Namlunun ucundaki ünlüler

POMPALI SALDIRGANLARI OTOMOBİLİYLE KOVALADI

Kalaşnikoflu iki saldırganın kurşunlarıyla başından ağır .şekilde yaralanan ve yoğun bakımda tedavisi süren İbrahim Tatlıses, daha önce de üç kez silahlı saldırıya uğradı.

İlki 1990 yılının Ocak ayında gerçekleşti. Dönemin ünlü gazinosu Maksim'de sahne alan İbrahim Tatlıses, masaların birinden açılan ateş sonucu bacağından vuruldu. Kaçan iki saldırgan kısa sürede yakalandı.

Saldırganlar Ramazan Yetişen ve Fuat Aslan, vurma gerekçelerini "Bize kaset sözü verdi ama yapmadı" diye açıkladı ancak bu sözler kimseye inandırıcı gelmedi. Tatlıses'i, o dönem anlaşmazlık yaşadığı organizatör Hasan Bora'nm vurdurduğu iddia edildi. Saldırganlar, daha sonra Tatlıses ile aynı kaderi yaşadılar ve adliye çıkışında kurşunlanarak yaralandılar. Bu olayın arkasında Tatlıses'in olup olmadığı ise muamma olarak kaldı.

ABDULLAH UÇMAK'IN ADI POMPALI SALDIRIYA KARIŞTI

İlk saldırının üzerinden 8 yıl geçtikten sonra Tatlıses bir kez daha silahlı saldırıya uğradı. Bu saldırı, son saldırıyla da benzerlikler taşıyordu.
1998 yılında yine İbo Snobun çekimlerinin ardından gece Gayrettepe'deki stüdyodan ayrılan Tatlıses, Yıldızposta Caddesi'nin Barbaros Bulvarı'yla kesiştiği noktada beyaz bir k otomobilden açılan ateşe hedef oldu. Otomobilin sol arka çamurluğuna isabet eden saçmalar 5 santimetre çapında bir delik açarken, Tatlıses yara almadan kurtuldu ve pompalı tüfekli saldırganları otomobiliyle kovaladı.
Saldırganları kovalarken trafik polisleri tarafından durdurulan Tatlıses, ekiplerle bu yüzden tartıştı. Tatlıses, saldırganları tanımadığını açıkladı ancak yine organizatör Hasan Bora'nm adamı Abdullah Uçmak'm adı bu saldırı olayına karıştı.

Hasan Bora ile Tatlıses arasında yaşanan savaş

İbrahim Tatlıses, uzun süre birlikte çalıştığı ve kendisinin şöhret olmasında büyük pay sahibi olan organizatör Hasan Bora ile bir süre sonra büyük sorunlar yaşadı.

Bora'nın şirketinden ayrılarak Tatlıses'in yanında çalışmaya başlayan halkla ilişkiler uzmanı Şule Çatak yüzünden başlayan anlaşmazlık sonucu sık sık silahlar konuştu. Hasan Bora'nın sahibi olduğu Boray Müzik Yapım şirketi, İbrahim Tatlıses'in oğlu Ahmet Tatlı ve kardeşi Hüseyin Tatlı ile adamları tarafından basıldı.
Olaydan bir süre sonra Tatlıses'in iki ayrı işyeri, Bora'nın adamları tarafından silahlı baskına uğradı. Maslak'taki Tatlıses Şirketler Grubu ve Tatlıses Radyo ile Levent'teki İdobay Plakçılık, Hasan Bora'nın adamları tarafından basıldı, kurşun yağmuruna tutuldu. Bora'nın adamları ve Tatlıses'in oğlu ile kardeşi cezaevine girip çıktı.

'Vurun' mu dedi, yoksa 'Durun' mu?

İbrahim Tatlıses'in başı memleketi Şanlıurfa'ya bir ziyareti sırasında büyük belaya girdi. Tatlıses, kentin meşhur çarşılarından Sipahi Pazarı'nı gezerken çarşı esnafından Ahmet Toptan ile tartıştı.

Tartışma sırasında silahını çeken İbrahim Tatlıses'in amcasının oğlu Fevzi Tatlı, Toptan'ı tabancayla vurarak öldürdü. Olayı Tatlıses'in azmettirdiği iddia edildi.

Tatlıses "Ben tartışma sırasında durun dedim, vurun demedim" diyerek ceza almaktan kurtuldu. Ancak öldürülen Ahmet Toptan'ın ailesiyle sorunlar yaşadı. Araya hatırlı dostlar girince uzlaşma sağlandı.

OLAY ADAM İBO

¦ Tatlıses, 1981'de İzmir Fuarı'nda polise hakaretten tutuklanıp cezaevine girdi.
¦ 1990'ın başında yapımcı Şehmuz İlgin'le kaset yüzünden ihtilafa düştü. Etiler'deki villası kundaklandı.
¦ 8 Nisan 1995'te Hilton Oteli'ndeki Hasan Heybetli'nin yeğeninin sünnet düğününde "meskûn mahalde ateş açmak"tan gözaltına alındı.
¦ 22 Ağustos 1998'de Tatlıses'in otomobilini kurşunlayan Hasan Bora'nın adamı Abdullah Uçmak, kurşunlanarak yaralandı.

Transparan kıyafetle sahneye çıktı, vuruldu

Sene 2002... İbrahim Tatlıses ile oğlu İdo'nun annesi olan hayat arkadaşı Derya Tuna'nın arasına oryantal Asena girdi.

O dönem psikolojik sorunlar yaşayan Derya Tuna, Şamdan Dergisi'nin Ritz Carlton Otel'de düzenlenen gecesinde sahneye çıkıp "Boşuna Boşuna" adlı şarkıyı seslendirdi, üstelik yarı transparan bir kıyafetle.

İbrahim Tatlıses, Derya Tuna'ya çok kızdı. Derya Tuna, Tatlıses'in uyarılarına aldırmadı ve Günay Restoran ile sahne anlaşması bile yaptı. Daha sahneye çıkmadan prova aşamasında Günay'dan çıkarken kameralar önünde Hüseyin Bozan tarafından bacağından vuruldu.

Yakalanan Hüseyin Bozan, "İbrahim Tatlıses ve ailesine yakışmadığı için, aile örf ve geleneklerine aykırı olarak içkili restoranda şarkı söylemesini hazmedemedim. Transparan giydiği için de Günay Restoran'ın önünde 1 el ateş ettim, kimse azmettirmedi" diye açıklamada bulundu.

Ancak Hüseyin Bozan, 8 yıl sonra adının karıştığı bir başka davada bu olayla ilgili farklı konuştu:

"Tatlıses, Derya Tuna'ya kızmış, benden öldürmemi istedi. Acıyıp bacağından vurdum. Tatlıses'in azmettirici olduğunu söylemedim. Çıktıktan sonra ulaşmaya çalıştım. Beni tehdit etti."

Asena, misilleme kurbanı mı?

Derya Tuna'nın ardından kısa bir süre sonra da İbrahim Tatlıses'in o dönem birlikte olduğu oryantal Asena vuruldu. Asıl adı Onur Çakmak olan Asena, İbrahim Tatlıses'in hazırladığı televizyon programının çekimine katılmak üzere gittiği Seyrantepe'deki televizyon stüdyosunun girişinde tek el açılan ateşle bacağından vuruldu. Olaydan kısa süre sonra kimliği belirlenip yakalanan Şanlıurfalı Ahmet Demir, Asena'mn bazı demeçlerinde İbrahim Tatlıses'e 'light' yakıştırmasında bulunduğunu, Şanlıurfalılara herhangi bir yakıştırma yapılmaması için böyle bir saldırıyı gerçekleştirdiğini söyledi. Bu olayla ilgili; Derya Tuna'nın kendisine yapılan saldırıya misilleme amaçlı Asena'yı hedef gösterdiği iddiaları magazin dedikodularına yansıdı.

Sahnede ilgilenmediği bir hayranı vurdu

Şu sıralar yönetmen kimliğiyle kamuoyu karşısına çıkan şarkıcı Özcan Deniz, üç yıl önce Çeşme'de bir ; kulüpte, sahneden inip kulise yürürken fotoğraf çektirmek bahanesiyle yaklaşan Mustafa Adaş adlı bir hayranı tarafından silahla vuruldu. Kurşun, Özcan Deniz'in baldırına isabet edip kemiğini kırdı. Aylarca ayağa kalkamayan ve uzun süre yürüme problemi yaşayan Özcan Deniz'i vuran Mustafa Adaş neden silah çektiğini şöyle anlatmıştı:
"Konserde alkol almıştım. Daha önce de kız arkadaşımdan ayrıldığım için moralim bozuktu. Yanına gittim, konuşmak istedim, o başkalarıyla fotoğraf çektirirken benimle ilgilenmedi. O anki psikolojiyle bunu kaldıramadım. Ateş ettim, bacağına gelmiş."

Habertürk