Rauf Tamer Neredeyiz?
HABERİ PAYLAŞ

Neredeyiz?

Haberin Devamı

Bir taraftan 27 Nisan muhtırasının 10’uncu yılına yaklaşıyoruz, bir taraftan da 28 Şubat darbesinin 20’nci yılına yaklaşıyoruz.

Ama bakıyoruz ki, hem mini eteğe uçan tekme, hem de başörtülü kıza saldırı, aynen devam ediyor.

Bunlar birer münferit olay olsa bile, tepkilerimizde hiçbir değişiklik yok:

- Bizdendir / Onlardandır.



İşte bu kafayla referanduma gidiyoruz. Zannedersiniz ki, sandıkta cumhuriyet ve padişahlık oylanacak...

Zannedersiniz ki, Modern Türkiye ve Osmanlı yarışacak. Ya da zannedersiniz ki, üniversiteler’le medreseler’in maçı var. Yok artık, daha neler.



Oysa, bir anayasa değişikliğiyle, yeni bir yönetim biçimi sunuluyor.

Ya kabul edeceğiz, ya da reddedeceğiz.

Hepsi bu.

Yoksa, Türkiye’yi kim döndürebilir yolundan? Sonuç evet de çıksa, hayır da çıksa “muasır medeniyet” yörüngesini kim değiştirebilir?



Felaket tellallarına aldırmayın.

Hayır çıkarsa şöyle olurmuş, evet çıkarsa böyle olurmuş...

Hiç inanmayın.

Bir güruh var ki, ne zaman hangi sandığa gitsek, neticeyi hep dünyanın sonuymuş gibi gösterirler.

Sesleri çok çıktığı için de, etkili olurlar.

Yine onların gürültüsü işte.

Sağdaki yobazlarla soldaki mollaların, bir de tabii münevver cahiller’in yaygarası.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder