Magazin Mustafa Koç'un eşi Caroline Koç ilk kez konuştu

Mustafa Koç'un eşi Caroline Koç ilk kez konuştu

Paylaş
Mustafa Koç'un eşi Caroline Koç ilk kez konuştu

Mustafa V. Koç Spor Ödülleri töreni yarın yapılacak. Mustafa Koç'un eşi Caroline Koç bu ödül vesilesiyle ilk kez konuştu. İşte Caroline Koç'un Hürriyet'ten İpek Özbey'e yaptığı açıklamaların satır başları

"Caroline Hanım, eşiniz Mustafa Koç vefat ettikten sonra tüm bir günümü ailenin taziyeleri kabul ettiği Divan Oteli’nde geçirdim. Ve orada hayatımda görmediğim bir şey gördüm. Dostluk, dayanışma, eşitlik, insancıl olma... Herkes gibi ben de “Bu kadar değişik bir kitle tarafından sevilen bir insan olabilir mi” diye düşünmüştüm. Sizin için Mustafa Koç nasıl biriydi?

İngilizce bir terim vardır “Larger than life” (Hayattan daha büyük). Mustafa gerçekten öyleydi, hayattan daha büyüktü. Olduğu gibi görünür, içinden geldiği gibi hareket ederdi. Dostluklarının temelinde de bu yaklaşım vardı. Zorluklar karşısında asla geri adım atmadı. İnandıklarını sonuna kadar savunurdu. Tüm canlıları hayatının bir parçası olarak gördü. Özetle, olduğu gibiydi. Olduğu gibi yaşadı. Herkesi de olduğu gibi kabul eder ve severdi.



Mustafa Koç, vefat ettikten sonra, Koç Holding’deki odasında eşi Caroline Koç çalışmaya başladı. Birlikte dekore ettikleri bu odada ne masanın üzerindeki kalemlerin ne de eşinin tespih koleksiyonunun yeri değişti.

Peki o gün siz ne hissettiniz?

Tarifi çok mümkün olan duygular değil bunlar... O nedenle hislerimi de ifade edebilmem kolay değil. Ani, zamansız, beklenmedik çok büyük ve acı veren bir kayıp. Çok sevdiğim bir insanı, dostumu, çocuklarımın babasını, en yakın arkadaşımı, birlikte büyüdüğüm hayat arkadaşımı çok zamansız kaybettim. Ülkemiz için de önemli bir kayıp oldu...

O günün hayatta ders gibi bir karşılığı var mı?

Taziye süresi boyunca tanıdığımız, tanımadığımız güzel yürekli binlerce insan bizleri ziyaret etti. Cenaze törenini anlatmam mümkün değil. Hiç tanımadığımız milyonlarca insanla ortak bir acıyı paylaştık. Bu bize büyük bir güç verdi. Mustafa’nın kendisi de, yaşamı da, vedası da hayata dair büyük dersler bıraktı.

Nasıl bir aile babasıydı?

Kızlarımızla müthiş bir arkadaşlığı vardı. Temiz kalbi çok iyi bir baba olmasının en büyük sırrıydı diye düşünüyorum. Tüm hobilerine bizleri dahil etti. Esra ve Aylin çok küçük yaşlardan beri dalış ve yelken yapıyorlar. Birlikte harika dalışlar yaptık, foto-safariler gerçekleştirdik. Güçle zarafet, tevazuyla cesaret aynı kişide bir arada bulunması zor özelliklerdir. Mustafa bunların tümünü taşıyan birisiydi. İyiliği, centilmenliği, adalet anlayışıyla ülkemizin en aydınlık yüzlerinden biriydi. Belki de bu yüzden milyonlarca insan onun hikâyesinde ilham kaynağını buldu.

Eşiniz gittikten sonra hayatınızda ne değişti?

Mustafa’nın görevi nedeniyle benim de eşlik etmem gereken çok yüksek tempolu bir hayatımız vardı. Mustafa’dan sonra bu temponun düştüğünü söyleyebilirim. Şu an zamanımın büyük bölümünü kızlarımızla, yenilikleri takip edebileceğim yeni bilgiler öğrenerek ve işimle ilgilenerek geçiriyorum.

Birlikte en çok ne yapmayı özlüyorsunuz?

Mustafa’yla bir aile olarak, kızlarımızla birlikte geçirdiğimiz tüm tatilleri, aktivitelerimizi, evde geçirdiğimiz keyifli zamanların tümünü çok özlüyorum.

Sizinle bu söyleşiyi Koç Holding’de Mustafa Bey’in odasında yapıyoruz. Artık bu odada siz oturuyorsunuz.
Evet, Mustafa’nın odasındayım.

Bu size ne hissettiriyor? Odada hiçbir şey değiştirdiniz mi?

Onun odasında olmaktan huzur ve mutluluk duyuyorum... Her şeyi olduğu gibi korudum, zaten birlikte dekore etmiştik.


ONU TÜM YÖNLERİYLE YAŞATABİLMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ

Bu röportaj için bir araya gelmemizin en büyük nedeni yarın ilk kez verilecek Mustafa V. Koç Spor Ödülü’nü konuşmaktı. Eşinizin vefatının üzerinden bir buçuk yılı aşkın süre geçti. Temellerini hayattayken kendisinin attığı bu ödülü siz hayata geçiriyorsunuz. Nasıl gelişti süreç?

- Mustafa, sporun her dalına ilgisi ve neredeyse profesyonel seviyede yeteneği olan birisiydi. En büyük mutluluklarından biri de Türkiye’den uluslararası sporcular çıkmasıydı. Bu amaçla kendisi gibi spora tutkusu ve yeteneği olan gençleri teşvik etmek istiyordu. Ancak Mustafa spordaki başarıyı hiçbir zaman performanstan ibaret görmedi. Onun için sportmenlik ve olimpik değerler performanstan da önce gelirdi. Bu nedenle hayattayken kendi ismine bu ödülü tasarladı ve ilk adımlarını kendisi attı. Ödülün kurgusunu hazırlarken de seçim kriteri olarak bu değerleri temel aldı. Ancak ne yazık ki tamamına erdirmek ona kısmet olmadı. Kızlarım ve ben bu ödülü devam ettirmeyi bir sorumluluk olarak gördük."


Haberin Devamı