Beden Sağlığı 'Nasıl olsa geçer' demeyin

'Nasıl olsa geçer' demeyin

Paylaş
'Nasıl olsa geçer' demeyin

Bel fıtığı ameliyatlarına karşı halkta "sakat kalma" veya "işlerin aksaması" korkusu bulunduğu, bu korkunun hastaların ameliyattan kaçmasına yol açtığı söylendi

Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. Gökhan Serbes, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki bel fıtığı oranının batıya göre daha fazla olduğunu belirterek, bunun da erkeklerin ağır işlerde çalışmasından, kadınların doğurganlık oranının fazla olmasından kaynaklandığını ifade etti.

Bölge insanının herhangi bir ağrı durumunda "nasıl olsa geçer" mantığıyla hareket ettiğini belirten Serbes, bu ve bunun gibi düşüncelerden dolayı bel ağrısı şikayetiyle gelen hastaların çoğunda ileri derecede bel fıtığına rastlandığını söyledi.

AMELİYATTAN KAÇMAYIN

Erken teşhis konulmayan ve ağrıları had safhada olan hastaların ameliyat edilmesi gerektiğini belirten Serbes, şöyle konuştu: "Bel fıtığı ameliyatlarına karşı halkımızda sakat kalma veya işlerin aksaması korkusu bulunmakta, bu da hastaların ameliyattan kaçmasına neden olmaktadır. Oysa ki ileri derecede bel fıtığı rahatsızlığı bulunan hastalar ameliyat olmadıkça hastalığın daha kötü sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. Rahatsızlığı ameliyat gerektiren hastaların ameliyattan kaçmaması ve ağrılarından kurtulmak için vakit kaybetmeden ameliyat olması gerekiyor."

Rahatsızlığı ciddi boyutta olmayan hastaların bel fıtığından korunmak için doğru teknikler kullanması gerektiğini ifade eden Serbes, "Her gün 10 dakika egzersiz yaparak bel fıtığı riskini azaltabiliriz" dedi.

Serbes, beyin cerrahi servisinde tedavi gören hastaların yüzde 80’inde bel fıtığı rahatsızlığı bulunduğuna dikkati çekerek, bel fıtığının bölgede en fazla görülen hastalık türü olduğunu, hastanelerinde geçen yıl 750 bel fıtığı ameliyatı yapıldığını sözlerine ekledi.

AA

Haberin Devamı