Yazgülü Aldoğan Murat Eren uçmaya geliyor!
HABERİ PAYLAŞ

Murat Eren uçmaya geliyor!

On yıllık bir mağduriyet. TV dizisi Paramparça’yı andıran andıran bir hayatın sillesini yeme. Önce Atabeyler Soruşturması’ndan içeri alınan ilk muvazzaf subay olma. Hapis yatma. Ailesinin dağılması, serbest bırakılsa da işsiz kalması, pazarlarda limon satması!

Bütün bunları TSK’nın kumpasa uğramış kara pilotu Murat Eren yaşadı. Yeni bir hayat kuruyor, bir küçük kızı oluyor.

Derken tekrar kabus başlıyor. İkinci tutuklama Başka bir soruşturma, yeniden davalar ve toplamı on yılı bulan bir mağduriyet. Kumpas mağduru bütün subaylar tahliye olurken Murat Eren’in davası ne askeri, ne sivil yargıtayda ele alınıyor. Anayasa Mahkemesi bir türlü bakmıyor.

Haberin Devamı

Kampanyalar düzenleniyor, medyada her gün Murat Eren’den bahsediliyor, tık yok. Yalnız değil Ne zaman ki cezaevlerinde yeni girenleri yatıracak yer kalmadı, denetimli serbestliğin iki yıla çıkarılarak yer açılması planlandı ve tabii ki Murat Eren bu KHK ile tahliye olmayacak, kamuoyunun tepkisi büyüyecekti, Askeri Yargıtay karar aldı ve Eren’i serbest bıraktı.

Şimdi Murat Eren’in yeniden uçması için kampanya düzenleyeceğiz! Şerefli askerlerimizi kumpasların içinde yalnız bırakmayacağız!

İneceklere yol verelim, binecek var!

Cezaevlerinden 93 bin kişiye şartlı tahliye yolunu açan ‘denetimli serbestliğin iki yıla çıkarılması’ teklifini Cezaevlerini İnceleme Komisyonu’ndan CHP Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba meclis kürsüsünde 35 kez gündeme getirmiş.

Yasa teklifi tam 3 dönemdir Meclis’te bekliyor. Ama “Bunu gerçekleştirmek için 200 bini aşkın insanın buz gibi beton üzerinde, koridorlarda, tuvalet köşelerinde nöbetleşe uyuyup nöbetleşe nefes alması mı beklendi?” diye soruyor.

Son tutuklamalardan sonra durum iyice vahimleşene kadar hareket edilmedi. Her şerde bir hayır var diyelim.

Şimdi darbe girişimi sonrası yapılan gözaltı ve tutuklamaların yeni yerlere ihtiyaç göstermesi yüzünden hızlı bir boşaltma yapılıyor.

İyi de cezaevleri metrobüs mü, binecek var, inenlere yolu açın deniyor? Ya yeni cezaevleri yapılmalı ya suç üreten bir ülke olmaktan çıkmalı!

Haberin Devamı

Adalet herkese lazım

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve 9’u dışında baro başkanları, aralarındaki husumete son vererek Cumhurbaşkanı’nı ziyarete gitti. Şu durumda her şeyden fazla ihtiyacımız olan şey adalet ama savunmaya da büyük görev düşüyor. FETÖ’nün en çok işine yarayacak şey mağdur edilmektir.

Savunma hakkı

Çok iyi başardığı lobicilikle Türkiye’yi dünyaya rezil etmek için bekliyor. Eh, zaten çok iyi bir imajımız da yok yani. Feyzioğlu, Adalet Bakanı’yla sık sık görüşerek yeni süreci değerlendirirken Cumhurbaşkanı’yla da görüşülmesi fikri doğmuş.

“Devletin tepesinde kavga olmaz” diyor Başkan. Bu barış çubuğunun gereği, mahkemelerde savunma ayağının hukuka uygun çalışabilme koşullarıdır.

Mesela sanıkların kendi tuttukları avukatlarının dava dosyalarına ulaşmaları engellenmekte, ancak baro tarafından atanan avukatlar dosyalara erişebilmekte imiş.

Bu da avukatların bu davaları almasını, yani sanıkların savunma hakkını engelliyor.

‘Ama bunlar darbeci, FETÖ’cü’ demek, bir hukuk devleti isek eğer, bir şeyi değiştirmiyor. Sanıklar hukuk kuralları içinde yargılanmalı ve cezaları neyse ona çarptırılmalı. Ve belki de yanlışlıkla tutuklandı, sapla saman ayrılmalı.

Haberin Devamı

İstanbul yok

Barolar Birliği’nin Cumhurbaşkanı’nı ziyaretine Ankara, İstanbul, İzmir, Tunceli, Adana, Antalya gibi Türkiye’nin en önemli baroları katılmamış.

Kayseri, Artvin, Ağrı’yı da eklerseniz, 9 baro başkanı. Neden derseniz kendileri açıklayacaklar, görünen o ki karşılar!

KHK’ların hızından başımız döndü

Meğer ülkeyi yönetmek ne kolaymış! Tek parti iktidarı bile olsan, yasa teklifi hazırla, muhalefet engellesin, mecliste otur, oylama derdi filan yok; KHK’nı akşam yazıyor, resmi gazeteye veriyorsun, sabah uyguluyorsun! Polis alınacak, sınava gerek yok, al.

Tankların önüne yatmadınız

Genelkurmay Başkanı’nı beğenmedim, bundan böyle ben seçeceğim, yaz deftere. Zaten komutanları da bana bağlayın, başkomutan benim.

Emrin olur, Genelkurmay Başkanı ne yapacak? Tören yapsın. Kılıçdaroğlu bağırıyor: Numan Kurtulmuş istifa etsin, hani liyakat esas alınacaktı?

Ülkeyi Numan Kurtulmuş yönetmiyor ki! Onu dinleyen mi var sanki, istifa etse ne olacak?

Hani 16 Temmuz, 14 Temmuz gibi olmayacaktı, hani “Beraber yürüyecektik artık biz bu yollarda?” Yok öyle beş kuruşa simit! Siz o akşam sokağa çıkmadınız, tankların önüne yatmadınız! Hem o şarkı da yasaklandı, bilmiyor muydun yoksa?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder