmesinden bir şey çıkmaz. Hadi bir daha federasyon için görüştük, anlaştı. Sonra Rumlar geri adım attı. Zaman boşa gidecek. Bizim iki egemen devleti konuşmamız lazım adada. Hadi oldu bu sefer 60'taki olaylar olacak. Bu sefer görüşmelr barışçıl olmaz. İki devletli çözümü müzakere etmemiz gerektiğini söylüyoruz. Yarın Kıbrıs'ta Ersin Tatar ve heyeti ile görüşeceğiz. Cenevre'ye gitmeden önce Tatar ve heyeti buraya gelecek. Tutumumuzu BM ile paylaşacağız.

İsrail ile ilişkiler - Bir ilerleme şu an yok. Seçim sonrası hükümet kurma çabasındalar. İlişkilerimizin ilerlemesi için işgale son vermesi lazım. İşbirliği olmaz ve İsrail politikalarını gözden geçirmez ise ilişkilerimiz zor olur. Özel şirketler ve firmaların çıkarlarının engellenmesini doğru bulmuyoruz. Karşılıklı büyükelçilerimiz yok.