Nedim Şener 'Neredeyse cinayetten bizi suçlayacaklar'
HABERİ PAYLAŞ

'Neredeyse cinayetten bizi suçlayacaklar'

Haberin Devamı

Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu kitabında ‘cinayetten sonra derin devletin önemli ismi Yeşil’in evlerine geldiğini’ açıkladı. Güldal Mumcu’ya “Niye daha önce açıklamadın?” diye eleştiri yağdı. Eleştirilere karşı yanıtını sordum. “Katilin, devletin üzerine gitmek yerine bize saldırıyorlar. Bizi yıldırıp olayın üzerini örtmek istiyorlar” dedi

Nedim Şener sordu Güldal Mumcu anlattı


Nedim Şener- Güldal Mumcu- Özgür Mumcu

Gazeteci Uğur Mumcu 24 Ocak 1993’te aracına yerleştirilen bombanın patlatılması sonucu ölmüştü. Uğur Mumcu’nun eşi CHP’li TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, yaşadıklarını ‘İçimden Geçen Zaman’ isimli kitabında anlattı. Güldal Mumcu kitapta cinayetten sonra evlerine derin devletin önemli isimlerinden ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın geldiğini yazdı.


Uğur Mumcu

Susurluk kazasından sonra bu kişinin ‘Yeşil’ olduğunu anladığını yazan Güldal Mumcu şunları anlattı: “Garip görünüşlü bu adam ‘Evin karşısındaki camiyi ‘ti’ye alın. Cami, Başbakanlık ve Çeçenistan’a gül bırakacağım’ dedi. Şifreli olarak cinayet bağlantılarını söylüyordu. Taziye defterine bir şeyler yazdı, ancak bu defter hemen kayboldu.” Güldal Mumcu “Yeşil’in evine geldiğini neden 20 yıl sonra açıklıyor?” diye eleştirildi. Güldal Mumcu ve oğlu, akademisyen, köşe yazarı Özgür Mumcu ile hem bu eleştirileri hem de kitabını konuştuk.

Yeşil’in ziyaretini neden bugüne kadar sizden duymadık?


Olayın üzerinden üç yıl geçmiş, Meclis’teki komisyon çalışmalarını tamamlamış ve ben Susurluk kazası olduktan sonra o kişinin fotoğrafını görüp ‘Yeşil’ olduğunu öğrenmişim. Komisyon olmuş bitmiş sonra ben “Yeşil geldi” diye komisyona gideceğim, böyle bir şey olabilir mi?

Bu bir baskı taktiği


“Yeşil’in evine geldiğini daha önce neden açıklamadı?” eleştirileri için ne diyeceksiniz?


Düşünmek bile abes ama maalesef işin özünü kaçırmak için böyle yapıyorlar. Esasen bunları yazanların hiçbiri ama hiçbiri “Devlet yapmıştır” cümlesinin üzerinde durmuyor. Kitabı okumadıkları belli. O zaman ‘Devlet yaptı’ diyorum hiçbir gelişme olmuyor, Yeşil’in geldiğini söylesem sanki olay çözülecek. Neredeyse olayın çözülmemesinin nedeni ben olacağım. Katilin, devletin peşine düşmek yerine öldürülene, onun yakınına karşı böyle örtülü bir saldırı var. Böylece yıldırıp asıl konuları gözardı etmek istiyorlar. “Uğur Mumcu arabasına alarm takmamış, taksaydı, bomba patlamayacaktı” diyorlar. “E canım karısı da öyle yapmış, böyle yapmış” düşüncesindeler. Şimdi böyle bir taktik uygulanıyor. Bu gerçeği perdelemek için bahane uydurmaktır. Abdi İpekçi cinayeti de dahil yakınlarının üzerine geliniyor. Mağdurları suçlu ilan etmek için her yol deneniyor, üzerimizde baskı kuruluyor. Bir şekilde insanları yıldırmak, korkutmak ve olayın üzerine gitmesini engellemek için ne mümkünse yapıyorlar.

Katilin hiç mi suçu yok

Bu cinayet “İslamcılara bir öfke dalgası yaratmak için kullanıldı” eleştirisinin size yönelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?


Saçma olarak değerlendiriyorum. Bunun olayın gerçek faillerini gözden uzak tutmak için yapıldığını düşünüyorum. Katilin hiç mi suçu yok? Siz Dink cinayetini yakından izlediniz, biliyorsunuz. Sistematik olarak kurbanının yakınlarına karşı terörize etme çalışması uygulanıyor. Kim bunlar bilemiyorum. Bunları bulmak için de gayret sarfedilmiyor.

“Bu cinayeti İslamcılar işlemiştir” dediniz mi?

Hiçbir zaman öyle demedim.

Peki devletin rolü hakkında görüşünüz nereden kaynaklanıyor?

Bakın o benim de değil savcının söylemesidir. Sonra savcı söylediği bu sözü nasıl kapatırım diye uğraştı.

Kitapta anlatılan ‘Devlet ve gazeteciler o dönemde görevlerini yapmamışlar’ tespiti midir?


Cinayet 24 Ocak’ta işlendi. Savcı bana 18 Şubat’ta diyor ki “Üstüme gelmeyin. Bu işi devlet yapmıştır? Siyasi iktidar isterse çözer.” Mesela savcı Kemal Ayhan “Kim var arkasında?” dediğim zaman “Uluslararası istihbarat güçleri, mafya ve karanlık güçler” dedi. Devlet zaten kim olduğunu biliyor, fakat “Nasıl örterim” diye bir sürü olaylar gerçekleştiriyor. Kafa karışsın diye çeşitli insanlar yolluyor.

Kitabı bugün yazma nedeniniz nedir, neden daha önce yazmadınız?

Süreç tamamlanmadan bana doğru gelmedi. Ben bunu 2000’li yıllardan beri yazmaya gayret ettim. Bir kaç kere yazmaya çalıştım, çeşitli olaylar oldu bıraktım. Ve 20 yıl geçince ne kadar zor da olsa bunu daha fazla ötelememem gerektiğine karar verdim.

Hep ‘Arkasında devlet var’ dedik


Özgür Mumcu’ya “Annenin kitabı hakkındaki eleştiriler için senin düşüncen nedir?” diye sordum. Özgür Mumcu şunları söyledi: “Kitapta bu cinayetin arkasında devletin olduğu anlatılıyor. Buna karşın ‘Yeşil’i daha önce söylemedi’ diye eleştiriliyor. Mehmet Ağar’ın İçişleri Bakanı olduğu dönemde ‘Duvardan bir tuğla çekerseniz, hepsi yıkılır’ sözlerini annem açıkladı. Bir şeyleri gizlese herhalde bunu söylemezdi. Bu tür eleştiriler kitapta yazılanları anlamamaktır.”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder