Müdürler sıkıntıda

Geçen hafta bir yazımda adliye personellerinin rahatsızlığından kısaca söz etmiştim. Bu kısa hatırlatmam karşısında adliye mahkeme kalem müdürlerinden sitem aldım. Haklı olarak şikayetlerinin bu kadar kısaca anlatımını yetersiz bulmuşlar. Zira onlar için olayın önemi büyük. Önce neden söz ettiğimi hatırlatayım.

Bugüne kadar ortaklığın giderilmesi davası sonucu gayrimenkullerin ihale ile satışı icra müdürlükleri tarafından yapılmaktaydı.

Bu, birtakım özellikleri, prosedürleri, parasal sorumluluğu olan, neticede çok kolay olmayan bir seri hukuki işlemi gerektiren bir olaydı.

İhale ile satışlar icradan yapılır, bunlara ait para paylaşımları yine icra dairesinin yaptığı hesaplama ile yapılır. Gayrimenkullerin parasal değeri, davaya bakan mahkemece tespit olunmasına karşın ihale prosedürü içinde icra dairesinde yeniden yapılır.

Bunlar bilgi ama daha çok tecrübeyi gerektirir. Bu nedenle özellikle gayrimenkul satışları için belli icra daireleri görevlendirilmişti.

ÇÖZÜM BASİT

Şimdi bu iş icra müdürlüklerinden alındı sulh hukuk mahkemesi müdürlerine verildi. İyi ama onların bu konuda hiç tecrübesi yok. Peki yukarıda anlattığım epey uğraşmayı gerektiren bu satış işlemlerini nasıl öğrenecekler?

Ne kadar zamanda tecrübe sahibi olacaklar? Zaten kendi işleri ile meşgulken bir de bu işe nasıl zaman ayıracaklar?

Yani bir yanlışlık var. Bu karara müdür olarak çalışan adliye personeli ile birlikte 46 yılı adliyede geçmiş biri olarak ben de pek akıl erdiremedim. Bu karara karşı basit bir soru soralım. İşin icra müdürlüklerinden alınması, icralardaki iş yükü nedeni ile mi?

Oysa bunun çözümü basit. Yeni icra daireleri açarsın, yeni kadro ihdas edersin. İş yükü nedeni ile icra dairelerine adım atmak mümkün değil, onların bu ağır şartlarda nasıl çalıştığına ben şaşıyorum.

Ancak işi, sıkışık birinden bir başka sıkışık durumdakine devretmek çözüm değil.